Diğer
    Ana SayfaPsikolojiAşkın 10 yıllık falına baktık

    Aşkın 10 yıllık falına baktık

    -

    Hep kendi falınıza mı baktıracaksınız? Biraz da aşkın falına baktırmalısınız. Bakalım aşk 10 yıl sonra nerede olacak, neler yapacak, ilişkiler hangi boyuta gelecek? İşte aşkın 10 yıllık falı! Okuyun aşkınızın geleceğini görün…

    Daha ilişkinizin yarını hakkında bir fikriniz yokken, 10 yıl sonrasını merak ettiğiniz hiç oldu mu? Aslında şöyle düşünmek gerek; bundan 10 yıl önce tek gecelik ilişki diye bir kavram yokken, şimdi bu kavram o kadar basit bir şey haline geldi ki. Herkes bu konudan rahatlıkla konuşuyor, doğal bir olaymış gibi davranabiliyor. Peki, 10 yıl sonra neler hakkında rahatlıkla konuşmak gerekecek, bugün ayıp denilen hangi davranışlar 10 yıl sonra doğal sayılacak? Bugünkü ilişkilerin verdiği işaretlerle gelecek 10 yıl için bir ilişki tahmininde bulunduk.

    Önce yatak, sonra ilişki
    Gelecek 10 yıl için şunu söylemek mümkün; üreme ihtiyacından kaynaklanan cinsellik, ilk insandan bu yana olduğu gibi son insana kadar gündemini hiç kaybetmeyecek. Anlayacağınız cinsellik insanoğlunun en önem verdikleri arasında birinci sırada olmaya devam edecek. Tek fark ise, ilişkilerde cinselliğin her zamankinden biraz daha fazla ön planda olacağı gerçeği. Geçtiğimiz yıllarda cinselliğin yaşanması için ilişkilerin biraz ilerlemesi gerekiyordu. Önce flört dönemi, ardından gelen ciddi bir ilişki ve onun ardından gelen cinsel birleşme, yerini önce cinsel ilişki, sonrasında gelen ciddi bir ilişkiye bırakacak. Yani önce yatağa girilecek, sonra ilişki olup olmamasına karar verilecek. Bu ne anlama mı geliyor? Aslında anlamı, eskiden yatakta çok şey bilmek, özellikle kadınlar için ayıp olarak düşünülürken, önümüzdeki 10 yıl içinde ilişkinin başlangıcı için önemli olacak. Zaten son yıllarda evlenmeden cinsel ilişkiye girmeme düşüncesi rafa kalkmaya başlamıştı gelecek yıllarla birlikte bu düşünce raftaki yerini sağlamlaştıracak.

    2020’de toplum profiline göre cinsellik
    İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Androloji Ana Bilim Dalı Cinsel Fonksiyon Bozuklukları Polikliniği’nden Psikolog Sibel Dinç diyor ki: “Üreten aile bireyleri, cinselliği neslin, ülkenin ve hatta siyasi görüşün devamı olarak görecek ve seksi belli kalıplar içerisinde yaşayacak. Onlar için cinselliğin bir tarzı ve bir ayıp sınırı hep olacak. Toplumda saygınlığını bulamamış, üretken olmayı da becerememiş insanlar için ise cinsellik arabesk tadında olacak. Bu insanlar için hep özlem duyulan ama asla ulaşılamayan, hep ah çekilen ama imkanı olduğunda da yüzüne gözüne bulaştırılmış bir uğraşı olacak ve hayattaki başarısızlıklar, bu alanda da devam edecek.”

    Sadece cinsel partner
    İlişki yaşamaktan korkan insanların sayısı, gelecek 10 yılda daha da artacak. Özgürlüğünü kaybetmek istemeyen bir kesim, sadece cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ilişki yaşayacak. Bu kişi, genelde tanıdığı ve duygusal anlamda bir şey hissetmediği biri olsa da, onunla olmaya devam edecek. Fakat bu sorun, beraberinde evlilik kurumunun çatırdamasına neden olacak. Sadece canı istediğinde birlikte olan çiftler, giderek yalnızlıklarından kurtulduğunu düşünse de, aslında hep yalnızlığa mahkûm olduklarını anlamayacak.

    - Advertisement -

    “Her şeye isyan eden kesim, cinselliği gürültülü ve anlık yaşayacak, adını bile bilmediği kişilerle tek gecelik birlikte olacak ve âşık olmayı hastalık olarak görecek.”

    sanal-iliskiKadınlar gücü ele alacak
    Batılı dünyada, kadınların cinsellik konusundaki özgürlükleri uzun zaman önce başlamıştı. Ülkemizde ise kadınların iş dünyasındaki hâkimiyeti artıkça cinsel özgürlükleri de arttı. Durum böyle olunca gelecek 10 yılda kadınlar işte, sosyal yaşamda ve sonuç olarak yatakta erkekler kadar özgür olmayı isteyecek. Kadınlar da erkekler gibi rahatlıkla cinsel hayatlarından söz etmeye, sorunlarından konuşmaya başlayacak. İlişkilerinde yaşadıkları doyumsuzlukları utanarak saklamak yerine, daha açıkça partnerleriyle konuşacak ve sadece cinsellik konusundaki mutsuzlukları nedeniyle bile ilişkilerini bitirme cesaretine kavuşacak.

    Tek gecelik ilişkiler artacak
    Modern çağla birlikte yalnızlık daha da artacak. Kendilerini seven, değer veren birini bulmakta zorlanan, fakat maddi anlamda güçlü olan kişiler arayışlarına devam edecek. Fakat bu arayış, çoğu zaman tanımadığı biriyle tek gecelik yaşanan aşklar olarak karşılarına çıkacak. Bir gece barda tanıştığı biriyle birlikte olan ve o an için mutluluğu yakalayan, ardından ise bir daha birlikte olduğu kişiyle görüşmeyen kişilerin sayısı artacak.

    Fanteziler doğal kabul edilecek
    İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Androloji Ana Bilim Dalı Cinsel Fonksiyon Bozuklukları Polikliniği’nden Psikolog Sibel Dinç, “Klasik ilişki, normal bir hazzı garantilese de, cinsellikten alınacak maksimum hazzı alabilmek adına zihnin sonsuz sınırları her geçen gün daha da zorlanıyor. Bu konu, insanlığın ortak bir değeri olduğu için, gelişen teknolojinin yardımıyla, yani kitle iletişim araçlarıyla bu istek giderek daha da yayılıyor. Orgazmı bilen ve yaşayan kadın sayısı bu sayede, yani bilinçlenme ile geçen 10 yılda oldukça fazla arttı. Bu madalyonun bir yüzü; diğer yüzünde ise 1950’lerden sonraki sosyal ve ekonomik gelişim bulunuyor. Bu gelişim, aileler ve bireysel özgürlükler alanında kartopu etkisi denilebilecek bir etki yarattı. Bireysel özgürlük bir anlamda cinsel özgürlük olarak algılandı ve çok eşlilik bir ekol oldu. Bireyler, birden fazla eş edinerek, hayatta farklı hazların olabileceğini keşfetti ve keşfettikçe bu bireysel aktivite, toplumsal bir aktiviteye dönüştü. Kazanılmış öğretiler hızlıca yeni insanlarla paylaşıldı. Bu paylaşım, insanlara ulaşamadıkları hazları yaşama şansı tanırken, beraberinde sosyal sorunları ve sağlık sorunlarını da getirdi.

    Cinsellik, bir diğer grup için güç gösterisinin çığırından çıkmış bir şekli olarak, bireysel haz adına partnerine zarar veren bir tarza ulaşacak. Hazzın fanteziyle buluştuğu noktada ise, bugün ahlaki değerlerin dışında kalan ilişkiler, 10 yıl sonra kabul görür hale gelecek. Cinsellikte sınır tanımayan kişiler, grup sekste yaş sınırını yukarı ve aşağıya çekerek, denenmeyeni denemek için en küçük insanla, en büyük insanı, en gençle en yaşlıyı bir araya getirerek, görsel ve tensel hazzı artırmaya çalışacak. Bugün, bu ve benzeri fanteziler özel ortamlarda yaşansa da, 2020’de bir grup tarafından kabul edilebilir olacak” diyor.

    10 yıl içinde neler olacak?
    ♥ Cinsel birliktelik yaşı küçülecek.
    ♥ Dejenerasyon olacak.
    ♥ Sanal sekste hızlı artış olacak.
    ♥ Bireysellikte artış, çocuk sahibi olma isteğinde azalış olacak.
    ♥ Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda artış olacak.
    ♥ Tabular önemini kaybedecek
    ♥ Eşcinsellikte artış olacak.
    ♥ İstek bozuklukları uyarıcı ilaçlarında çeşitlilik ve artış görünecek.
    ♥ Psikolojik olduğu düşünülen cinsel rahatsızlıklar için yeni ilaçlar keşfedilecek.
    ♥ Taşıyıcı annelik ve evlilik dışı çocuk sayısında artış yaşanacak.

    Sanal ilişki devrimi
    Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sanal dünya vazgeçilmez bir unsur oldu. Sosyal yaşam internet üzerine doğru kayarken, ilişkiler de bu durumdan nasibi aldı. Bilgisayarın başına oturarak kendine ilişki arayanların sayısı giderek artarken, artık bir restoranda oturup, romantik bir yemek yeme aşaması internete taşınacak ve böylece insanlar buluşma aşamasını geçmiş olacak. Fakat bu da beraberinde sanal, gerçek olmayan ilişkilere neden olacak. Hiç tanımadığı biriyle saatlerce internet üzerinden konuşmak o an için mutluluk verse de sonrasında hayal kırıklıklarını da beraberinde getirecek.

    Cinsel sağlık sorunları artacak
    Cinsellikte yaşanan bu özgürlük, bazılarına göre gerçek özgürlük olarak kabul edilse de, sağlık sorunlarını da beraberinde getirecek. Hiç tanımadığı kişilerle birlikte olanların sayısı arttıkça, cinsel yolla bulaşan hastalıklar da artacak.

    Aseksüel evlilikler çoğalacak
    Aseksüel evlilik, eşlerin cinsel yaşam olmadan evliliklerini sürdürmesi anlamına geliyor. Kendini sanal yollarla tatmin eden kişilerin sayısı arttıkça evde eşine vakit ayırmayanların sayısı da çoğalacak. Bu tür evlilikler ise aldatma ya da boşanma ile sonuçlanacak. Bu da yine aile yapısı üzerinde çatırdamaların meydana geleceğinin bir göstergesi.

    Nilgün Yıldız
    Formsante Dergisi Ocak 2011 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz