Diğer
    Ana SayfaRöportaj“Benim için zor olan iletişim kuramamaktı”

    “Benim için zor olan iletişim kuramamaktı”

    -

    haziran-2013-roportaj-resim-3Balık yiyordunuz ama değil mi?
    Balık harika bir besin kaynağı ama kesinlikle yeterli olmuyor. Herkes aslında zombi gibi dolaşıyor etrafta. Kan şekerimiz aşırı düştüğünde ölmeyelim diye bir adet muz veriyorlardı. Sekiz kişi için haftalık üç kilo pirinç veriyorlardı, her bir kişi azaldığında miktarı da azaltıyorlardı.

    Yarışmadan önce hoşlanmadığınız ama orada yemeye başladığınız şeyler oldu mu?
    Suda haşlanmış balığı ağzıma sürmezdim ama orada ne zaman bulsam yedim.

    Kavgalar nasıl çıkıyor adada sizce? Çok sakin görünen biri karakter mi değiştiriyor?
    Açlık… Her şey açlıktan sebep oluyor. Erhan İngilizce anlamıyordu, ben de Türkçe derdimi anlatamıyordum. Bennu bize aracılık yapmasına rağmen derdini anlatamamak çok kötü bir histi. Zaten ağlamaya başladım. Ona yanlış bir şey yapmadığımı söylemek istiyordum ama yapamıyordum. 24 saatin sonunda anlaşabildik ve birbirimizden özür diledik.

    Herkesle iyi misiniz?
    Ben tartışsam da konuşmadan duramam insanlarla. Eğer araya soğukluk girerse kendimi kötü hissederim.

    Elemelerde neler hissettiniz?
    Hiçbir yerde söylemediğim bir şeyi size itiraf edeceğim; eleme gecesi adadan ayrılacağım için üzülmekten çok korktum. Çünkü adadayken güvendeydik, dış dünyaya kapalıydık. Oysa elenirsem dışarıda benimle ilgili ne düşündüklerini öğrenecektim. Dışarıda olup bitenler de beni ürküttü, kendimi çok savunmasız hissettim. Ya beni sevmedilerse diye endişelendim… Farklı bir kültürden geliyorum sonuçta, beni yanlış anlamış olabilirlerdi. Bir yandan da Burak ve açlık vardı… Sanki gözlerimin önünden pek çok sahnenin yer aldığı bir film şeridi geçti.

    - Advertisement -

    Ailenizin yarışmadaki performansınızla ilgili yorumları oldu mu?
    Burak, beni ilk defa o yanımda olmadan görmüş ve izlemiş oldu. Şimdi eşim benim gerçekte nasıl biri olduğumu biliyor. Burak benim performansımdan çok memnundu, bu da benim için çok önemli. Annem ise yarışmanın büyük bir hayranı. Ben elendim ama annem seyretmeye devam ediyor çünkü oyunları izlemekten çok keyif alıyor.

    Size SMS göndermişler mi?
    Tabii ki. Ailem ve arkadaşlarım her biri destek vermiş.

    Ekranın diğer tarafında olmak neler hissettirdi?
    Özellikle oyunları izlerken inanılmaz strese giriyorum.

    En belirgin karakterlerden biri de Gönüllüler Takımı’ndaki Duygu. Sizce nasıl biri?
    Duygu’yu oradayken tanıma fırsatım olmadı ama şimdi daha iyi gözleyebiliyorum. Duygu, kesinlikle duygularıyla değil, aklıyla karar veren biri. İyi mi yapıyor ben karar veremem. Duygu’yu ya seviyorlar ye da nefret ediyorlar. Ben onun gibi değilim ve olamam da. Problemin olduğu bir yerde yaşayamam. İnsanların “Özür dilerim” demeyi öğrenmesi gerekiyor ki bence en güzel cümlelerden biri. Üzgünüm demek insanı temizler ve özgürleştirir.

    Peki şimdi döndünüz ve neler değişti hayatınızda?
    Öncelikle daha önce insanlar beni gördüğünde “Krem’de oynayan kız” diyordu. Şimdi ise beni gördüklerinde “Larissa” diye sesleniyorlar.

    Favoriniz var mı?
    Bennu Gerede’nin yarışmanın sonuna kadar gidebilmesini çok isterdim ama olmadı. Ümit ve Cengiz de çok güçlü ve becerikliler.

    Yeni gelen projeler var mı?
    Şu an tam sezonun ortasındayım ama tabii ki görüşmeler oluyor.

    Sporun sizin hayatındaki yeri nedir?
    Spor yapmayı çok seviyorum. Bu konuda beni en çok motive eden kişi de Burak. İkimiz de spor yapmaktan çok hoşlanıyoruz. Profilo’da kişisel eğitmenimle birlikte çalışıyoruz. Survivor’a gitmeden önce yoğun bir program hazırladı benim için. 25 günlük bir çalışmaydı. Beslenmem de protein ağırlıklı oldu ve hatta dört kilo aldım. Yemeğin haricinde protein takviyeleri de kullandım tabii bunların hepsi eğitmenimin kontrolü dahilinde gerçekleşti. Her gün iki saat çalıştık, hafta sonları dahil.

    Devamı diğer sayfada



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz