Diğer
    Ana SayfaHaberÇocuklara sosyal medya hesabı kaç yaşında açılmalı?

    Çocuklara sosyal medya hesabı kaç yaşında açılmalı?

    -

    Son günlerde Wayfair isimli sitede çocuk ticareti yapıldığına yönelik iddialar, çocukların sosyal medya kullanımı ve ebeveynlerin bu konudaki tutumlarının sorgulanmasına neden oldu. Peki, erken yaşta sosyal medya hesabı kullanımının zararları neler? Ne zaman sosyal medya hesabı açılmalı?

    SOSYAL MEDYA HESABI NE ZAMAN AÇILMALI?

    Çocukların internet ortamında oynadıkları ücretsiz oyunlarda olumsuz içeriklerle karşılaşabildiğine dikkat çeken uzmanlar, çocukların sosyal medya kullanımına ilişkin önemli tavsiyelerde bulundu. Uzmanlar, çocukların 13 yaşından önce sosyal medya kullanımının önlenmesini tavsiye ediyor.

    Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi AMATEM Koordinatörü ve Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, sosyal medya ve internet ortamında çocukları olumsuz etkileyen durumlara değindi ve ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulundu.

    İNTERNET ÇOCUKLAR İÇİN TEHLİKE SİNYALLERİ VERİYOR

    İnternetin çocuklar için sınırları olmayan doğru ya da yanlış yoğun bir içerik sağlayıcısı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Sınırların olmayışı aslında büyük tehlike sinyali veriyor. Unutmamak gerekir ki bir şeyi yasakladığımızda genellikle bu çocuklar için anlamsızdır.Teknolojik ürünleri kontrollü kullandırmak yani tehlikelerden uzak tutmaya dikkat etmemiz gerekiyor. Çocukların en sevdiği içeriklerin oyun olduğunu hepimiz biliyoruz. Oyunlara web sitelerinden ya da uygulamalardan ulaşabiliyorlar. Ücretsiz olan oyunlar, çocuklar için çok daha cazip ve genellikle buna başvuruyorlar. Ancak ücretsiz olan oyunlarda karşılarına çıkan reklamlar, onları ücretsiz olan başka web sitelerine yönlendirebiliyor ve müstehcen bazı konuların da zaman zaman oyun arasında görüldüğü de biliniyor” dedi.

    ONLINE SOHBET İMKANI OLMAYAN OYUNLAR TERCİH EDİLMELİ

    Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Çocuğun oyun oynama ihtiyacını sağlıklı bir şekilde ona sunabilmek için bazı önlemler almak gerekiyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

    - Advertisement -

    “Yani internette güvenilir siteler ve güvenilir oyunlar gibi. Reklam içermeyen, olumsuz davranışlara örnek teşkil etmeyen, şiddet ve korku öğeleri barındırmayan, diğer oyunlarla çok fazla online iletişimi olmayan, bu alanda güven kazanmış, mümkünse lisanslı ve bilinir bir yayıncıdan gelenlere dikkat etmek gerekiyor. Online oyunlarda diğer oyuncularla iletişim, yazışma ve konuşma olanağı var. Çocuğun dışarıda tanımadığı biriyle konuşması ne kadar tehlikeli ise online ortamda konuşması da aynı oranda tehlikelidir. Burada tehlike, çocuğun başka çocuk diye iletişime girdiği ama karşı tarafta kötü niyetli bir yetişkinin olabileceği ihtimalidir. Bu kişiler çocuğun duygu ve düşüncelerini manipüle edebilir, yanlış direktifler vererek onu yanlış yönlere itebilir. Bu durum çocuk istismarına kadar gidebilir.”

    SOSYAL MEDYA HESABI 13 YAŞINDAN EVVEL KULLANDIRILMAMALI

    Sosyal ağlar için de yaş sınırları olduğuna dikkat çeken Dilbaz, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun açıkladığı kurallara göre, çocuklar 13 yaşından önce sosyal medya profili oluşturmamalıdır. Ebeveynlerin de çocukları için sosyal medyada profil oluşturmaları çok uygun ve doğru değildir çünkü o profil üzerindeki bilgilerin daha sonra kötüye kullanımı mümkün olabilir” dedi.

    FARKINDA OLMADAN TEHLİKE EVE ALINIYOR

    “Ebeveynler çocuklarının evde daha emniyette olduklarını sanıyorlar ama pek de öyle olmuyor” diyen Dilbaz, “Ebeveynler, internet aracılığıyla istenmeyen insanların eve girmesini ve çocukların da istemediği yere varmalarına neden oluyor. Yani aslında farkında olmadan tehlikenin evin içinde olması sağlanıyor. Bu nedenle uzmanlar olarak biz genellikle, eğer çocuklar evde internet, bilgisayar başındaysa bunu odalarda kapalı mekanlarda değil, ailenin yaşadığı salonda herkesin görebileceği yerde yapmalarını istiyoruz. İnternet aracılığıyla çocuklar akla gelemeyecek yerlerde akla gelemeyecek aktivitelerde bulunabilir. Hiç tahmin edilemeyecek, istenmeyecek, normalde eve bile alınmayacak insanların kontrolsüz internet ile eve girmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle asla emniyetli değil” dedi.

    ARKADAŞLIK DEĞİL EBEVEYN ROLÜ ÜSTLENİLMELİ

    Aileler genellikle çocuklarıyla olan ilişkilerinde ‘biz arkadaş gibiyiz’ cümlesini kullandıklarını ifade eden Dilbaz, “Her zaman söylediğimiz bir şey var, lütfen çocuklarınızın arkadaşı olmakla övünmeyin. Çocukların arkadaşı çok fazla ama bir tane anne babası var. Onun için ebeveyn olmak, ebeveyn rolünü üstlenmek çok daha önemli. Arkadaşları ile olan ilişkilerini bilmek bunu takip etmek anlamında değil ama onları tanımak, ilişkinin düzeyini bilmek, birlikte neler yaptıklarına nerelere gittiklerini bilebilecek kadar yakın bir ebeveyn olmak önemli. Burada önemli olan cümle ‘yakın bir ebeveyn olmak’. Bazen GPS kullanıldığını görüyoruz. Tabii ki bu anlamda söylemiyorum ama çocukla güvenli bir ilişki kurulabilirse kiminle nereye gittiği ve nasıl davrandığı konusunda bilgi verecektir. Çocukları çok küçüklükten itibaren yalan söylememenin, emek vermenin önemli olduğunu, erdemli ve değerli davranışlar konusunda doğru yetiştirmek çok önemli” dedi.

    OYNAYACAĞI OYUNA BİRLİKTE KARAR VERİN

    Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, çocukların internet, sosyal medya kullanımı ve oyun tercihleri ile ilgili ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu;

    – Çocuğunuzla iletişim içinde olmalısınız, çocuğunuzun sizinle güvenli bir ilişkisi olmalı. Eğer sürekli onu takip eden ve baskılayan bir ebeveynseniz çocuğunuz birçok konuda sizden gizli hareket edecektir.

    – Size danışabileceği herhangi bir tehdit karşısında konuşabileceği bir ortam sağlamak gerekir.

    – Bir şekilde kendisi ile iletişime geçmeyi başaran biri olursa da hiçbir biçimde yanıt vermeden doğrudan bu bilgiyi sizinle paylaşması gerektiğini bilmelidir.

    – Çocuğa hayal ile gerçek arasındaki farkın anlatılması ve bilinçlendirilmesi gerekiyor. Yani oyun oynama sırasında karşısına gelen korkunç çirkin görüntülerin aslında bir hayal olduğu gerçek olmadığı, kendini korkutan kendine tehdit olabilen içerikler olduğunda da bu içeriğe devam etmemelidir.

    – Normal hayatta nasıl dışarıda tanımadığı insanlarla konuşmuyorsa, sosyal ortamda da internette hiç tanımadığı bilmediği insanlarla sesli ya da görüntülü görüşme yapmasının uygun olmadığı çocuklara anlatılmalıdır.

    – Ayrıca aile filtreleri ve güvenlik yazılımları kullanılmalı. Özellikle korku, şiddet, müstehcen içerikleri filtrelemek gerekiyor.

    – Önlemler alındıktan sonra bile yine de çok güvende olunduğu düşünülmemeli, çocukla sürekli iletişim halinde olarak, internette neler yaptığı, kiminle konuştuğu, hangi sitelere girdiği konusunda takipte olunmalıdır.

    – Unutmayın takip etmek gerekir. Çocuklarınızla iletişim içinde olduğunuzda size öğretmesini istediğiniz konuda bilgi isteyin ondan. Ebeveynlerine bir şey öğretmekten zevk alacaklarını ve bu zamanı sizinle iyi geçireceklerini bilelim.

    – Çocukların istek ve ihtiyaçlarını görmezden gelmememiz gerektiğini, interneti yasaklamak yerine onları buna yönelik bir ihtiyacı olduğu yani gün içinde arkadaş edinme, farklı bilgiler alma, video izleme gibi ihtiyaçları olduğunu bilmek gerekiyor.

    – İndirmek istediği herhangi bir oyun varsa bile bu oyuna birlikte karar vermeli, araştırma yaptıktan sonra karar vererek, hatta ilk oyun birlikte oynanmalı.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz


    Tam bir sebze canavarıyım

    ‘Binbir Gece’ dizisindeki rolüyle her hafta evlerimize konuk olan, sevilen oyuncu Ceyda Düvenci “bakımlı, kendini her haliyle seven ve güvenen, sağlığına dikkat eden kadınlar...

    Diyette başarısızlık yoktur, vazgeçmek vardır

    Yeni kitabı ‘Afiyetle Diyet’’in raflardaki yerini aldığı bugünlerde Uzman Diyetisyen Dilara Koçak ile bir söyleşi yaptık ve ondan stil sırlarını öğrendik...Yeni kitabınızdan biraz bahseder...

    Tek yaptığım spor oğlumla yürümek

    G.O.R.A'nın çekimleri için ne diyeceksiniz?Çekileli uzun zaman oldu! İnsan bir şey çektiği zaman hemen seyretmek istiyor ama bu filmin başına hakikaten gelmedik şey kalmadı....