Diğer
    Ana SayfaRöportajBenim enstrümanım vücudum

    Benim enstrümanım vücudum

    -

    Uzun süredir başrol oyuncusu olduğu “Beni Affet” dizisinde dişli bir karakteri canlandıran Gaye Turgut Evin’in oyunculuk hayatına nasıl başladığını, formunu nasıl koruduğunu, hangi egzersizleri yaptığını ve cilt bakım sırlarını öğrendik. 

     

     

     

    - Advertisement -

     

     

    Son zamanların en çok izlenen dizilerinden Beni Affet’in güzel ve formda oyuncusu Gaye Turgut Evin ile Arnavutköy’de buluştuk. Dizi setinden evliliğine, spordan güzellik sırlarına kadar merak ettiğimiz tüm soruların yanıtlarını aldık. Egzersizin mesleğine de olumlu etkileri olduğunu söyleyen Gaye Turgut Evin en çok pilates yaparken kendini mutlu hissettiğini söylüyor. 

    OYUNCULUK SERÜVENİNİZ NASIL BAŞLADI, AİLENİZ DE DESTEK VERDİ Mİ?
    Ben tek çocuğum ve çok şanslıyım bence. Ailede herkes üzerime titrer. Hepsi de sağ olsun çok destek oldu ve hep yanımda oldular. Ama bir yandan babam hep bir sporcu olmamı istiyordu. Kendisi 50 küsur yaşında olmasına rağmen sporunu aksatmadan yapar. Özellikle de salon sporlarıyla çok uğraşır. Hatta eşim sürekli babama takılır, kol kaslarıyla ilgili espriler yapar. Babam sporcu olmamı istiyordu çünkü yaşıtlarıma göre vücudum biraz yapılı ve boyum da uzun sayılırdı. Bir dönem lisanslı olma derecesine gelecek kadar da yüzdüm hatta. Bir süre vücut geliştirmeyle de ilgilendim. Orta sonda belediye tiyatrosuna girmemle tüm bunlar geri planda kaldı. Bir yandan da dedemler benim müzisyen olmamı çok istiyordu. Dedem de TRT’den emekli müzisyendi. Bana çok küçük yaşta bir kanun hediye etmişti ama o zamanlar bizim için bir şey ifade etmiyordu tabii. Kanun çalmak da istemiyordum haliyle. Kanun derslerinden kaçıp tiyatro derslerine giderdim. İyi ki de kaçmışım diyorum. 

    NASIL BİR ÇOCUKLUK GEÇİRDİNİZ? BAŞARILI BİR ÖĞRENCİ MİYDİNİZ?
    Doğrusunu söylemek gerekirse ben bir hayli inektim. Çok başarılıydım. Bir sürü de ödülüm var. Başarılı bir öğrencilik geçirdiğim için de kültür ve sanatla ilgili bölümlerden teklifler alıyordum. Konservatuardan bile, gelin siz burada okuyun denilmişliği var. Ama okul müdürümüz ve öğretmenlerim bu işe çok sıcak bakmıyordu, hobi olarak ilgilenmemi istiyorlardı.

    İLK DENEYİMİNİZDEKİ HEYECANIN AYNISINI ŞİMDİ DE HİISSEDİYOR MUSUNUZ?
    Hissetmez miyim… Bu işe tiyatroyla başladığım için aklım hala orada tabii. Ama şu anda oyunculuk yaptığım dizinin çalışma saatleri nedeniyle tiyatro yapmaya vakit bulamıyorum maalesef. Güzel bir tiyatro oyunu olsa da o boşluğu doldursam dediğim çok oluyor. Çünkü sahnede olmak çok ayrı bir şey bana göre. Sette olmaktan biraz farklı. Set oyunculuğunu küçümsemiyorum ama sette sürekli oyun çıkarabilirsiniz, bir kareyi defalarca tekrar baştan alabilirsiniz fakat sahnede bunu yapamazsınız. Hiçbir şeyin tekrarı yok, sadece gece gündüz yaptığınız provalar var. Bir nevi kendi kendinizin yönetmeni oluyorsunuz sahnede. İlk günkü heyecanı hala taşıyorum ve bir daha tiyatro sahnesinde olmak için sabırsızlanıyorum!

    DİZİDE DENİZ EVİN’LE KARDEŞSİNİZ AMA GERÇEK HAYATTA EVLİSİNİZ. İZLEYİCİDEN NASIL TEPKİLER ALIYORSUNUZ?
    İlk başlarda durumu pek algılayamadılar. Belki de inanmak istemediler. Her gün evlerine bir şekilde misafir oluyoruz. İster istemez benimseme durumları oluyor. Onların evinin kızı ve oğlu oluyorsunuz. Gerçek yaşamı yaşar gibi benimsedikleri için inanmaları da biraz zor oldu aslında. İzleyicinin kafasındaki ikiz kardeş algısını bir anda yıktık ve şok etkisi oldu. Evlendiğimiz gün bizi yolda görenler bunun gerçek değil, set olduğunu düşündüler hatta. “Dizi mi çekiyorsunuz, dizi değil mi bu, hangi bölümde yayınlanacak?” gibi soru soranlar, “Siz kardeşsiniz evlenemezsiniz!” diyenler bile oldu. Ama son zamanlarda eşimle birlikte yüzü olduğumuz bir reklam projesi sayesinde biraz daha alıştılar ve benimsemeye başladılar. Artık bizi hep birlikte görmek istiyorlar. Sosyal medya hesaplarımda lütfen Deniz Bey’le fotoğrafınızı koyun, özledik diyenler oluyor. Durumu kurtardık yani… (gülüyor)

