Şezlongda yatmaktan ya da denizde amaçsız kulaç atmaktan sıkılıyorsanız şnorkeling ile denizin altını gözlemleyerek çok daha keyifli vakit geçirebilir, balıkların peşinde yüzerken, dibe dalıp çıkarken farkına varmadan uzun süre aktif kalabilirsiniz.
Suyun altını görmemize yarayan bir maske, nefes alıp vermemizi sağlayan bir boru, yani şnorkel ve tercihen paletlerle birlikte yapılan “şnorkeling” yüzmeyi bilen hemen herkes için uygun, eğlenceli bir aktivite. Şnorkeling özellikle deniz altının bir akvaryumu andırdığı tropik denizlerde çok popüler. Ancak Ege ve Akdeniz kıyılarında da mürenden vatoza, balık türlerinden deniz kaplumbağasına onlarca farklı türe rastlayabilirsiniz.
Bunlara dikkat:
Maske seçerken: Maskenin yüzünüze uygun olup olmadığını anlamak için mutlaka deneyerek alın. Maskenin lastiğini başınıza geçirmeden yüzünüze oturtun ve burnunuzdan nefes alın. Elinizle tutmayın, bu durumdayken maske nefes aldığınız sürece düşmeden yüzünüzde kalabilmeli. Eğer düşüyorsa yüzünüze uygun değil ve su alacak anlamına geliyor.
Paletler sıkmamalı: Ayağınızı saran ancak çok fazla sıkmayan paletler seçin. Başparmağı sıkan paletler kramplara neden olabiliyor. Ayrıca suyun içinde çok daha rahat giyip çıkarabileceğinizi unutmayın.
Güneşten korunun: Şnorkeling yaparken uzun süre yüzüstü pozisyonda kalınıyor. Bu nedenle sırtınız, enseniz ve bacaklarınızın arka kısmı siz farkına varmadan ciddi şekilde yanabilir. Güneşin zararlarından korunmak için sadece güneş kremlerine güvenmeyin, uzun süre suda kalacaksanız kremin yanı sıra güneşe karşı koruma sağlayan bir tişört kullanın.