Yazın verdiği coşkuyla kendimizi Antalya sahillerine vurduk. Ne de olsa güneşin denizle dans ettiği bu şehir, yaz çekimleri için biçilmiş kaftan. Her şey güzel olacak derken, şanssızlık peşimizi bırakmadı. Ama sonunda kazanan biz olduk.
Her kapak çekiminin ardında birbirinden renkli, ilginç ve keyifli bir hikâye olur mutlaka. Ama kapak çekmek kimi zaman zordur.
Çünkü beklenmedik aksilikler bekler sizi. Bu ay hikâyemiz, Antalya Aksu’daki Kundu Köyü’nün doğal güzellikleriyle buluşan WoW Kremlin Palace’ta geçiyor. Antalya Havaalanı’na 20 km uzaklıkta bulunan ve Rusya’daki Kremlin Sarayı birebir örnek alınarak inşa edilen WoW Kremlin Palace’ta kendimizi adeta krallar, kraliçeler gibi hissettik diyebilirim…
Şimdi siz Antalya deyince bir iç geçiriyor ve “Ne güzel, ne şanslısınız”diyorsunuz değil mi? Evet, kulağa belki hoş geliyor ama maalesef Antalya’da hava hiç de umduğumuz gibi değildi. Hele çekim yapmak ne mümkün! Ne güneş içimizi ısıtıyor ne de deniz ilgimizi çekiyordu. Sürekli yağmur yağıyordu. Oysa sizlere ışıl ışıl bir kapak sunmak için güneşe mutlaka ihtiyacımız vardı.
Aslında bu ayın kapak konusunu “Rafting”olarak belirlemiştik. Ancak Antalya Köprülü Kanyon istediğimiz çekimi yapmamıza bir türlü izin vermedi. Yağmur nedeniyle su bütün parlaklığını yitirmişti. Üstelik çekim yapmak istediğimiz alan da gölgede kalıyordu. Konuyu değiştirmek gerekiyordu. Peki ama ne yapacaktık?
Daha önce İstanbul’da Çağla ile konuştuğumuz “Wakeboard”un kapak için uygun bir fikir olacağını düşündük ve hemen Kremlin Palace’ta yapılıp yapılmadığını araştırdık. Evet, yapılıyordu ve inanın Çağla bu duruma bizden daha çok sevinmişti. Sanırım bu kapağın şansı Çağla ile ilgili. Çünkü onun gelişiyle birlikte hem güneş bulutların arasından sıyrıldı hem de deniz pırıl pırıl bir edayla bizi karşıladı.