    HAFTA İÇİ HER GÜN YAYINLANAN BİR DİZİDE ROL ALMANIN NE GİBİ ZORLUKLARI YA DA AVANTAJLARI VAR? 
    Dizi seti her ne kadar tiyatro sahnesinden farklı deneyimlere yol açsa da her zaman sıcaksınız bir kere! Doğal olarak duygudan duyguya geçmeniz daha da kolaylaşıyor. Pratik bir alan yani. Konservatuar biter bitmez neredeyse hemen “Beni Affet”e başladım ve benim için çok büyük bir deneyim oldu. Bir oyuncunun oynayabileceği birçok rolü, duyguyu yaşamış oldum. Doğum, tecavüz, sinir krizleri, kaçış-kovalama sahneleri derken çok sivri kişilikler yansıttım. Haftalık bir dizi olsaydı bu kadar hızlı bir gelişim olmayabilirdi. Ama tabii bir yandan da zorluk çekmiyor değilim. Haftanın hemen hemen altı günü çalışıyorum ve çekimler Ankara’da gerçekleşiyor. Her ne kadar saat bakımından memur gibi çalışıyor olsak da, yine de kurulu düzenim İstanbul’ken Ankara’ya gidip gelmek zor oluyor ve yoruyor. İstanbul’dan uzak kalmak da işime gelmiyor açıkçası. Çünkü kültür, sanat, sinema ve ilgilendiğim her şeyin en fazlası burada var. Sinema görüşmelerim genelde İstanbul’da oluyor, çoğu zaman gidip gelemiyorum. İstanbul’a geldikten sonra projeleri değerlendirme şansım daha çok olacak tabii… 

    DİZİ DIŞINDA KENDİNİZE NE KADAR VAKİT AYIRABİLİYORSUNUZ? NELER YAPIYORSUNUZ? 
    “Beni Affet”te oynadığım Bahar karakteri dışında Gaye’ye “pijamalı kız” diyebiliriz. 

    YÜRÜYÜŞ VE BİSİKLET DIŞINDA BAŞKA BİR EGZERSİZ YAPIYOR MUSUNUZ? SİZİ EN ÇOK HANGİ EGZERSİZ MUTLU EDİYOR? 
    Bir süre önce pilates girdi hayatıma. Yakın zamanda da bir arkadaşımın yönlendirmesiyle aletli pilatese başlayacağım. Evde eşim gibi spor aşığı biri varken tek bir odanın da spor aletleriyle dolu olması kaçınılmaz olduğu için ara sıra oraya da dalıyorum. Pilates topundan ağırlıklara kadar her şey mevcut diyebilirim. Zaman zaman motivasyon ve istikrar dışında pek de bir şeye ihtiyacım kalmıyor aslında… 

    NASIL BESLENİYORSUNUZ? SEBZE VE MEYVEYLE ARANIZ NASIL? 
    Protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum. Sürekli spor yapan bir eşim olduğu için onun beslenme düzeni benim de alışkanlıklarımı değiştirdi. Normalde eti ağzıma sürmezdim. Artık yiyorum ama. Yağsız kısımları en sevdiğim… Alışverişimizi ben yapıyorum ve yemekler benim elimden çıkıyor. Dışarıdan neredeyse hiç yemek yemiyorum. 

    YAPTIĞINIZ YEMEKLERDEN SETE DE GÖTÜRÜYOR MUSUNUZ PEKİ? 
    Dürüst olmak gerekirse bunu birkaç gün yapabildim ama sonra ne olduysa seyrekleşti. Bazen yine götürüyorum. Set yemeklerimiz lezzetli evet ama bana çok yağlı geliyor ve kilo aldırtıyor. Genelde ara öğünlerle geçiştirmeye çalışıyorum. Bazen salata da yiyorum ama çoğu zaman atıştırmalıklarla geçiyor set hallerim… 

    KAÇAMAK YAPILACAĞI ZAMAN TERCİHİNİZİ TATLIDAN YANA KULLANANLARDAN MISINIZ? 
    Benim yaz kış bitmek bilmeyen bir dondurma tutkum var. Her türlü dondurmayı, en iyisini nerede yiyeceğimi her şeyini bilirim. Tadından light olup olmadığını bile anlarım! Her gün de yerim. Ne yazık ki bu duruma karşı koyamıyorum. Kış kıyamet bile olsa yine o dondurmayı yerim. Dondurmaya karşı sonsuz bir aşkım var sanırım… 

    Formsanté – 2015 Temmuz sayısı
    Elif Gürsoy



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz


    Tam bir sebze canavarıyım

    ‘Binbir Gece’ dizisindeki rolüyle her hafta evlerimize konuk olan, sevilen oyuncu Ceyda Düvenci “bakımlı, kendini her haliyle seven ve güvenen, sağlığına dikkat eden kadınlar...

    Diyette başarısızlık yoktur, vazgeçmek vardır

    Yeni kitabı ‘Afiyetle Diyet’’in raflardaki yerini aldığı bugünlerde Uzman Diyetisyen Dilara Koçak ile bir söyleşi yaptık ve ondan stil sırlarını öğrendik...Yeni kitabınızdan biraz bahseder...

    Tek yaptığım spor oğlumla yürümek

    G.O.R.A'nın çekimleri için ne diyeceksiniz?Çekileli uzun zaman oldu! İnsan bir şey çektiği zaman hemen seyretmek istiyor ama bu filmin başına hakikaten gelmedik şey kalmadı....