Diğer
    Ana SayfaPsikoloji‘Benim yeme bozukluğum yok’ demeyin!

    ‘Benim yeme bozukluğum yok’ demeyin!

    -

    Diyete başlayan bir kişinin listesini ve kilosunu takip ederken takıntı oluşturmaması çok zor değil mi?
    Gerçekten zor ve çoğu insan bu nedenle diyet yaparken kilo alabiliyor. Eğer kişi hayatı boyunca zaten onlarca kez diyetle kilo verip tekrar aldıysa burada bir motivasyon sıkıntısı ya psikolojik sorun olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir durumda kişinin diyetisyen kontrolünün yanı sıra psikolojik destek de almasını öneriyoruz. Bu öneri bazı insanlara garip geliyor ancak gelişmiş ülkelerde bu sistem böyle işliyor. Çünkü 15 kez diyet yapıp başarısız olmuş bir kişinin zaten 16’ncıda da başarılı olma şansı yok. Onca deneme süresince vücut yoruluyor, direnç gelişiyor ve kişide başarısızlık hissi oluşuyor. Psikolojik destek ile kişinin kendini neden disipline edemediği, yemeğin hangi problemleri örttüğü, diyete hazır olup olmadığı, diyet yapmak için nasıl bir motivasyona ihtiyaç olduğu ortaya konuluyor. Diyet döngüsüne henüz girmemiş kişilerin ise diyetini normal hayatının içine yedirmesi gerekiyor. ‘Bugün diyetimin birinci günü, bugün ikinci günü’ diye gün saymak yerine ‘Bu gün yeni beslenme düzenimin ilk günü ve bundan sonra böyle gidecek’ diye düşünmek lazım.

    Cinsellikten kaçmak için kilo alan kadınlar
    Cinselliği bastırılmış olarak yetiştirilen Türk kadını, öpmeye, dokunulmaya olan ihtiyacını yemekle gidermeye çalışıyor. Kocası ya da sevgilisi ile cinsel hayatı mutsuz olan ve bunu ifade edemeyen kadınlar da yemeye yöneliyor. Bir de cinsel hayatını kilo alarak sabote edenler var. Bu kadınlar ‘Zaten cinsellikten zevk almıyorum bari bahanem olsun’ diye düşünerek kilo alabiliyor ya da fazla kilo veriyor. Uzman Psikolog Feyza Bayraktar, bazı kadınların ise çekici görünürse kendisine yönelen ilgiye kayıtsız kalamamaktan korktuğu için kilo aldığını anlatıyor. Cinsel tacize maruz kalan kadınlar da cinselliğini örtmek için yemeğe yönelebiliyor.

    Diyetisyenin yaklaşımı da önemli değil mi?
    Kişinin kendini bilmesi, hangi koşullarda sıkıntı yaşıyor, nasıl bir beslenme düzeni uygun gibi soruların yanıtlarını diyetisyenine verebilmesi gerekiyor. Diyetisyen ve hastanın uyumu ve birbirlerini anlamaları da çok önem taşıyor. Bir gün önce kahvaltıda sucuklu yumurta, akşam yemeğinde mantı yemiş bir kişiye içinde bir kibrit kutusu peynir bulunan liste vermek doğru olmuyor. Çünkü bu sefer kişi diyet bitince neler yiyeceğinin hayali ile yaşıyor. Kilolar verildikten sonraki koruma döneminde ise kimse diyetisyene gitmiyor, bir süre sonra ise tekrar kilo almış bir şekilde geri geliyorlar. Bazıları ise ‘Bu diyetisyen işe yaramadı’ diye düşünüp bir başka diyetisyene gitmeye karar veriyor. Ben her zaman adım adım ilerlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin geceleri çikolata yeme alışkanlığı olan bir kişinin ilk adımda çikolata yerine kakaolu süte geçmesini öneriyorum.

    YEME BOZUKLUĞUNA DAİR YANLIŞ İNANIŞLAR
    Yeme bozukluğu çok az görülüyor
    Doğrusu: Aşırı zayıflama, yeme-kusma, aşırı yeme ve diğer yemek bozuklukları da dahil olmak üzere 13-45 yaş arasında yeme bozuklukları artıyor. 13-19 yaş arasında aneroksiya nervoza, 20’li yaşlarda bulimia, 20-50 arasında tepkiyle aşırı yeme daha fazla görülüyor.

    Yeme bozukluğu kişinin kendi seçimidir, isterse vazgeçebilir
    Doğrusu: Hangi tür yeme bozukluğu olursa olsun, kişilerin iradesine hakim olup vazgeçmesi mümkün olmuyor ve mutlaka tedavi olması gerekiyor.

    - Advertisement -

    Sadece kadınlar yeme bozukluğuna yakalanıyor
    Doğrusu: Yeme bozukluğu olan erkekler bunu çözümlemek için psikolojik destek almıyor ancak onlarda da görülme oranı oldukça yüksek. Erkekler kilo vermekten çok kas yapmaya yönelebiliyor.

    En tehlikelisi anoreksiyadır
    Doğrusu: Bulumia da, aşırı yemek de, aşırı egzersiz yapmak da, bilinçsizce diyet hapları kullanmak da en az anoreksiya nervoza kadar tehlikeli oluyor.

    Yeme bozukluğu dışarıdan bakılınca anlaşılıyor
    Doğrusu: İleri derece anoreksiya nervoza olan çok zayıf kişiler için doğru. Ancak yediklerini kusan, ilaç kullanan, gece yeme bozukluğu olan kişiler çok zayıf olmadıkları için durumları da anlaşılmıyor.

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsante Dergisi Mart 2012 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz