Güneş ışınlarından yorulan cildinizi kışın zorlu hava şartlarına hazırlamanın tam zamanı. Bu hazırlıkta botokstan lazer uygulamalarına kadar bir dizi yöntem var. Peki hangi yöntem, ne işe yarıyor? Uzmanından öğrendik.
Yaz aylarında cildimizin maruz kaldığı kuvvetli güneş ışınları, tuzlu deniz suyu, plajlardaki toz, kum ve klorlu havuz suyu cildimizde hoşumuza gitmeyen birçok değişikliğe sebep oluyor. Bir de buna mevsim geçişlerindeki hava değişimlerini eklersek, cildimizin epeyce zarar gördüğünü fark ediyoruz. Cildimizi kışa hazırlarken önce yazın yarattığı olumsuzlukları gidermeliyiz. Kasım ayında cilde uygulanacak yöntemleri Dermatolog Dr. Esra Vardarman, Formsanté okurları için anlattı.
KİMYASAL PEELİNG
Yaz mevsiminde güneşten dokusu bozulan cildin hasar görmüş ölü katmanından kurtulmak, tıkanmış gözenekleri açmak ve cilde canlı parlak bir görüntü kazandırmak için yapılması gereken ilk tıbbi tedavi olan kimyasal peeling’ler kişinin yaşına ve cilt tipine göre farklılık gösteriyor. Ama genellikle sonbaharda uygulanan peeling’ler kişinin günlük hayatını engellemeyen, muayenehane ortamında kolaylıkla yapılabilen kimyasal peeling’ler oluyor. Genellikle haftada bir kez, üç-dört seans uygulanıyor. Cilt hekimleri tarafından uygulanan bu peeling’ler 10-15 dakika sürüyor. Sonuçta; cilt yenileniyor, tıkanmış gözenekler açılıyor, renk eşitsizlikleri azalıyor ve cilt dokusu canlanıyor.
LAZER TEDAVİLERİ
Güneş ışınları sonucunda oluşan lekeler, cildin değişik katmanlarını etkileyebiliyor. Eğer lekeler yüzeysel ise örneğin, daha çok 50 yaş üzeri kişilerde yüzde, ellerde, boyun ve dekolte bölgesinde görülen kahverengi lekeler olan solar lentigolar çeşitli lazerlerle bir-iki seans içinde yok edilebiliyor. Daha çok kadınlarda yama biçiminde alın, dudak üstü, yanaklarda görülen melazma lekeleri cildin daha derin katmanlarını da kapsadığı için sadece lazer tedavisi ile yok edilemiyor. Lazer, peeling ve evde kullanılacak ilaçlarla çok sıkı bir güneş koruma sistemi ile azaltılabiliyor. Güneş ışığı ile yoğun sıcaklık, kılcal damarların genişlemesine ve çatlamasına sebep olabiliyor. Bu durumda kılcal damarlar bir-iki seans lazer tedavisi veya IPL tedavisi ile giderilebiliyor.
HYALÜRONİK ASİT ENJEKSİYONU
Sonbahar bakımının en önemli aşaması cildi nemlendirmek. Yaz boyunca kuruyan cildimizi bu dönemde iyice nemlendirerek kışa hazırlamalıyız. Havanın soğuması ile kuruyan nemsiz ciltlerde kolaylıkla çatlaklar hatta egzamalar oluşabiliyor. Cildi nemlendirmek için uygulanan en önemli tedavi hyalüronik asit enjeksiyonları. Hyalüronik asit cildimizde bulunan ve ağırlığının 1000 katı kadar su tutabilen bir molekül. Cildimizin nemli, sıkı ve dolgun görünmesini sağlayan bu molekül 30’lu yaşların başından itibaren cilt tarafından daha az üretiliyor. Bunun sonucunda cilt ışıltısını kaybedip matlaşıyor ve ilk çizgiler oluşuyor. Hyalüronik asit enjeksiyonları; cildin su tutması kapasitesini, nem düzeyini yükseltiyor. Cildin canlanmasını, parlamasını sağlıyor. Ayrıca cildin elastikiyetini sağlayan kolajen ve elastin liflerini üreten fibroblast hücrelerini uyararak, cildin tamiratına ve sıkılaşmasına sebep oluyor. Sadece nem ve ışıltı vermek için uygulanan hyalüronik asit daha ince yapıda ve çapraz bağları olmayan, bazen vitamin ve minerallerle birleştirilmiş iğnelerdir. Bu tedavi genellikle iki hafta ara ile iki seans şeklinde uygulanıyor.Cilt nemini arttırmanın yanında, daha sıkı ve dolgun bir görüntü verilmek istendiğinde daha yoğun hyalüronik asit enjeksiyonları uygulamak gerekiyor. Bu enjeksiyon kişinin durumuna göre, yılda bir veya iki kez uygulanıyor.
CİLT GENÇLEŞTİREN UYGULAMALAR
Bütün dünyada ve ülkemizde cilt gençleştirmede kesinlikle en çok bilinen ve kullanılan iki yöntem botoks ve hyalüronik asit dolguları. Bu daha uzun yıllar da böyle olacak. Ancak botoks ve dolgu, yüzdeki belli problemleri tedavi edebiliyor. Mesela kaz ayağı çizgileri, alın çizgileri veya burundan ağıza inen çizgiler (Nasolabiel çizgi), elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesi dudakların büyütülmesi ve benzerleri… Eğer cildin kalitesini düzeltmek veya gençleştirmek istiyorsak, başka yöntemler kullanmak gerekiyor. Son yıllarda en çok kullanılan yöntemler vitamin + hyalüronik asit kombinasyonu, enjeksiyonlar, PRP kök hücre enjeksiyonları ile değişik cilt gençleştirme lazerleri, özellikle son yıllarda cildin her türlü sorununu tedavi edilebilen değişik lazerler üretildi. Cilt sarkması, leke tedavisi, kılcal damar tedavisi, cilt soyma, cilt sıkılaştırma, gözeneklerin küçültülmesi, cilt altı kolajen ve elastini üreten fibroblastların uyarılmasına kadar değişik lazer kombinasyonları ile tedaviler uygulanıyor ve çok iyi sonuçlar alınıyor.
LAZER GENÇLEŞTİRME TEDAVİSİ NASIL YAPILIYOR?
Lazerle cilt gençleştirme tedavisinde cildin sorunları için değişik lazerlerin birlikte kullanılması gerekiyor. Genellikle ilk önce cildin üst katmanlarındaki leke ve kılcal damar, ince kırışıklık gibi cilt problemlerini tedavi eden lazerler kullanılıyor. Bu lazer tedavisinin genelde iki hafta aralıkla iki seans olması öneriliyor.
Bu tedaviden yaklaşık iki hafta sonra cildin daha derin katmanlarına etki ederek, bağ dokusunu güçlendiren ve kolajen üretimini arttıran cildin doğal onarım sürecini tetikleyerek yaşlanmasını yavaşlatıp, daha gergin canlı ve parlak görünmesini sağlayan lazer tedavisi uygulanıyor. Bu lazer aynı zamanda genişlemiş gözeneklerin küçülmesini de sağlıyor. Her iki lazerin tedavi süreleri 10-15 dakika ve iki hafta aralıklarla yapılıyor. Tedaviden bir gün sonra kabuklanma oluşup, bir hafta içinde yavaş yavaş kayboluyor ancak kişiler günlük hayatlarına kesintisiz devam edebiliyor.
İki lazer tedavisinin bitiminden iki hafta sonra lekelerde kaybolma, kılcal damarlarda azalma, genişlemiş gözeneklerde küçülme ve ciltte belirgin bir canlanma ile parlaklık görülüyor. Kolajen üretiminin artması ve bağ dokusunun yenilenmesi iki-üç ay sonra başlayarak, cildin daha sıkı bir görünüm elde etmesi sağlanıyor.
Genç hastalarda yüzeysel etki eden lazer tek başına veya kombine biçimde uygulanabiliyor. 40 yaş üstü kişilerde iyi ve kalıcı bir sonuç elde etmek için iki lazer tedavisinin de uygulanması gerekiyor.
LAZER GENÇLEŞTİRME TEDAVİSİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
✓ Lazer tedavileri her şeyden önce sadece kasım ile mart ayları arasında yapılmalı. Her iki lazer tedavisi esnasında güneş ışını ve solaryumdan kaçınılmalı.
✓ Lazer tedavisi esnasında cilt kesinlikle güneşten kararmış veya bronz olmamalı.
✓ Kan sulandırıcı ilaçların alımına 48 saat ara verilmeli.
✓ Lazer tedavisi ile birlikte cildi tahriş eden tedavi veya bakım uygulanmamalı.
✓ Tedavi esnasında ve lazer sonrasındaki ilk bir hafta sadece hekimlerin tavsiye ettiği bakım ürünleri kullanılmalı.
✓ Lazer tedavisi sonrasında altı ay boyunca güneş ışığından ve solaryumdan kaçınılmalı.
✓ Bu altı ay boyunca yüksek faktörlü (GKF 50) güneş koruyucuları kullanılmalı.