Diğer
    Ana SayfaGüzellik2013 güzellik takvimi

    2013 güzellik takvimi

    -

    YENİ İÇERİK VE UYGULAMA YÖNTEMLERİ İLE MAKSİMUM GÜZELLİK
    Ameliyatsız estetikte botoksla birlikte en sık kullanılan yöntem olan dolguların yepyeni içeriklerle kullanım alanları genişlerken; ödem, morluk gibi etkilerin en aza indirgenmesi amaçlanıyor. Dr. Tekeli, dudak kontürünü belirginleştirme, Nasolabial çizgiler denilen burun kenarlarından dudaklara inen kırışıklıklar ile derin kırışıklıkların doldurulması dışında birçok yeni kullanım alanı keşfedilen dolguları anlatıyor:
    Kaşa şekil vermek: Kaşın altına koyulabilecek küçük miktarlar, bakışlarda derinlik sağlama konusunda başarılı sonuçlar verebiliyor.
    Elmacık kemiklerini belirginleştirmek: Sıklıkla uygulanan, kişinin güzelliğini daha ilgi çekici hale getirmek için yapılabilecek ya da hızlı zayıflamalarda çok genç yaşlarda bile ortaya çıkabilen elmacık kemiklerindeki erimelerde bu yönteme başvuruluyor. Yüz, sonucun en hızlı olarak alındığı bölgelerden biri olarak kabul ediliyor.
    Göz çevresindeki kırışıklıklar: Botoksun yeterli gelmediği ve tedavisi için geç kalınmış göz çevresi kırışıklıklarında çok küçük miktarlarda uygulanan dolgular, göz çevresindeki ince derinin neminde ve kalitesinde belirgin artış sağlıyor.
    Akne izleri: Vaktiyle derin izler bırakmış ve belirginleşmiş çukurların içlerinin, tek tek doldurulması hedefleniyor.
    Yüzdeki asimetrinin giderilmesi: Kaza veya travma sonucu oluşan deformitelere karşı yüz, diğer yarısıyla simetrik olacak biçimde doldurulabiliyor.

    ocak-2013-estetik-resim-2MONA LISA TABLOSUNDA ALTIN ORAN
    Mona Lisa tablosunun boyunun enine oranı Altın Oran’ı veriyor. Mona Lisa’nın yüzünün etrafına bir dikdörtgen çizdiğinizde ortaya çıkan dörtkenar bir altın dikdörtgendir. Op. Dr. Özdemir, bu dikdörtgeni, göz hizasında çizeceğiniz bir çizgiyle ikiye ayırdığınızda yine bir Altın Oran elde edeceğinizi anlatıyor. Leonardo Da Vinci’nin bu sanat eserinde matematiği kullanarak eserine daha derin bir anlam kattığını belirten Op. Dr. Özdemir, güzellik kavramını matematiksel kalıplarla anlatıyor: “Doğada her şey bir sayısal değere karşılık gelir. Matematiğin eski kuramcıları da doğanın işleyiş yasalarını, varoluş ve nedenleri açıklamak için sayıları kullandı. Buldukları kimi evrensel kodları ise Altın Oran, Altın Sarmal, Phi sayısı, Fibonacci Dizilimi gibi sayıların dizilim kalıplarıyla açıkladılar. Örümcek ağlarının örgüsü Arşimed Spirali’ne; papatyaların büyümesi, ışığın yansıması Fibonacci Dizilimi’ne; salyangoz kabuğu, kozalak biçimi Altın Sarmal’a örnektir. Bu matematiksel kalıplar, insan bedeninde ideal oranı hesaplamak için de kullanılmıştır. Eski Mısır rölyefleri, Antik Yunan ve Roma sanat eserlerinde oldukça belirgin olan bu uyum prensibi, 1,618 olan Phi sayısına dayanır. Bu sayının bulunduğu orantı, tüm çağlarda mimari ve plastik sanatlarda harmoni ile estetiğin belirtisi olarak kabul edilmiştir. Bir sanat eseri ya da doğada izlemekten hoşlandığımız ve uzun süre izlediğimizde dahi bıkkınlık yaratmayan güzelliklerin temelinde ‘Altın Harmoni’nin izleri vardır.”

    ocak-2013-estetik-resim-3“ALTIN HARMONİ” YAKLAŞIMIYLA MONA LISA GÜLÜMSEMESİ
    Güzelliğin gizli kuralı oran ve uyumun ön planda olduğu “Altın Harmoni” yaklaşımının 2013’te estetik cerrahiye yön vereceği öngörülüyor. Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Murat Özdemir, “Altın Harmoni”nin yüzde oranları birbirine en uyumlu hale getirecek şekilde bir dizi dokunuş olabileceği gibi, planlanan tek bir işlemin yüzün diğer kısımlarıyla bütünleşecek şekilde yapılmasıyla da sağlanabildiğini anlatıyor.
    Op. Dr. Özdemir, “Altın Harmoni; Altın Oran Prensibi’nden ilham alan ancak daha geniş sanatsal ve matematiksel bir anlayışı ifade ediyor. Pitagoras; doğada güzel bulunanın anlamlı sayısal tekrarlar ve orantı sayesinde övgüyü hak ettiğini söylüyordu. Antik çağlardan günümüzdeki teknolojik tasarımlara kadar ilham kaynağı olan Altın Harmoni; günümüzde estetik operasyonların planlanmasında da kullanılıyor” diye anlatıyor.

    “Altın Harmoni” yaşlılıkla birlikte bozulmaya başlıyor Op. Dr. Orhan Murat Özdemir, yaşlılık belirtilerinin “Altın Harmoni”yi bozacağını ve bunlarla savaşılması gerektiğini söylüyor. Üstelik kadınların beğenmediği birçok estetik operasyonun ise bu yaşlılık belirtilerinin bir uyum ve oran gözetmeksizin ortadan kaldırılmaya çalışıldığında meydana geldiğini ekliyor. Bir kısım gençleştirilirken vücudun kalanıyla uyum bozuluyor; buna da “Anti Harmoni” deniyor. Estetikte sadece “Altın Harmoni” yasaları değil kişinin karakteri, sosyo-kültürel durumu, yaşam tarzı ile uyumlu bir planlama yapmak gerekiyor.

    Devamı diğer sayfada



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz