Diğer
    Ana SayfaPozitifAtalarınızın vebalini siz çekmeyin

    Atalarınızın vebalini siz çekmeyin

    -

     

    19082014 kokcanlan03Sunum açtıran kişinin konusunu biliyor musunuz? 

    Kişi hakkında, özellikle ilk başta hiçbir bilgi almıyorum.. Binlerce sunum deneyimimden sonra, doğrusu sunumlarımda çıkanlara kişilerin söylediklerinden daha fazla inanıyorum. Güvendiğim için de kişi hakkında bilgi almama, kişinin beni kendi yorumlarıyla yönlendirmesine izin vermiyorum. Bilgi almamak bir bakıma sunumumun geçerliliğini tekrardan ve tekrardan ölçmem açısından benim için önemli. Ayrıca katılanların da sunumu açılan kişiyi bilmesini istemiyorum. Onları alana kaldırdığımda ne olarak kalktıklarını da bilmiyorlar çünkü hiçbir şekilde zihinlerin devreye girmesini istemiyorum. Bu da Aile Dizimi’yle aramızdaki farktır. Aile Dizimi’nde kimin diziminin yapıldığı bilinir ve terapist, kişi hakkında önceden bilgi alır. 

     

    Sunumun belli aşamaları var mı? 

    - Advertisement -

    Sunum açtıracak kişilerle görüşmeleri asistanım yapıyor ve konuşulanları genellikle ben bilmiyorum. Önce kişinin alanını listemizde bulunan negatif etkilerden temizlemekle başlıyoruz, sonra varsa istediği özel bir konu üzerinde çalışıyoruz. Ben bir bakıma check up yapıyorum. Psikolojik alana fazla girmemeye gayret ediyorum, ama alanı açtığımda kendiliğinden kişinin psikolojik bir durumu mesela cinsel tacizi, çocukluk travması, korkuları çıkıyorsa onların da şifalanmasını sağlıyorum, fakat kişilerin bir şekilde, yardım alarak veya almayarak çözümleyebileceği alanlara girmemeyi tercih ediyorum. Çünkü psikolojik durumuyla kendisinin baş etmesi yerine bizlerin onları çözümlemesi kişinin olgunlaşmasını engelliyor, dolayısıyla sorumluluk almamasına neden oluyor.

     

    Sunum tamamlandıktan sonra neler oluyor?

    Sunumları biten kişilerin enerjilerinde yükselme oluyor. Genellikle çok uzun zamandır yapmak isteyip de yapamadıkları şeyleri yapmaya başlıyorlar. Eğer herhangi bir varlık tarafından rahatsız ediliyorlarsa, bu rahatsızlıkları hemen ortadan kalkıyor. Bazı kişilerin, özellikle sorunları olduğu, etki altında aptallaştıklarından dolayı etrafındaki insanlar tarafından çok ezilen, aşağılanan kişilerin enerjileri yükseldiğinde kendilerine güvenleri artıyor ve etraflarıyla kavga etmeye veya “hayır” demeye başladıklarını görüyoruz. Bu durum etraflarındaki kişilerin hoşuna gitmiyor tabii ki. Ama bizler sunumlardan sonra ortaya çıkan kızgınlık, öfke gibi duygusal patlamaları sağlıklı buluyoruz ve en başta, bizden bilgi alırlarken kişileri bu konuda uyarıyoruz. Uyardığımız bir başka durum da bazı kişilerde sunumlarının hemen peşinden mide bulantısı, kusma, ishal, baş ağrısı, uyku gibi fiziksel tepkilerin ortaya çıkması oluyor. Bu da bedenin bir şeyleri attığının bir belirtisi… Kökcanlandırmak sunumları kişilere aşk, iş, para gibi kişilerin genellikle çok arzuladıkları şeyleri vadetmiyor. Kişinin artan enerjisini, potansiyeli oranında nasıl kullanacağı kendi seçimidir.

     

    Ataların aldıkları hayır duaları da torunlara geçiyor mu?

    Evet, sadece beddualar, ahlar gibi negatif etkiler tabii ki miras olarak torunlara kalmıyor; aldıkları dualar, bilgelikleri, şifa enerjileri de bize geçiyor. Bir soy çok iyilik yapıp çok dua aldıysa, torun bunun güzelliğini yaşayabiliyor. Alanında o duaların ışığı oluyor. Bu nedenle herkese “İnsanlara iyilik yapın, dua alın.” diyorum. İyi niyette olmak, küçük bir yardım, bir gülümseme bile yeterli. Hatta karşı tarafın iyiliği bilmesi de gerekmiyor, sizin iyi niyetle yapmanız önemli.

     

    Büyü de bir enerji mi?

    Büyü, kısaca enerjinin programlanmasıdır. Programlanan enerji kendini gizlice ortaya koyar, işlemeye başlar. Bana göre iyi ya da kötü büyü yoktur. Bir insanın olumlu dahi görünen bir niyetle bile büyü çalışması yapması, yani enerjileri programlayıp kendi veya başka kişilerin alanında devreye girmesini sağlaması, kendisinin veya başka kişilerin yaşam amacını, fonksiyonunu engellemesi, yaşam enerjisine müdahale etmesi, özgür iradesini kilitlemesidir. Büyü yapan kişiler olumlu bir niyetle dahi olsa, büyü yaptığı için ya kendisi ya da torunlarından biri bunun karşılığını görür. Yani her sistemin akışını engelleyici eylemlerimiz bir bedel taşır. Sunumlarda kişinin kendi kendine yaptığı büyüleri de görüyoruz. Yoğun duygular içindeyken kişinin söylediği sözler, yani hissedilen duygular düşüncelerle birlikte programlanır ve programlanan düşünceler inançlar haline gelip kendi kendini gerçekleştirir. Bazı büyüler de atalardan torunlara miras olarak geçiyor. Çok değişik çeşitte büyüler var. İnsanoğlu, sistemde her şeyi programlamayı çözmeye çalışıyor, ama bunun bedelini ödeyerek. Bundan dolayı kişilere büyülerden uzak durmalarını tavsiye ediyorum. 

     

    Kökcanlandırmak sunumu ile Aile Dizimi’nin farkı nedir?

    Birçok kişi, Kökcanlandırmak sunumlarını bilmeyen, deneyimlememiş kişilerin yanlış bilgilendirmesiyle Kökcanlandırmak sunumuyla Aile Dizimi’nin aynı olduğunu sanıyor. Ta ki sunumlarımı izlemeye gelene, bizden detaylı bilgi alana kadar… Aile Dizimi ailede bozulmuş olan bağları tekrardan dizerek kuruyor, Kökcanlandırmak sunumu ise kişinin alanında olan ve kişinin enerjisini bloke eden asalakları, negatif etkileri ortaya çıkartıp bize sunuyor ve de temizliyor. İki yöntem ancak enerjinin kişilere yüklenmesi ve kişiler tarafından dile gelmesi açısından birbirine benziyor; bunun dışında içerik tümüyle farklı. Zaten benim Aile Dizimi’nden esinlendiğim tek nokta bu; bunun dışında çalışmamın tüm içeriği, uygulama biçimi bana ait. Yıllar içinde, açtığım sunumların sonucunda alana kendiliğinden çıkan, kişinin enerji alanına etki eden, farklı enerjilerden oluşan bir listemiz oluştu. Oysa Aile Dizimi bu tür konulardan uzak kalır. Kökcanlandırmak sunumunda herhangi bir negatif durumu şifalandırıp şifalandırmadığımı teyit etmek için kontrol mekanizması da koydum. Bir lanet temizledim diyelim, temizlenip temizlenmediğini anlayabilmek için bir kişiyi daha lanet niyetiyle alana çıkartıyorum, çıkan kişi “hala varım” diyorsa tam olarak çözmediğimi anlıyorum ve gerekenleri yapıp tekrar şifalandırıyorum. Sonra tekrar bir başka kişiyi alana alıyorum ve bu sefer “yokum” diyorsa ve ben de enerjinin olmadığını hissediyorsam kişinin alanında bulunan laneti temizlediğime emin oluyorum. 

    Aile Dizimi’nde dizim açtıran kişinin genelde grubun içinde olması, kendi dizimini izlemesi gerekiyor. Kökcanlandırmak’ta ise kişinin sunumda olması benim o kişiyi tanımam, hakkında herhangi bir bilgi almam bile gerekmiyor, hatta kişinin ona sunum açıldığını bilmesi bile önemli değil. Bir kişi anne-babasına, çocuklarına, eşine ve kardeşlerine onların izni olmadan sunum açtırabiliyor ama bunların dışındaki kişilere sunum açıldığında sunumun bozulduğunu deneyimledim. Bu nedenle saydıklarımın dışındakilere sunum açmıyorum. 

     

    Yazı: Yaprak ÇETİNKAYA

    Pozitif Dergisi Sayı 5

     



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz