Diğer
    Ana SayfaİlişkiCinsellik beyinde başlıyor

    Cinsellik beyinde başlıyor

    -

    Erkeklerin zamana ihtiyacı oluyor
    Erkek ve kadında cinsel aktivite döngüsü dört aşamada gerçekleşiyor: Arzu, heyecan, orgazm ve çözünme. Cinsel isteği sağlayan libido, ilişki sırasında hipotalamusa etki ediyor ve dopamin salınmasına katkıda bulunuyor. Diğer taraftan, testosteron seratonin salgısını ise engelliyor. Cinsel uyarılar ile birlikte oksitosin salınımı artıyor. Düşük düzeylerdeki oksitosin artışı hem uyarılmayı kolaylaştırıyor hem de boşalma ve orgazm için uyarıcı rol oynuyor. Orgazm sonrası ise oksitosin düzeyi çok daha hızlı artıyor. Bu artış cinsel fonksiyonlar üzerine baskılayıcı etki yapıyor. Bu nedenle erkeklerde ilk ilişkiden sonra tekrar ereksiyonu sağlayabilmek için oksitosin düzeyinin normal düzeylere ineceği bir dinlenme döneminin geçmesi gerekiyor.

    ekim-2012-cinsellik-resim-2■ Seks sırasında salgılanan sıvıların cinsellik üzerinde etkileri var mı?
    Prof. Dr. Mehmet Murad Başar, “Cinsel ilişkinin arzu ve heyecan dönemlerinde yoğun olmak üzere, her iki cinste de cinsel organlarda yer alan salgı bezlerinde birtakım değişiklikler görülüyor. Bu durum kadınlarda daha belirgin oluyor ve cinsel aktivite için önemli rol oynuyor. Erkeklerde ise cinsel ilişki sonrasında meninin iletildiği idrar kanalı (üreta) boyunca yer alan bazı salgı bezlerinde birtakım salgılar oluşuyor. Ancak, bunların erkek cinsel fonksiyonu üzerinde etkisi olmuyor ve erkek üreme hücresi içermiyor. Bu salgıların temel görevi meninin idrar kanalından geçişini kolaylaştırma ve meni içinde yer alan üreme hücrelerinin dış ortamda yaşamasına destek olacak maddeleri sağlamak” diyor.

    Aşkın da hormonu var
    Biz aşkı sürekli tanımlamaya çalışsak da bir türlü doğru cevabı bulamayız. Oysa ki aşkın da hormonu var: Oksitosin. Aşk hormonu olarak bilinen bu hormon, beyinde hipofiz bezinden salgılanıyor ve cinsel uyarılma sırasında ortaya çıkarak, kadın cinselliğinde büyük önem taşıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilek Erdoğru, “Oksitosin denilen sihirli formül 9 amino asitten oluşmuş peptid yapıda bir molekül. Kadının cinsel aktivite sırasında monogam şekilde bağlanmasını sağlayan da işte bu hormon. Bu nedenle bağlanma hormonu olarak da adlandırılıyor. Aşık olan kişilerin kan plazma seviyesinde oksitosin hormonu daha yüksek seviyede bulunuyor. Bu yüzden aşk hormonu olarak da biliniyor. Bu hormon stresi azaltıyor ve ruh halini iyileştiriyor” diyor. Oksitosin aynı zamanda kaslarda kasılmayı artırarak, sperm ve yumurta naklini kolaylaştırıyor ve üremeyi olumlu yönde etkiliyor. Normal doğumun 2. ve 3. evresinde rahim kasılmalarına yol açan oksitosin, rahim ağzının açılarak doğum kanalının genişlemesine de yardımcı oluyor.

    Hormon takviyesi
    Cinsel isteği artırmak için hormon takviyesinin yalnızca gerçekten testosteron düşüklüğü olan kişilerde uygulanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Murad Başar, “Ancak, bu tedaviyi planlarken erkeğin yaş dönemi ve beklentileri göz önünde bulundurulmalı. Üreme çağında olan ve çocuk sahibi olma beklentisindeki bir erkekte cinsel isteksizlik tedavisinde dışarıdan testosteron ilaçları kesinlikle kullanılmamalı. Çünkü dışarıdan verilen testosteron hem vücudun kendi ürettiği testosteronu baskılıyor hem de sperm üretimini engelliyor. İleri yaşlarda ortaya çıkan ve çocuk sahibi olma beklentisi olmayan erkeklerde ise cinsel isteği artırmak amacıyla, testosteron düzeyi düşük ise ilaç tedavisi uygulanabiliyor. Ancak bu durumda da hastalarda prostat hastalıkları yönünden dikkatli olunması ve tedavi öncesinde prostat muayenesi yapılması gerekiyor” diyor.

    ■ Testosteron
    Hipotalamustan salınan GnRH folikül uyarıcı hormon (FSH) yapımını da sağlıyor. FSH erkeklerde testise etki ederek erkek üreme hücresi olan spermatozoa yapımını düzenliyor. Testosteron cinsellik veya erkeklik hormonu olarak bilinmesine rağmen aslında erkek vücudunda pek çok sistem üzerine etki ediyor. Sağlıklı ve yetişkin bir erkekte testosteron sadece cinsel yönden değil; kas dokusunun gelişmesi, kalp fonksiyonlarının düzenlenmesi, yağ metabolizmasının kontrolü, kemik gelişimi, ses tellerinin yapısının oluşması, saç ve kıl dağılımın düzenlenmesi, ruh sağlığı ve beyin fonksiyonlarının işleyişi, kemik iliğinde kan hücrelerinin yapımı gibi pek çok sistemik fonksiyon üzerinde rol oynuyor. Ayrıca, göğüs dokusunun gelişiminin engellenmesi ve prostat bezinin gelişiminin kontrolünün yanında testosteron esas olarak erkek üreme hücreleri spermatozoaların olgunlaşması ve fonksiyonu için de büyük önem taşıyor.

    - Advertisement -

    Nilgün YILDIZ

    Formsante Dergisi Ekim 2012 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz