Diğer
    Ana SayfaGeziGezin, dinlenin, iyileşin!

    Gezin, dinlenin, iyileşin!

    -

    Küçük olmasına rağmen büyük güzelliklere sahip bir şehrimiz Bolu. Ormanları sayesinde temiz havası, jeo-termal su kaynakları nedeniyle şifalı sular ve bereketli topraklarından çıkan taptaze sebzeleri… Bolu, Bizanslılar’a kadar uzanan kaplıca tedavileriyle sağlık turizmini yurtdışına da açacak…

    Ayakkabılarınızı çıkarın ve ayaklarınızı sımsıkı toprağa basın, bütün vücudunuzdan elektiriğinizin akıp gittiğini hissedin, sonra başınızı gökyüzüne çevirin ve bol oksijenli havayı içinize çekin, hücrelerinizin enerjiye doldurduğunu hissedin, sonra otelinize dönün ve akşam kendinizi, yer altından çıkan mineralli suyun içine bırakın… Bunları şimdi yapın, çünkü hepsini bir arada bulmak mümkün değil, ama şanslısınız ki buldunuz! Çünkü siz Bolu'dasınız!

    Kleopatra da oradaymış

    Sağlık turizmi, son dönemde aklımıza hep SPA merkezlerini getiriyor. Oysa bu kez adı SPA olmayan, ama havasıyla, suyuyla toprağıyla sağlık dolu Bolu'dayız. Bolu ve sağlık kelimesi yan yana gelince çoğunluk hemen kaplıcaları anımsayacak. Kleopatra bile güzelleşmek için Bolu kaplıcalarına gelmiş.

    Kaplıca suyunun nimetleri

    Bolu, jeolojik bakımdan Türkiye'nin en önemli fay tabakasının üzerinde bulunuyor. Fay tabakası üzerinde bulunmak tabii ki bir şans değil, ama güzelliğini de bir anlamda ona borçlu Bolu. Etrafındaki göller, akarsular ve kaplıcalar, bu fay tabakası sayesinde. Yer altından çıkan mineralli suyun, yani kaplıcaların hipertansiyondan kolestrole, kirençlenmeden cilt bakımına kadar bir çok konuda faydası var. Doğal kaynaklı olan bu kaplıcalar bakın nelere iyi geliyor: romatizmal hastalıklara, deri hastalıklarına, kadın hastalıklarına, sindirim sistemi hastalılkarına, böbrek ve idrar yolları hastalıklarına, kemik ve kirençlenme rahatsızlılarına, metabolizma bozukluklarına…

    Bolu kaplıcalarının farkı

    Türkiye'de 250 noktada kaplıca var. Ancak sağlık bakanlığından ruhsat sahibi olup hizmet veren kaplıcaların sayısı, 30-40 arasında. Tarihi Bizanslılar'a kadar uzanan Bolu kaplıcasının sularının sıcaklığı bunun çok üzerinde ( 80 dereceye kadar çıkıyor). Su çok sıcak olduğunda ya bekletilerk ya da soğutularak kullanılıyor. Bu da şifai değerlerinin azalmasına neden oluyor. Bolu kaplıcasının bir diğer özelliği ise hemen kaplıcanın olduğu bölgede Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nin bulunması. Türkiye'deki termal bölgesinde bulunan tek hastane. Yılda 7 bin civarında hasta burada tedavi oluyor ve hemen hastanenin altındaki banyolardan yaralanıyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nin Hidroklimatoloji uzmanı Ali Yamen, Bolu kaplıcasının suyunun içeriği mineraller ve oranları incelendiğinde hemen hemen her hasta grubunun tedavisinde kullanılabildiğini gördüklerini anlatıyor.

    - Advertisement -

    Termal turizm merkezi

    Turizm Bakanlığı tarafından 1994 yılında "Termal Turizm Merkezi" ilan edilen bölgede Termal Otel ve Büyük Kaplıca, Küçük Kaplıca ve Sağlık Bakanlığı'na ait Fizik Tedavi be Rehabilitasyon Hastanesi olmak üzere üç birim hizmet veriyor. Büyük Kaplıca ve Termal Otel, Bolsantur A.Ş tarafından işletilirken, Küçük Kaplıca, Bolu Özel İdaresi tarafından işletiliyor. Hastane ise Sağlık Bakanlığı'na bağlı. Üç yıldızlı Termal Otel, 250 yatak kapasiteli, özel banyoları ve spor salonu, masör ve doktorlaruyla hizmet veriyor. 138 yatak kapasitesi olan Küçük Kaplıca Oteli'nin ise odalarında kaplıca suyu akıyor. Termal Otel, önümüzdeki sezon sağlık turizmi konusunda İsveç'le bir anlaşma yapmaya hazırlanıyor. Bu sayede Bolu'daki yabancı turist sayısı da artacak.

    Herkes kaplıcaya girmemeli

    Kaplıcalar bölgesindeki bu üç birimden hangisinde kalırsanız kalın, öncelikli olarak dokltor kontrolünden geçmeniz şart. Kaplıca suları herkes için faydalı olmayabiliyor. Doktor Ali Yamen, kaplıca içn sakıncalı olan hastalıkları şu şekilde sıralıyor: Kanser,tüberküloz, kas hastalıkları, iltihabi tür eklem rahatsızlıkları, nörolojik hastalıkların çoğu, organ yetmezliği durumda; karaciğer, kalp, böbrek yetmezliği/hafif yetmezlik durumunda kontrollü olarak girebilirler), akut kanaması olanlar, ağır anemiler, hipertansiyonun oynak olduğu dönemler, insüline bağlı diyabetteki hastalar, üçüncü aydan sonra hamileler… Suya girdikten sonra, vücudunda normalden farklı bir değişiklik hissedenlerin ise (ateş yükselmesi, tansiyonda oynama gibi) mutlaka doktorla görüşmesi gerek.

    GÖLCÜK 'TE ÇAY SAATİ
    Bolu'nun etrafı göller ve akarsularla çevrili. En bilinenler arasında, Yedi Göller, Gölcük ve Abant sayılabilir. Suni bir göl olan Gölcük, Termal Turizm Bölgesi'ne beş kilometre uzaklıkta. Akşam üzeri çay içip yürüyüş yapmak için ideal…
    SUDAKİ DEĞERLER
    Sodyum : 50,578 mg/l
    Potasyum: 11,339 MG/L
    Kalsiyum : 356,712 mg/l
    Bikarbonat : 753,960 mg/l
    Magnezym: 55,913 mg/l
    Florür : 2,230 mg/l
    Sülfast : 615,000 mg/l



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz