Geçen iki yıla damgasını vuran ve halen devam eden pandeminin, tüm dünyada anksiyete bozukluğu vakalarında yaklaşık yüzde 28 artışa yol açtığı belirtiliyor. Medical Park Karadeniz Hastanesi’nden Psikolog Eylül Eyüboğlu, “Anksiyete bozukluğunun oluşması için kişinin büyük bir travma geçirmiş olması gerekmez. İnsanlar üst üste yaşadıkları stres ve yorgunluk sebebiyle de anksiyete bozukluğu yaşayabilir. Pandemi; herkes için alışık olmadığı, kontrolünde gelişmeyen ve yoğun sıkıntı veren bir döneme yol açtı. Bu dönemle birlikte herkesin hayatında birtakım değişimler oluştu. Bu da tüm dünyada anksiyete bozukluğu vakalarında yaklaşık yüzde 28 artışa yol açtı” diyor. Psk. Eyüboğlu, anksiyete bozukluğunun tedavisinde psikoterapi, ilaç ya da kombine yöntemlerin kullanıldığını belirterek, hangisinin en uygun olacağına uzmanların karar verdiğini söylüyor: “Bu durumdaki kişinin çevresi tarafından anlaşılmaya, ilgi ve destek görmeye ihtiyacı oluyor. Tedavi sürecinde aile tutumu da önem taşıyor. Eleştiri ve baskı faktörünün ortadan kalkması gerekiyor. Anksiyete bizim tamamen ortadan kaldırmak istediğimiz bir kavram değil. Ana unsuru ise bireye anksiyetenin nasıl azalacağının ve nasıl yönetileceğinin öğretilmesi…”
İLGİLİ İÇERİKLER
- Anksiyete bozukluğu nedir, belirtileri neler? Nasıl geçer? Anksiyete ile başa çıkma yöntemleri
- Performans anksiyetesi artık kadınların da sorunu
- “Performans anksiyetesi”
