‘Günümüzde yemek, içmek, nefes almak hatta sevmek bile önceden kestiremediğimiz riskler barındırıyor. Sağlığımız tehlikede!’ diyen Dr. Yaşar Yılmaz, Arınma Kitabı ile iyileşmenin ve modern yaşamın yarattığı kirlenmeden arınmanın yollarını anlatıyor.
Hayykitap’tan yayımlanan ve Dr.Yaşar Yılmaz ile Eylem Yılmaz’ın kaleme aldığı Arınma Kitabı hasta ya da sağlıklı tüm insanlara arınmayı, diğer bir deyişle detoksu öğretiyor. Kitabın yazarı Dr. Yaşar Yılmaz’a göre hastalık, insanoğlu doğal yaşamdan uzaklaştığında, kendi varlığını ve kendisine karşı sorumluluklarını unuttuğunda ortaya çıkıyor. Bedenin kendini iyileştirme gücünün desteklenmesi ve artırılması, bunun için de insana önce kendi sağlığının kontrolünün devredilmesi gerekiyor. Çünkü sağlığın sorumluluğu doktordan önce, kişinin kendisine ait olmalı.
Kitabın kapağında ‘Tabulardan arınmış hümanist tıpla tanışın, iyi’leşin!’ ibaresi yer alıyor. Hümanist tıp derken neyi vurguluyorsunuz?
İnsan vücudunu bir makine, doktorun görevini de bu bozulan makineyi tamir etmek olarak gören tıp yaklaşımına karşı; insanı beden, ruh ve zihin bütünlüğü olarak görmek gerekiyor. Bugün hastalar sadece birer tahlilden, kolesterol ve tansiyon rakamlarından ibaret. Hastasını tanımayan hekimlerin yazdığı o ilaçları, hastaların ömür boyu kullanacaklarını biliyoruz. Tüm dünyada tıbbın bir paradigma değişimine ihtiyacı var. Modern tıp yanlış bir yaşam tarzının neden olduğu pek çok kronik hastalığı, hastalık belirtilerini ortadan kaldırarak tedavi etme iddiasındayken, bütünsel tıp birçok rahatsızlığı kimyasal ilaçlarla çözmek yerine kişinin yaşam tarzını sorgulayarak, buradaki yanlışları düzeltmeye çalışıyor. Ben daha hümanist bir tıp için insanın bütününün ele alınması gerektiğine inanıyorum.
Neden arınmaya ihtiyaç duyuyoruz? Vücut bu işi kendi doğal işleyişi içinde yapamıyor mu?
Vücudun sürekli olarak kendini yenilemesi süreci muazzam bir metabolik işleyiş sayesinde oluyor. Ne var ki giderek artan çevre kirliliğinin getirdiği yük bu hesabı bozuyor. Bu hesap dışı yük günümüzde insanların yaşam kalitesini düşürüyor, kronik hastalıklara neden oluyor ve yaşam süresini kısaltıyor. Artık yeryüzünde yaşayan herkes için gün başına 1.5 kg kimyasal üretiyoruz. İnsan bedeni zararlı atıkları ve stresi biriktiriyor. Bunlar düzenli olarak arındırılmazsa hastalıklara yol açıyorlar. Günümüz insanının hem bedenin asit baz dengesini düzeltmek, hem de zihinsel olarak dengeli olmak için düzenli olarak arınması gerekiyor.
Birçok detoks uygulaması, diyetler bulunuyor. Siz ‘arınma’ derken tam olarak neyi kastediyorsunuz?
Günümüzde moda beslenme akımları olarak lanse edilseler de aslında arınma programları beslenmeyle sınırlı olmayan ve kökleri yıllar öncesine dayanan sağlık uygulamalarından oluşuyor. Ayrıca her kültürde arınma ve oruç var. Arınmanın anlamı bedeni ve zihni boşaltmak… İster bir gün yapın ister bir hafta bunun farkında olmak büyük önem taşıyor. Arınma kürleri sırasında mümkün olduğunca doğal olana yaklaşmak gerekiyor. Arabasız, cep telefonsuz, alkolsüz, sigarasız… Örneğin telefon etme, mektup yaz, az konuş çok dinle. Yeme tutsağı olma, arzularını azalt ve özgürleş… Yani arınma kavramı aslında bir özgürleşme olayı. Daha az iş kaygısı, daha az endişe, daha az üzüntü, daha az alışveriş, daha az televizyon, daha az bağırmak, daha az şikayet etmek ve daha az yemek… Bu isteklerden arındıkça daha genç, daha huzurlu, hatta daha güzel olacaksınız.
Devamı diğer sayfada