Diğer
    Ana SayfaBeslenme & DiyetA’dan Z’ye alkali yaşam

    A’dan Z’ye alkali yaşam

    -

     

     

    04102013 alkali2Alkali yaşam felsefesi nedir? Tarihçesi, dünyada ve Türkiye’de bilinirliği, uygulanırlığı nasıl?

    Alkali yaşam doğaya, doğal olana saygı duyarak, sevgi ve hoşgörü ile ruh, beden ve zihin sağlığına en uygun yaşam biçimi olarak görülüyor. Alkali yaşamın yüzde 60-65’ini beden sağlığı için alkali beslenmek, yüzde 35-40’ını ise akıl ve ruh sağlığı için alkali yaşam oluşturuyor. Alkali beslenmek vücudun doğasına uygun, sindirimi sonrasında alkali atık bırakan besinlere daha çok yer vererek günlük mönünün ayarlanması, alkali yaşam ise olumlu duygular taşımak, doğru nefes almak, spor yapmak, derin uyumak, denizde yüzmek gibi kendine değer vermeyi öğrenmek anlamına geliyor. Alkali yaşam felsefesi insanlık var olduğundan beri var. İlk insanlar daha çok alkali besleniyor ve alkali yaşıyordu. Dalından sebze, meyve, kökler ve doğal kaynak suları onların yaşam kaynağı idi. Eti çiğ yiyorlar, doğanın içinde ve doğal davranıyorlardı. Yıllar geçti, ateş icat oldu, mertlik bozuldu. Ateşin icadıyla medeniyet denen tek dişi kalmış canavar büyümeye başladı ve bugünlere geldik. Asidoz, çağın korkulu rüyası oldu. Giderek kirlenen çevre faktörleri toprakta bulunan mineral ve vitaminlerin, havada bulunan oksijenin azalmasına, kaynak sularının kaybolmasına yol açtı. Artan nüfusa yetişmek için uygulanan kimyasal tarım, besinlerin alkali değerlerinin azalmasına neden oldu. Hazır gıda sektörü asit artışını fişekledi. ABD’nin en duyarlı bölgesi Kaliforniya’dan başlayarak doğal tarıma, doğal yaşama dönüşüm başladı. Bugün tüm Amerika’ya yayılan bu akım, Avrupa’da en çok İngiltere’de ve kuzey ülkelerinde uygulanıyor. Ülkemizde ise geçen sene duyulmaya başladı ve hızla ilgi artıyor. Artacak da… Kendine değer veren, saygı duyan, kendini seven herkesin alkali yaşam felsefesini bir ucundan yakalaması lazım.

     

    - Advertisement -

     

    Asit-alkali dengesi nasıl oluşuyor ya da bozuluyor, bu denge insan sağlığını nasıl etkiliyor?

    Asit ve alkali aslında kimyasal kelimeler. Doğadaki her madde girdiği çözeltide ya asit atık ya da alkali atık bırakıyor. Bu atık değeri pH tablosu ile ölçülüyor. Bu tablo 1’den 14’e kadar bir çizelge. 7, nötr durumu simgeliyor. 7’de asit ve alkali dengede oluyor. Üstü alkali değerin artısını, altı asit değerin artısını gösteriyor. İnsan vücudunda da her besin sindirimi sonrasında asit ve alkali atık bırakıyor. Duygularımız da bu değerlerde etken oluyor. Negatif duygular asidik, pozitif duygular alkali değeri arttırıyor. Vücudun kendi doğal bir dengesi var ki bu pH 7,35 ile 7,45 arasında bulunuyor. Yani insan vücudu çok hafif alkalidir. İnsan kanı da alkalidir ve tüm sistem kanın alkali değerinin bozulmaması üzerine çalışıyor. Bu dengeye sahip ve koruyan kişiler genel olarak sağlıklı, enerjik, canlı ve genç görünen kişilerdir.

     

     

    Alkali beslenmeyi diyetten ayıran nedir?

    Kitabımda da açık açık yazdım. Diyet kelimesi dilimize İngilizce “diet” kelimesinden girdi. “Diet” kelimesinin son harfini attığınızda “die” yani İngilizce “ölmek, mahrum olmak” anlamına geliyor. Diyetin de mahrum olmaktan, ölmekten farkı yok. Her diyet bir şeyleri yasak ediyor yani yok sayıyor yani öldürmenizi istiyor. Diyet sevdiğin şeylerden mahrum olmak, zevklerini öldürmek, köreltmek anlamına geliyor. Alkali beslenmede ise yasak bulunmuyor. Genel sağlık durumunuza, yaşam koşullarınıza göre alkali besinler ve asidik besinleri dengeleyebilirsiniz. Örneğin içki yüksek asidiktir. Eğer genel olarak sağlıklıysanız akşam yemeğinizde bir bardak şarap içebilirsiniz. Ancak bir hastalığınız varsa, yorgun, halsiz, güçsüzseniz, sık, sık rahatsızlanıyorsanız vücudunuzdan fazla asidi atıncaya kadar içmemenizde fayda var. Önemli olan neyi neyle dengeleyeceğini bilerek yemek.

     

     

    Alkali beslenmenin temel adımları neler?

    Alkali beslenmenin en büyük adımı alkali su içmek. İnsan vücudunun yüzde 70’i sudan oluşuyor. Gün boyunca sadece alkali su içerek bile, yani pH 8-8,5 ve cam şişede, vücudun pH değerinde alkali yönde büyük bir değişim oluyor. Sofranızda salatanın miktarını biraz arttırarak asit alkali dengenizde alkali yönde pozitif bir artış sağlarsınız. Beyaz unu kesmek, mayalı, maltlı ürün tüketmemek, çay ve kahveye şeker ilave etmemek, beyaz pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tercih etmek, eti biraz azalmak, konserveden ve hazır gıdadan uzak durmak alkali beslenmenin önemli adımları.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz