Diğer
    Ana SayfaGüzellikCildinizi canlandırın!

    Cildinizi canlandırın!

    -

    Hava kirliliği, güneş ışını ve sigara gibi etkenlerle yıpranan, matlaşan ve kırışan ciltleri yenilemek, tıp ve teknoloji alanlarında yaşanan gelişmelerle mümkün…

    Cilt kırışmaya başlayınca sadece krem kullanmak ve bakım yaptırmak yeterli olmuyor. Birtakım önlemler almak, bedeni içten ve dıştan iyi beslemek, sağlıklı yaşamak ve güneş ışınlarından korunmak da önem taşıyor. Ancak sarkma ve kırışıklık oluşmuşsa, bazı ekstra işlemlere de ihtiyaç duyuluyor. Sağlıksız görünen ve yıpranmış cilt ilk olarak matlaşıyor, nemini kaybediyor, gözenekleri açılıyor ve direnci en zayıf bölgeler kırışmaya başlıyor. Bu çizgiler mimik, kas ya da yatma şeklinin belirlediği deformasyon nedeniyle oluşuyor.

    Zaman kaybetmeden müdahale gerekiyor
    Cildin yaşlanmasında genetik ve hormonal faktörler kadar, kişinin genel sağlık durumu da etkili oluyor. Canlılığını kaybeden cildin renginde de değişiklik görülüyor. Porlar (gözenekler) ise cilt yapısının değişmesine sebep oluyor. Sigara içenlerde ve yağlı ciltlerde daha sık görülen porların oluşumunda, hormon yapısı ve genetik özellikler de önem taşıyor. Porlar genişledikçe cilt daha yaşlı göründüğü için, kişinin çekiciliği de azalıyor. Bu nedenle cildin çökmesini beklemeden harekete geçmek ve mücadele etmek gerekiyor. Yenileyici, gençleştirici özelliği olan antiaging uygulamalar sayesinde cilt kısa sürede ve etkili bir şekilde toparlanabiliyor. Cilt altına çok ince iğneler ile yapılacak olan birkaç seanslık uygulama ile cildin tek başına üretemediği enzim ve proteinler yerine konabildiği gibi, yeniden genç ve parlak bir görünüme kavuşması da sağlanabiliyor. Ancak bu uygulamaların her zaman yeterli olmadığını belirten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ayşen Bilge Sezgin, şunları söylüyor: “Kırışıklık ve sarkma ilerlemişse, bağ dokusunun ana yapıtaşı olan hyalüronik asit uygulamaları yapılması gerekiyor. 1 cc’lik enjektörlerle uygulanan bu madde, tamamen kişinin kendi bağ dokusunun temelinde bulunuyor. İçeriğinde hayvansal, kimyasal ya da zararlı içerik bulunmayan hyalüronik asit, hamile veya emziren kadınlar dışında herkese uygulanabiliyor. En önemli etkileri, doğallığı ve yeni hücre reaksiyonuna yol açarak, bağ dokusunun sıkılaşmasını sağlamak olan bu uygulama alın bölgesinde, iki kaş arasında oluşmuş kırışıklıklara uygulanabiliyor. Hafif vakalarda ise yalnızca botoks yaparak, alın ve kaz ayağı denilen göz kenarı çizgileri yok edilebiliyor. Ancak kırışıklık uzun süredir varsa ve derinse dolgu yapılması gerekiyor.”

    nisan-2012-yazar-resim-2Dudaklar yaşınızı ele vermesin
    Dudak kenarındaki kırışıklıklar, cildi ve kişiyi yaşlı gösteriyor. Bu bölgedeki kırışıklıklar, mimik veya sigara nedeniyle oluşabiliyor. Sorun, dudak çevresi için üretilen çok ince dolgu maddelerinin yalnızca kırışıklık olan bölgelere uygulanmasıyla yok edilebiliyor. Yüz bölgesine dolgu uygularken çene kenarları ve dudak altı kenarlarının da mutlaka desteklenmesi, yaşlanma ile oluşmuş dudak yan çizgilerinin doldurulması, aşağıya düşen dudak şeklinin de düzeltilmesi önem taşıyor.

    - Advertisement -

    Yıpranmış ciltlere temizlik şart!
    Yatma pozisyonu sürekli yan ve tek yöne olan birinin yüzünde tek taraflı asimetrik kırışıklıklar oluşabiliyor. Bu nedenle ideal olan, yastıksız veya çok ince bir yastıkla, sırtüstü yatmak… Oluşmuş asimetrik çizgilerin dolgu yardımıyla düzeltilmesi, uzun dönemde yeniden oluşmaması için de yatış pozisyonunun buna göre ayarlanması gerekiyor. Cildin hidrasyonunu artırmak için cildin alt tabakalarına hyalüronik asit ve vitamin uygulamasını birlikte yapmak tercih ediliyor. İlk üç uygulamanın ardından, ciltte yoğun bir canlılık ve parlaklık görülüyor. Cildin yüzeysel üst tabakası içinse glikolik asit uygulaması yapılıyor. Kişinin bizzat kullanacağı ürünler bulunsa da, çok yıpranmış ciltlere doktor tarafından uygulama yapılıp, cildin ölü olan üst tabakalarının temizlenmesi gerekiyor. Lekeler ve kılcal damarlar için de mutlaka birkaç seans lazer uygulaması ile temizleme yapmak öneriliyor.

    Formsanté Dergisi Nisan 2012 Sayısı



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz