Atopik egzama, çocukluk çağının en sık görülen cilt hastalıklarından biri. Sadece çocukları değil, yetişkinleri de etkisi altına alıyor. Yakınmalar, sosyal yaşamı olumsuz yönde etkileyecek kadar ciddi. Astım ve alerjik nezle gibi sorunlara yol açması da cabası. Hastalığın kesin bir tedavisi yok ancak tıptaki yeni gelişmeler ve korunma yöntemleriyle hastalık kontrol altında tutulabiliyor. Funda Çatar
| |
| |
Genler ve çevresel faktörler
Hastalık çocukların yüzde 45'inde ilk 6 ay, yüzde 60'ında ilk bir yaş ve yüzde 85'inde 5 yaşın altında başlıyor. Hastalığın görülme sıklığı ülkelere göre farklılık gösteriyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde çocukların yüzde 17.2'sinde, Avrupada yüzde 15.6'sında görülürken ülkemizde ortaya çıkma sıklığı bölgeye göre değişiklik gösteriyor ve bu oran yüzde 2.2 ile 7.8 arasında değişiyor. Annesinde ve/veya babasında; astım, alerjik rinit ve özellikle atopik egzama olan çocuklarda bu hastalığın görülme riski daha fazla. Ancak ailede alerjik hastalığı olan her insanda atopik egzama görülmüyor. Ayrıca atopik egzama olan her bireyin ailesinde de alerjik hastalık öyküsü bulunmuyor. Çünkü atopik egzama diğer alerjik hastalıklar gibi genetik faktörler ile çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkıyor. Çevresel faktörlerin en önemlileri ise besin, hayvan ve akar alerjileri. Daha seyrek olarak polen alerjisi de atopik egzamanın oluşmasını tetikliyor. Bu durumda özellikle mayıs ve haziran ayları gibi polen mevsiminde yakınmalar ortaya çıkıyor…