Mevsim geçişlerinin vücudumuza etkisi pek de iç açıcı değil. Yavaşlayan metabolizma, soluk bir beniz, artan kilolar, enfeksiyon ve depresyon riskiyle karşı karşıyayız. Oysa basit püf noktalarına dikkat ederek enerjiyi geri kazanmak ve yeniden ışıldamak çok kolay.
Havalar sonbahardan kışa dönmeye başladığında, vücudumuz bu değişimden ciddi olarak etkileniyor. Evde geçirdiğimiz saatler arttıkça hem daha az hareket ediyoruz hem daha çok yiyoruz. Giydiklerimiz fazlalıklarımızı kamufle ettiği için kilo aldığımız halde kendimizi kötü hissetmiyoruz. Bu dönemde enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riski de artıyor. Kış depresyonu çoğu kişide mutsuzluk hissini artırdığı için, şeker tüketimimiz fazlalaşıyor. Kısacası, mevsim değişikliği vücudumuza hiç de iyi gelmiyor. Neyse ki, basit püf noktalarıyla bu dönemi kazasız belasız atlatmak, hatta avantaja çevirmek mümkün.
Beslenme
Bu mevsimde ne yemeli?
Kış aylarında için antioksidan vitaminleri barındıran yiyecekleri her gün tüketmek gerekiyor. Olmazsa olmazlar ise tabii ki C vitamini, E vitamini, çinko, selenyum ve A vitamini… Gribal enfeksiyonlara karşı bağışıklığı güçlendirmenin en doğal ve basit yolu bu çünkü. Limon, portakal, greyfurt, kivi, brokoli, biber ve lahana gibi sebze ve meyveler, C vitamini yönünden oldukça zengin besinler arasında yer alıyor. C vitamini gereksiniminizi vitamin takviyesine başvurmadan, bu besinlerin yeterli tüketimiyle karşılamanız mümkün. Eğer meyve suyu olarak tüketmek isterseniz, vitamin değerlerini yitirmemeleri için taze sıkılmış olmalarına dikkat edin. Süt ve süt ürünleri her gün sofranızda bulunsun. Yararlı bağırsak bakterileri içeren probiyotik yoğurtlar hazmı kolaylaştırmasının yanı sıra vücutta detoks etkisi gösteriyor; bağışıklık sistemini destekliyor.
Şifalı çaylar koruyor
Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı. Grip ve soğuk algınlığından korunmanın bir başka yolu da şifalı çaylar içmek! Kuşburnu, bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi sayesinde özellikle gribe karşı son derece etkili. Kış boyunca mutfağımızdan eksik etmememiz gereken bir diğer bitki de adaçayı. Adaçayı, hem vücut direncini artırıyor hem de enfeksiyonlara karşı etkili. Ihlamur ise göğsü yumuşatıyor, balgam söktürüyor ve vücudun terlemesini sağlıyor. Ayrıca zencefil, rezene, anason, kekik otu çayları da soğuk algınlığı ve gribe karşı etkililer. Ancak günde üç fincandan fazla tüketmeyin.
Depresyona karşı
Stres, solunum yollarının duyarlılığını artırır ve iyileşmeyi geciktirir. B vitamini tüketmek stresi önlemeye yardımcı oluyor. Tam tahıllı ekmekler, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve balık tüketmek ve su içmek depresyona karşı diğer beslenme önerileri…
Alerjiniz varsa dikkat!
Mevsim geçişlerinden en fazla etkilenenler alerjik bünyeye sahip olanlar arasından çıkıyor. Astım ve egzama gibi alerjik hastalığı olanlarda viral solunum yolları enfeksiyonları daha sık görülüyor. Eğer alerjiniz varsa bağışıklığınızı güçlendirici besin ve takviyeleri düzenli tüketmeye özen gösterin. Uygulayacağınız bakım ve egzersizleri ise mutlaka doktorunuza danışın.
Tavuk suyuna çorba
Anneler her zaman haklıdır! Tavuk suyuna çorba, aşırı terleme sonucu kaybettiğiniz elektrotları ve çinkoyu vücudunuza yeniden depoluyor. Çorbaya sıkılan limon da bağışıklık sisteminizi güçlendiren C vitamini yönünden zengin bir besin.
Kışa hazırlık mönüsü
Sabah kahvaltısı: Taze sıkılmış karışık meyve suyu (portakal, nar, havuç). Beyaz peynirli, maydanoz ve domatesli sandviç.
Ara öğün: Kuru kayısı veya incir, ceviz veya fındık.
Öğle yemeği: Kıymalı sebze yemeği, yoğurt, sebzeli makarna.
Ara öğün: Mandalina, elma, peynir-ekmek.
Akşam yemeği: Sebzeli mercimek çorbası, et, tavuk ya da balık ızgara (havuç-brokoli garnitür), mevsim salata, tam buğday ekmeği.
Ara öğün: Portakal, armut.
Esin Altuğ Eğrilmez
Haberin devamı 2009 aralık sayısında…