Diğer
    Ana SayfaGüzellikCildin En Büyük Düşmanları

    Cildin En Büyük Düşmanları

    -

    Lekelerden tutun da kırışıklara kadar pek çok sorun, güzelliğimizi gölgeleyebiliyor. İşin iyi yönü ise çeşitli yöntemlerle güzel bir cilde kavuşmabilmemizin mümkün olması. Dermatoloji Uzmanı Dr. Ahmet Günay, cildimizde en sık görülen 6 soruna özel çözümleri sizler için anlattı!

    Funda Çatar

    1. CİLDİN ERKEN YAŞLANMASI

    Bazen çeşitli faktörlerin etkisiyle, cildin yaşı, kadının gerçek yaşını geçebiliyor. Örneğin kadın 30'lu yaşlarda iken, cildi 40'lı yaşlarda olabiliyor. Erken yaşlanan cilt de kuruyarak parşömen gibi bir hal alıyor ve kırışmaya başlıyor. Ayrıca ciltte lekeler oluşuyor.

    Çözüm yolları: İçeriğinde zeytinyağı gibi doğal ve parafin gibi kimyasal maddelerin karışımlarından elde edilen dermakozmetik kremlerle cilt desteklenebiliyor. Kapsüllerle cilde doğrudan tatbik edilebilen E vitamini de cildin yaşlanmasını önleyebiliyor. Cilde kolajen desteği sağlamak amacıyla günümüzde en sık somon DNA'sının enjeksiyonlarla cilde yedirilmesi yönteminden yararlanılıyor. Çünkü yan etki oluşturmayan bu yöntem geçici değil, kalıcı çözüm sunuyor. Son derece doğal sonuçların elde edildiği Somon DNA'sı enjeksiyonu; cildin nemlenmesini sağlıyor. Bu özelliği sayesinde yıpranan ve kuruyan ciltleri onarıyor. Göz çevresindeki oluşan kaz ayağı kırışıklarının, alındaki yatay çizgelerin ve dudak kenarlarındaki çizgilerin giderilmesini sağlamak da, bu yöntemin diğer faydalarından. Ayrıca hafif lifting etkisi oluşturarak yüzdeki sarkmalara karşı da etkili oluyor. Böylelikle cilt gergin bir görünüme kavuşuyor. Çeşitli vitamin karışımlarının cilt altına enjekte edilmesi de günümüzde sıkça başvurulan ve kalıcı çözüm sağlayan yöntemlerden. Bu yöntem de cildin genç görünmesini sağlıyor ve yaşlanmasını önlüyor. Ayrıca lazer ve peeling gibi geçici çözüm sunan yöntemlere de başvurulabiliyor. Ancak bu yöntemler uzman ellerde yapılmazsa ciltte lekelenme ve yanma gibi istenmeyen sonuçlar oluşabiliyor.

    - Advertisement -

    2. KIRIŞIKLAR

    Özellikle 30'lu yaşlardan itibaren yüzümüzde belirginleşmeye başlayan kırışıkların sorumlusu sadece yaşımız değil. Uzun süre güneşin zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalmak, genetik etkenler, cildimizin türü, uyguladığımız hatalı bakımlar, yaptığımız mimikler, sigara tüketimi ve alkol kullanımı gibi pek çok etken kırışıklara yol açabiliyor.

    Çözüm yolları: Günümüzde göz çevresi, alın bölgesi ve iki kaş arasında oluşan kırışıklarla savaşmanın en etkin yöntemi; botoks. Bu bölgelerde oldukça başarılı sonuçların elde edildiği botoksun kalıcılık süresi kişiden kişiye değişse de genellikle 4-6 ay devam ediyor. Tekrar eden uygulamalarla daha kalıcı sonuçlar elde edilebiliyor. Ancak botoksun mutlaka bu konuda eğitim almış bir dermatolog tarafından uygulanması gerekiyor, aksi halde göz kapağı düşüklüğü ve kaşlarda asimetri gibi komplikasyonlar oluşabiliyor. Ayrıca soframızı süsleyen leziz somon balığının DNA'sından veya vitaminlerden elde edilen enjeksiyon yöntemleri de cildin kendini yenileyerek gençleşmesini sağlayabiliyor

    Haberin devamı 2009 Mart sayımızda…



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz