Büyüme hormonu denen bilmece

Adı üzerinde büyüme hormonu. Çocukların büyümesini sağlıyor. Yetişkin sağlığı üzerinde de önemli. Son dönemlerde anti-aging uygulamasında da adı anılmaya başladı. Gençleşmek isteyenlerin kendilerine bu hormondan aşılattığı söyleniyor. Ancak, uzmanlara göre büyüme hormonu iki ucu keskin bıçak. Çünkü bilinçsizce takviye edildiğinde pek çok hastalığı beraberinde getiriyor.

Anti-aging yöntemini artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Bir ömür boyu genç kalmayı hedefleyen ama bunu sağlıklı olarak gerçekleştirmeye çalışan bir yaşam felsefesi. İşte, bu noktada vücutta salgılanan hormonların düzeyi son derece önemli bir rol oynuyor. Büyüme hormonu da, bu kilit noktalardan birini oluşturuyor. Tüm salgı bezlerinin orkestra şefi olarak nitelendirebileceğimiz "hipofiz" bezinden salgılanan bu hormon, adından da açıkça anlaşıldığı gibi bebek ve çocukların büyümesini sağlıyor. Ama bu hormonunun sadece bebekler ve çocuklarda etkili olduğunu düşünmemek gerekiyor. Çünkü, büyüme hormonu biz yetişkinlerin de hem fiziksel hem de ruhsal sağlığında önemli işlevlere sahip.
Ancak, madalyonun bir de öbür yüzü var. Bilinçsizce takviye edilen büyüme hormonu vücutta yarar sağlamak yerine ciddi hasarlara yol açabiliyor. Uzmanların hemfikir oldukları bir başka nokta da, büyüme hormonu ölçümünün bir endokrinoloji, yani hormon hastalıkları uzmanının denetiminde, hormon ölçümü konusunda deneyimli bir laboratuarda yapılması gerektiği. Peki, büyüme hormonu ne tür görevler üstleniyor? Uzmanlar, anti-aging yönteminde hormon takviyesine ne zaman ihtiyaç duyuyor?

Bu soruları Metropolitan Florence Nightingale Hastanesi Endokrinoloji Bölüm Şefi Doç. Dr. Selçuk Can'a yönelttik. Can, fiziksel ve ruhsal sağlığımız için hipofiz bezinden büyüme hormonu salgılanmasının şart olduğunu söylüyor. Büyüme hormonu eksik salgılandığında, iç salgı sisteminin ahengi bozuluyor. Bunun sonucunda başta cinsel isteksizlik olmak üzere seksüel yetersizlikler, regl düzensizliği ve diğer hormon sistemlerinde dengesizlikler görülüyor. Büyüme hormonu aynı zamanda anti-insülin, yani insülinin zıttı bir hormon olarak nitelendiriliyor. İnsülinin fazla çalıştığı, yani kan şekeri düştüğü durumda, diğer hormonlarla birlikte büyüme hormonu da devreye girip, kan şekerinin yükselmesini sağlıyor. Büyüme hormonu ayrıca yetişkinlerde hücrelerin yenilenmesinde, kas ve kemiklerin güçlenmesinde, kalp kasının dayanıklılığı sağlamada, kişinin metabolizmasının hızlı bir şekilde çalışmasında ve ruh sağlığı üzerinde önemli rol oynuyor. Büyüme hormonunun hangi koşullar altında eksik salgılandığına gelince….

Büyüme hormonu eksikliği, hipofiz bezinde bu hormonu üreten hücrelerin görevini durdurmasıyla ortaya çıkıyor. Bu, beyin ameliyatları, beyne uygulanan radyasyon, hipofiz bezinde tümör, hipofiz bezi veya beynin alt kısmında mikrobik ya da mikrobik olmayan iltihap, kafa travması veya vücutta hipofiz bezine karşı antikor üretilmesiyle oluşuyor. Doç. Dr. Selçuk Can'a göre, diğer bir neden ise, genç kadınlarda doğum sonrası ağır kan kaybı sonucunda hipofiz bezinin olumsuz etkilenip, tümden çalışmayı durdurması.

Doç. Dr. Selçuk Can, anti-aging amacıyla vücuda hormon takviyesinin ise modern tıp tarafından tam kabul görmemiş bir uygulama olduğuna dikkat çekiyor. Ancak üzerinde tartışma olmayan, yani tamamen etkisiz ve sakıncalı görülen nokta ise vücuda sadece gençleşmesi amacıyla bilinçsizce büyüme hormonu takviye edilmesi. Peki, o zaman anti-aging yönteminde büyüme hormonu ne zaman takviye ediliyor?

Anti-aging uzmanlarına göre büyüme hormonu, doğru yerde, doğru miktarda ve doğru zamanda kullanıldığı takdirde etkili oluyor. Çünkü, Anti-Aging Eğitim ve Araştırma Derneği Genel Sekreteri Dr. Hasan İnsel'e göre, bilinçsizce takviye edildiğinde yararlı olmadığı gibi vücutta ciddi sorunların oluşmasına yol açıyor. Anti-aging yönteminde büyüme hormonu takviyesi yapılıp yapılmayacağına, kişinin sağlık durumuna bağlı olarak endokrinoloji ve metabolizma uzmanlarının karar vermesi gerekiyor. Yani, yapılan testler sonucunda kişide büyüme hormonu eksikliği tespit edildiği ve gerekli görülüğü durumlarda takviye ediliyor. Büyüme hormonu, sürekli doktor kontrolünde, düzenli aralıklarla, belirli testleri yapılarak kullanılabiliyor. Dr. Hasan İnsel, büyüme hormonu takviyesinin ancak endokrinolog kararıyla ve onun kontrolünde yapılması gerektiğini özellikle vurguluyor. Klassis Golf & Country Club Natural Life Village'dan Dr. Orhon Uzel de, aktif tümör oluşumu olanlarda, geçirilmiş mide – bağırsak tümörü hikayesi olanlarda, kontrolsüz diyabet hastalarında ve ağır organ hasarı olanlarda (böbrek yetmezliği, akciğer ödemi) büyüme hormonunun takviyesi edilmemesi uyarısında bulunuyor.

Doç. Dr. Selçuk Can, büyüme hormonunun bilinçsizce takviye edildiği zaman ciddi sonuçların oluşmasına zemin hazırladığına dikkat çekiyor. Örneğin, bu hormon sağlıklı hücreleri yenilediği gibi, kanser hücrelerinin de büyüyüp çoğalmasına neden olabiliyor. Öyle ki, kişide teşhis edilmemiş 2 mm boyundaki ufak bir kanser tümörü varsa, bu kitle 10 yılda 2 santim büyüyor. Büyüme hormonu vücuda bilinçsizce takviye edildiğinde ise diğer organlara sıçrama süresi 10 aya kadar inebiliyor ve bunun sonucunda kişinin yaşamına mal olabiliyor. Büyüme hormonu tedavisinde fazla doz kullanıldığında ise kişide eklem ağrıları, el, ayak, burun ve çenede büyüme gelişebiliyor. Diğer yan etkileri ise tiroit bezinin işlevini yavaşlatması, kalp hastalarında vücutta su tutulmasına yol açıp ödem ve kalp yetmezliğine neden olması.