Zamanı durdurmanız mümkün olmasa da, yaşlanmayı geciktirmek ve yaşam süresinizi uzatmak elinizde. Üstelik bunun için fazla zaman ve emek harcamanız da gerekmiyor. İşin sırrı doğru ve bilinçli beslenmede yatıyor. Nasıl mı? Çok basit! Tüm dünyada büyük rağbet gören anti-aging mönüleri, uzun yıllar genç ve sağlıklı kalmanızı sağlıyor!
Hızla akıp giden zamana meydan okuyabilmeyi, gençliğini koruyabilmeyi ve uzun yıllar sağlıklı bir yaşam sürdürmeyi kim istemez ki? Günümüz koşullarında böyle bir şey artık hayal sayılmaz!
Genç kalmayı ve uzun yıllar sağlıklı yaşamayı istiyorsanız, her şeyden önce sağlıklı besinleri bilinçli olarak tüketmeniz gerekiyor. Tüm dünyada uzmanların hem fikir olduğu nokta, bilinçli ve dengeli beslenmenin, uzun yıllar sağlıklı kalmada büyük yardımı olduğu. Üstelik, bunun için öyle karmaşık diyetler uygulamanız da gerekmiyor. Beslenmenizde yapacağınız çok basit birkaç değişiklikle bile gençliğinizi koruyabilir ve yaşam sürenizi uzatabilirsiniz. İşe günlük beslenmenize daha fazla meyve, sebze ve tahıl ekleyerek başlayabilirsiniz pekala. Çünkü bu tür besinler bol miktarda lif, kalsiyum, demir, magnezyum ve vücudunuzun düzenli çalışmasını sağlayan vitaminler içeriyor. Günlük kalori ihtiyacınızın yüzde 30’unu geçirmez ve bol bol da su tüketirseniz, kırışıklara ve hastalıklara meydan okumanız işten bile değil. Biz de bu kez sayfalarımızda tüm dünyada giderek artan bir ilgiyle yayılan “Anti-aging” mönülerine yer verdik. Mövenpick Hotel İstanbul Executive şefi Avustralyalı Brendan Speed’in sizin için hazırladığı düşük kalorili ve sağlıklı bu mönüler, hem ağzınızda unutamayacağınız tatlar bırakacak, hem de gençliğinizi uzun yıllar korumanıza yardımcı olacak!
ZAMANA KARŞI KOYUYOR!
* Kuru fasulye, nohut, bakla, bezelye ve yulafta bol miktarda bulunan saponinler, antioksidan etki göstererek hücrelerimizdeki DNA mutasyonlarını önlüyorlar. Bunun sonucunda da antikanserojen etki gösteriyorlar.
* Zeytinyağı, en iyi antioksidanlardan biri. İçerdiği bol E vitamini sayesinde gençliğinizi koruyor ve sizi başta kalp olmak üzere pek çok hastalıktan uzak tutuyor.
* Kabukları soyulmadan yenen tüm meyve ve sebzeler, fındık ve fıstıklar da iyi birer lif kaynağı. Lifli besinler; bağırsak kanseri, mide fıtığı, bacak varisleri, koroner damar hastalığı, yüksek kan basıncı, safra kesesi taşları, diabet, obezite gibi pek çok hastalıktan koruyor.
* Yoğurtta bulunan laktik asit bakterileri, bağırsaklarımızdaki zararlı safra asitlerinin etkisini önlüyor, yediğimiz bazı hazır gıdalarda bulunan nitritlerin kanserojen etkiye dönüşümünü engelleyerek antikansorejen etki gösteriyor.
* Yağsız süt ürünleri (light süt, light yoğurt, light peynir) protein ve kalsiyumdan zengin, doymuş yağdan fakirdirler. Süt ürünleri kemik, diş ve kasların yapısını sağlamlaştırıyor. Aynı zamanda yüksek kan basıncının kontrolünde yardımcı olan potasyum içeriyor.
