Diğer
    Ana SayfaPsikolojiBir hedef belirledim, hayatım değişti

    Bir hedef belirledim, hayatım değişti

    -

     

    02042014 karar2Hedef gerçekten senin mi?

    Bir de aslında başkalarının hedefleri peşinde koşan ama kendi hedeflerini gerçekleştirdiğini düşünenler var. Toplumumuzda çok sık rastlanan bu durumdaki bir kişi de bir gün bu durumu fark edip hayatını yeni baştan tasarlayabiliyor. Bazen de hiç fark etmeden böyle bir hayat sürüyor. “Yanlış bir hedefin peşinden gidip sonradan durumu fark etmek zaman kaybı mıdır?” sorusuna Psk. Duygu Müderrisoğlu, “Kesinlikle hayır. O yolu gitmeseydi o bilgiye sahip olmayacaktı. Başka türlü öğrenme şansımız yok ki. Bizim yetiştiriliş tarzımızdaki en büyük defo bu; hata yapmama çabası. Oysa mutlaka düşeceğiz ve ayağa kalkarken çok şey öğreneceğiz” diye yanıt veriyor.

     

    Hedef belirlemenin çok iddialı ve size uzak bir kavram olduğunu mu düşünüyorsunuz? Başarılı bir yazar olmak için hedefiniz ilk kitabınızın “best seller” olması mı? Yoksa gerçekçi davranıp önce küçük adımlar ile yazmaya başlamanız gerektiğinin farkında mısınız? İyi bir yazar olmak sizin hedefiniz mi yoksa anneniz, arkadaşlarınız veya eşiniz sizden çok iyi bir yazar olacağını söylediği için mi böyle düşünüyorsunuz?

    - Advertisement -

     

    Kilo vermeye adım adım

    Birçoğumuzun bu günlerdeki hedefi kilo vermek… Siz de hedefinizi belirlediniz mi yoksa bu iş gözünüzde mi büyüyor? Eğer daha önce böyle bir deneyiminiz yoksa küçük adımlarla hedefe yürümek en iyisi… Önce karar verin ve ardından kilo vermiş halinizi hayal edin… Zayıflamanın size neler getireceğini görselleştirerek düşünün. Çok kısa sürede çok fazla kilo vermek gibi gerçekçi olmayan hedefler yerine iradenizi önce küçük hedeflerde kullanın. Örneğin kahvenin yanında gelen kurabiyeyi yememeyi başarmakla işe başlayın. Psk. Duygu Müderrisoğlu, iradeyi küçük konularda kullanmayı öğrendikçe daha büyük beslenme hatalarını durdurur hale gelebildiğimizi söylüyor. İradenize bu şekilde egzersiz yaptırarak hayalinizdeki bedene ulaşmanız çok daha kolay olacak. Ayrıca vermek istediğiniz kiloyu ve bunu başaracağınız süreyi belirledikten sonra o süredeki sosyal hayatınızı, market alışverişlerinizi düzenlemeyi en baştan göze almanız dışarıda yemek yeseniz dahi yüksek kalorili seçeneklere hayır demek konusunda kararlı olmanız gerekiyor. Bu zihinsel hazırlık sizi hedefe daha kolay ulaştırıyor.

     

    Bankacı Zeynep takı tasarlarsa

    Son yıllarda kadınlar yaratıcılıklarını internetin sağladığı olanaklar sayesinde daha çok duyuruyor ve bu yolla para kazanabiliyor. Masa başı işlerde çalışan birçok kadın da bu şekilde kendi işlerini yapmanın hayallerini kuruyor. Böyle bir hedefle başvuran Zeynep isimli bir kadın düşünelim. Koç soruyor: “Bu senin için ne kadar önemli?” Zeynep hayatının bu döneminde yapmak istediği işin bu olduğunu söylüyor. Koç devam ediyor: “Peki nasıl? Bana takı tasarlayıp satan Zeynep’i anlat.” Zeynep anlatıyor, nerede tasarladığını, nasıl sattığını… Böylece hayali geliştiriyorlar. Koçlukta bir hedefin belli kriterleri olmasına dikkat ediliyor. Kriterlerin İngilizce karşılıklarından kısaltılmış hali ile SMART olarak tanımlanan bu sistemde bir hedefin öncelikle spesifik olması yani kim ve ne sorularına yanıt vermesi gerekiyor. İkincisi hedefin ölçülebilir olması yani nasıl sorusuna yanıt vermesi önemli. Hedef gerçekçi, aynı zamanda da konu ile ilişkili olmalı. Yani Zeynep’in hem takı yapma hem de marka olma hedefleri varsa hangisinin öncelikli olduğu soruluyor. Zeynep sorulara yanıt verirken aslında önceliğin kendisini ifade etmek olduğunu fark edip hedefini netleştirebiliyor ya da hedefini yeniden gözden geçiriyor, birini eleyebiliyor ya da yeni bir hedef koyabiliyor.   

     

    “Ama nasıl geçineceksin?”

    Hayallerinin peşinden koşan insanların hikayelerini duymuşsunuz ve hatta belki şöyle yorum yapmışsınızdır: “Gül gibi işini bırakıp gitti, şimdi nasıl geçinecek bakalım?” Yüzyıllardır genlerimize işlemiş bir geçim korkusu bazen bizi hedeflerimizden alıkoyabiliyor ve bazen gerçekler elimizi kolumuzu bağlıyor. Hepimizin paraya ihtiyacı olduğu da bir gerçek. Psk. Duygu Müderrisoğlu bu konudaki soruları şu örnekle anlatıyor: “Bankada çalışan ve takı tasarlamak isteyen Zeynep’le devam edelim. Ona bankayı bırakmakla ne elde edeceğini, nelerden vazgeçeceğini soruyoruz. Bunun çok iyi farkına varması gerekiyor. Belki de başka bir seçenek üretecek, bir süre hobi olarak bir atölyede takı yapacak. Maddi açıdan büyük riskler almayacağını fark edecek ya da o süreçte mikro kredi bulacak ve ona göre ilerleyecek. Koçlukta seçenekler adeta birer sihir! Koç yerinde sorular sorunca, kişi muhakkak bir yerde bir seçenek buluyor. Koçun o kişinin seçeneklerini bilmesi mümkün değil. Kişi seçenekleri kendi içinden çıkarıyor. Önemli olan koçun o yolculukta seçenekleri zaman zaman teyit etmesi ve motive edici geri bildirimlerde bulunması.”

     

    Anne olmak da bir hedef

    Evet öyle… Bir kadının hedefi mutlaka çalışma hayatında bir yerlere gelmekle sınırlı değil. Sadece çocuklarına iyi bir anne ve iyi bir ev kadını olmak da bir hedef… Psk. Duygu Müderrisoğlu, bilimsel olarak da anneliğin çok zor bir kariyer olduğunun kabul edildiğini belirterek, “Anneliği küçümsemek onu bilmezlikten geliyor. Annelik 24 saat devam eden en saygın kariyer. Yeter ki kadın bunu baştan kabul etsin. O zaman o işe kendini odaklıyor, hedefi iyi bir anne olmak olduğu için topluma faydalı çocuklar yetiştiriyor.”

    Psk. Müderrisoğlu böyle bir hedefi olan kadına şu soruları da mutlaka sorduğunu söylüyor: “Maddi bağımlılık seni nasıl zorlayacak? Maddi olarak kime ne kadar bağımlı olacaksın, hedefinde bu bağımlılık sana çelme takar mı?” Hedefi belirlerken bu soruların cevaplarını da baştan düşünmek gerekiyor. Tabii bu örnek, çalışan bir annenin mükemmel çocuklar yetiştirmeyeceği anlamına gelmiyor. Eğer bir anne çalışarak mutlu oluyorsa baştan bunun farkında olması, çalışan ve mutlu bir anne olarak yine güzel çocuklar yetiştirmesine yardımcı oluyor. 

     

    “Eşim beni desteklemiyor”

    Her insanın hedeflerinin peşinden giderken desteğe ihtiyacı oluyor. Evli bir kadın için de eşinin desteği önemli. Eğer eş bu desteği vermiyorsa yine aynı sorular geliyor: “Senin için hedefin ne kadar önemli, diğer tarafta neye mal oluyor ve bu maliyete hazır mısın?” Psk. Duygu Müderrisoğlu, her ilişkinin ikili bir dans ve herkesin dansının farklı olduğunu belirterek, “Ancak insan bir şeyi gerçekten istiyorsa mutlaka bir yolunu buluyor. Bulmuyorsa da ya bu hedef onun için iyi değildir ve o kişinin bir tarafı bunun farkındadır ya da o anda hedefine ilerlemesi için koşullar hazır değildir” diyor.

     

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Mart 2014 sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz