Diğer
    Ana SayfaGüzellik50yaşında anne olunursa...

    50yaşında anne olunursa…

    -

    Bir Türk doktoru dünyada ilk kez dondurulmuş yumurtalık dokusunu bir kadının karnına naklederek embriyo elde etmeyi başardı. Bu yöntemle 50 yaşından sonra bile anne olunabileceği ortaya çıktı. Biz madalyonun öbür yüzünü çevirdik; uzmanlarla tartıştık, ünlülere sorduk: Geç yaşta anneliğe ne diyorsunuz?

    Funda Çatar

    Çocuk sahibi olmak çoğu kadının en büyük düşlerinden biri hiç kuşkusuz. Ancak ekonomik kaygılar, yoğun iş hayatının getirdiği sorumluluklar ve kariyer endişesi derken pek çok kadın çocuk arzusunu ertelemek zorunda kalıyor. Büyük emekler sonucunda istenilen noktaya gelindiğinde ise, bu kez elde edilen kariyerin çocuk nedeniyle kaybedilmesi endişesi başlıyor. Yıllar yılı kovalıyor ve bu telaş içinde kadın bir de bakıyor ki menopoz kapıya gelmiş dayanmış bile! Bazılarıysa henüz genç yaşta kanserle tanışıyor ve uzun yıllar alan bir tedavi sürecine giriyor. Her iki tabloda da ortaya çıkan ortak sonuç şu: Kadın yumurtlama yeteneğini yitiriyor ve çocuk sahibi olamıyor!
    İşte bu noktada kadınların yüzünü güldüren bir gelişme yaşandı ve dünyada ilk kez bir Türk doktoru dondurulmuş yumurtalık dokusunu bir kadının karnına naklederek embriyo elde etmeyi başardı. New York Presbyterian Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. Kutluk Oktay’ın geliştirdiği yöntem, kanser veya başka hastalıklar nedeniyle yumurtlama yeteneğini yitiren ya da menopoz döneminde bulunan kadınlara hamile kalma şansını tanıyor!

    Üreme yeteneği korunuyor

    Kanser veya başka hastalıkların tedavisi için kullanılan bazı tedaviler, kadınların gelecekteki hamilelik şansını yok edebiliyor veya erken menopoza girmesine yol açabiliyor. Tıp dünyasında "devrim" olarak nitelendirilen Prof. Dr. Oktay'ın bu yöntemi kemoterapi, radyasyon veya yumurtaları tahrip eden tedaviler geçiren kadınlara rahimlerinin elverişli olması durumunda hamile kalma şansını tanıyor. Prof. Dr. Kutluk Oktay'la birlikte araştırmayı yürüten Presbyterian İnfertilite Merkezi Direktörü Dr. Zev Rosenwaks çalışmanın önemini şöyle vurguluyor: "Bu araştırma, üremede iki yönden önem taşıyor. Birincisi, yumurta dokusu dondurularak kadınların üreme yeteneği korunabiliyor, ikincisi de doku uzun süre dondurulmuş olarak kaldıktan sonra hamilelik mümkün olabiliyor." Bu yöntemde, kemoterapi ya da radyasyon gibi yumurtaları tahrip eden tedaviye başlanmadan önce kadının yumurtalık dokusu toplanıyor…



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz