Diğer
    Ana SayfaGüzellikCildinizin PH dengesi

    Cildinizin PH dengesi

    -

    Cildinizin solgun, saçlarınızın da mat görüntüsünden mi yakınıyorsunuz? Üstelik, son zamanlarda vücudunuzdaki o sevimsiz selülitler de artmaya başladı… Bu şikayetlerinizin ardındaki neden, vücudunuzda biriken toksinler olabilir. Üzülmeyin, pürüzsüz bir cilde ve genç bir vücuda yeniden kavuşmanız mümkün. Üstelik sadece vücudunuzun PH dengesini koruyarak…

    Cildiniz solgun ve gevşek, saçlarınız ise donuk ve sert. Vücudunuzdaki o sevimsiz selülitler de hızla çoğalmaya başladı. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi kendinizi daima yorgun hissediyor, işinize odaklanmakta güçlük çekiyorsunuz. Dikkat edin bu yakınmalarınız vücudunuzdaki toksinlerin artmaya başladığının bir işareti olabilir. Toksinlerin ne olduğuna gelince… Vücudumuzdaki dolaşım sistemleri içinde yararlı maddelerin yanı sıra, zararlı atıklar, yani toksinler de yer alıyor. Bu zararlı atıklar vücuttan; bağırsaklar, böbrekler ve akciğerler yoluyla dışarı atılıyor. Ancak yanlış beslenme, hareketsiz bir yaşam şeklini benimseme, alkol ve sigara tüketimi gibi bazı olumsuz dış faktörlerden dolayı bu atılım işlemi engellenebiliyor. Bunun sonucunda da vücuttaki zararlı atıklar birikerek, asit baz oluşumunun (ph) dengesini yitirmesine yol açıyor. Sonuç ise bizi hiç şaşırtmıyor; soluk cilt, derin kırışıklar, siyah noktalar ve yaşlanmaya doğru hızlı bir gidiş.. Ancak, bu sıkıntılarınızı dert etmenize de gerek yok. Çünkü, sizin için, sağlıklı beslenme, hafif egzersizler, bakım uygulamaları ve gevşeme yöntemlerinden oluşan bir “Toksinlerden arınma” programı hazırladık. Bu programımız sayesinde vücudunuzdaki toksinlerden kısa sürede arınabileceksiniz. Programımızı düzenli olarak uyguladığınızda cildiniz tıpkı bir bebek gibi pembe ve pürüzsüz bir görünüme kavuşacak, sivilceleriniz, hatta yaşlılık lekeleriniz bile kaybolacak. Saçlarınızın yeniden eski ışıltısına ve yumuşaklığına kavuşması da cabası!

    Tatlılara ve kahveye ambargo!

    Hepimizin çok iyi bildiği, ancak uygulamakta güçlük çektiği acı bir gerçek var; o da vücudumuzun gereksinim duyduğundan daha fazla besin tüketiyoruz. Ne kadar zararlı olduklarını bilmemize rağmen ağız tadımıza yenik düşerek genellikle şekerli, yağlı besinleri tercih ediyor, lifli gıdalara ve vitaminlere ise hak ettikleri değeri vermiyoruz. Bu zararlı davranışlarımıza; kahve, çay, alkol ve sigara gibi vücudumuza zarar veren maddelerle, ağrı kesiciler gibi günlük kullandığımız ilaçların atıklarını da ekliyoruz. Ve bu sağlıksız beslenmeyi, vücudumuzdaki zehirli maddelerin atılmasında başrol oynayan suyu gereğinden az tüketerek tamamlıyoruz. Sağlıksız beslenmenin sonucunda ise kaçınılmaz bir son geliyor; toksin fazlalığı. Dolayısıyla zor da olsa, kahve, sigara, alkol ya da hayvansal proteinlerden mümkün olduğunca kaçınmamız gerekiyor. Aynı şekilde pasta, tatlı, et ve salam gibi besinlerden uzak durmamız gerektiğini de unutmamalıyız.

    Sıcacık bir rahatlama!
     
    Haftada en az bir kez sauyana gidin. Saunada, vücudunuzun toksinlerden nasıl arındığını kolaylıkla görebilirsiniz. Her ter damlası, dokularda ve sindirim sisteminde biriken zararlı maddelerin vücudunuzdan hızla atılmasını, popo ve üst uylukta yerleşen tuz depolarının yıkıma uğramasını sağladığı gibi, bağışıklık sisteminizi de güçlendiriyor. Sauna ısısı ve ardından soğuk havayla temas, kan dolaşımının hızlanmasını da sağlıyor. Bunun sonucunda cildiniz temizleniyor; pembemsi ve canlı bir görünüme kavuşuyor. Sauna vücudunuzu toksinlerden arındırmakla kalmıyor, aynı zamanda neşenizin yerine gelmesine de yardımcı oluyor. Çünkü, sauna banyosu sırasında mutluluk hormonu endorfin daha fazla salgılanmaya başlıyor. Sauna keyfini, bedeninizin ve ruhunuzun canlanmasını sağlayacak olan masajla tamamlamayı da ihmal etmeyin.
    Masajla kadifemsi bir cilt
     

    Cildinizin toksinlerden arınması için her sabah duştan önce bir lif kesesiyle cildinize kuru masaj yapın. Bu masaj, gözeneklerinizi açacak, zehirli maddelerin kolaylıkla yok olması için kan ve lenf dolaşımını hızlandıracak. Bunun için, sabahları dairesel hareketlerle tüm vücudunuza aşağıdan yukarıya ovalayın. Masajı daima kalp yönüne doğru yapmayı özen gösterin. Masajdan daha etkili bir sonuç almak için bir önerimiz de var: 3 litre suyun içine 1 yemek kaşığı elma sirkesi ilave edin. Ardından suya daldırdığınız bezi iyice sıkın ve vücudunuzu ovmaya başlayın. Haftada bir uygulayacağınız yosun kürü de, kapatılmış gözeneklerin temizlenmesine, toksinlerin ciltten atılmasına ve vücudun gerilmesine yardımcı oluyor.

    - Advertisement -
    Egzersizlerle hücrelere temizlik
     

    Toksinlerden kurtulmak için, her gün düzenli olarak en az bir saat temiz hava alın. Ve tabii ki spor yapmayı da ihmal etmeyin. Temiz havada yürüyüş yapmak, vücuttaki karbondioksiti atmak ve bol oksijen almak için ideal bir yöntem. Düzenli olarak uygulayacağınız hafif egzersizlerle de vücudunuzda biriken yağ takabalarının erimesini sağlayabilirsiniz. En ideali ise yürüyüş, yoga ya da yüzme gibi spor türleri. Bu tür egzersizler kan dolaşımının hızlanmasını, bağ dokularının güçlenmesini ve ciğerlerinizin daha fazla oksijenle dolmasını sağlıyor. Bunun aksine, nefes nefese yapılan ağır egzersizler ise nabız atışlarınızın yükselmesine, vücutta asit oluşturan laktik asitlerin üretilmesine yol açıyor.

    Nefes teknikleriyle güçlenin
     

    Doğru nefes alıp vermeye özen gösterin! Çünkü, solunum, vücudunuzu toksinlerden arındırmanız için birebir. Solunum, vücudunuza oksijen girmesini sağlamanın yanı sıra; organlarınıza masaj yapıyor, kan dolaşımını hızlandırıyor, zehirli atıkların etkisini yitirmesine ve neşenizin yerine gelmesine de yardımcı oluyor. Ayakta durun, el ayalarınızı, nefes alış verişinizi hissedebilmeniz için karnınızın üzerine yerleştirin. Ağzınız kapalı halde burnunuzdan derin nefes alın ve şimdi oksijeni yavaşça ağzınızdan verin. Bu alıştırmayı gün içinde 5 kez tekrarlamanızda yarar var.

    NASIL BESLENMELİ?

    Vücudunuz asit üretiyorsa, yağ hücrelerinde bol miktarda bulunan toksinlerle savaşmak için öncelikle beslenmenize dikkat etmelisiniz. Bunun için;

    *Böbrekler, gereksiz asitlerin vücuttan hızla atılmasını sağlıyor. Dolayısıyla her gün düzenli olarak 2 litre su ve mineral suyu tüketmeye özen gösterin

    *Damak zevkinize göre çeşitli bitkisel çayları da tercih edebilirsiniz. Her gün kuşburnu çayı içerek, bağırsaklarınızı çalıştırın. C vitamini bakımından zengin olan kuşburnu, antioksidan etkisi yarattığı gibi, bağırsaklarınızı çalıştırıyor ve idrar söktürücü özellik gösteriyor. Karahindiba ve ıhlamur çayı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlayan özelliğe sahip.

    *Haftada bir “toksin kürü” uygulayın. O gün pirinç, patates ya da meyvelerden birini tercih ederek, sadece o besini tüketin. Örneğin, tuzsuz ve pişmiş pirinci, 5 -7 küçük öğüne bölerek yiyin.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz