Aikido

Yağmurlu bir cuma akşamı. Çevredeki herkes sanki bütün haftanın stresini içinde biriktirmiş durmuş. Herkesin acelesi var, herkes bir koşuşturma içinde. Ben de bir koşuşturma içindeyim çünkü Boğaziçi Mezunlar Derneği'nde (BÜMED) yapacağım aikido haberi için Lemi Bağdatlılar'la bir randevum var. Burada aikido dersleri veren Bağdatlılar, 1972 senesinden beri aikido yapıyor ve usta seviyesinde. Önce o, sonra da öğrencileri ardı ardına geliyor. Şimdi aikido giysileri içinde olan bu insanlar belliki takım elbiselerini, döpiyeslerini ve doktor önlüklerini çok kısa bir zaman önce çıkarmışlar. Ve bir şey daha belli, takım elbiseleriyle beraber, işlerini, güçlerini, stresli düşüncelerini de geride bırakmışlar. Dersler sırasında adeta birer çocuk oluyorlar. Zaten bunu kendileri de ifade ediyor ve bu sporun deşarj olmak için kendileri için en büyük araç olduğunu söylüyorlar.
Hocaları Lemi Bağdatlılar da aikidonun kişisel gelişime olan faydalarını anlatıyor ve aikido sayesinde zamanla bambaşka bir insan olabileceğinizi belirtiyor. Öğrencilerinden Hakan Dönmez ise, "Aikido derslerinden çıktıktan sonra dışarıda beni başka bir dünya bekliyor" diyor. Sanırım haklı. Çünkü bırakın dersi, röportajı yaptıktan sonra bile bir şeyler değişiyor. BÜMED'den çıktıktan sonra her şey bana daha sakin ve huzurlu geliyor!

Aikido, modern judonun da temelini oluşturan Jujitsu'nun çeşitli stillerinden esinlenilerek yaratılmış. Bunu daha açık anlatmak gerekirse, aikidodaki eklem kilitlerinin ve fırlatma tekniklerinin Jujitsu'dan geldiğini söylemek mümkün. Ama yine de, hareketlerin ve tekniklerin son halini oluşturan, büyük ölçüde O Sensei'nin hayal gücü.
Aikidonun felsefesine gelince…