Yarışmanın kendisi kadar izlenen hatta tartışılan Survivor Panorama programının güzel yorumcusu Damla Can, spor geçmişinin de katkısıyla bedenine en iyi bakan isimlerden. Dört yıl önce katıldığı All Star’ın hayatında bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Damla’nın hem yarışma hem de hayatına dair düşüncelerini öğrendik.
Formsante Haziran 2022
Röportaj: Deran Çetinsaraç
Fotoğraf: Murat Sargın
Styling: Ayşe Sönmez
Makyaj: Alp Kavasoğlu
Saç: Akın Ünal
Fotoğraf asistanı: Zehra Sargın
Makyaj asistanı: Burak Şener
Saç asistanı: Görkem Gürer
Bundan tam altı sene önce Damla Can’ı katıldığı yarışma sonrası kapağımıza taşımıştık. Şimdi yarışmasa da televizyonda yer aldığı programla yine hayran kitlesini arttıran Damla Can’ın hayattaki vazgeçilmezi spor. Düzenli ve sıkı antrenmanı sayesinde fit bir görünüme kavuşan Damla’nın egzersiz rutinini sizin için öğrendik.
Survivor dönüşü kapağımızı da süslediğin 2016 yılından bu yana neler değişti hayatında?
Aslında hayatımdaki değişiklikler etap etap gerçekleşti. Öncelikle 2016 Survivor’dan döndükten sonra üç-beş ay kadar sadece yemek yiyerek… Şaka şaka, üç-beş ay bedenimi ve ruhumu toplama sürecim oldu. Siz de takdir edersiniz ki yarışmada insanüstü bir efor sarfediyoruz. Sonra bir süre eski mesleğim olan antrenörlüğe devam ettim. Çok geçmeden 2018 Survivor All Star teklifi geldi ve kendimi yine bu güzel, benzersiz ve zorlayıcı maceranın içinde buldum. Açıkçası benim için 2018 yılı değişim ve dönüşüm yılı olarak başladı. Yarışmada, gerek performans gerekse arkadaşlık ilişkileri olsun, tam anlamıyla kendimi olduğum gibi fütursuz bir şekilde ortaya koyduğum bir sezondu. Sakatlığımdan dolayı her ne kadar istediğim ve hedeflediğim noktada bitiremesem de, 2018 Survivor All Star benim hayatımda dönüm noktalarımdan bir tanesi oldu. Devamında da dört sezondur devam eden Survivor Panorama’da yapmayı hedeflediğim sunuculuk mesleği ile keyif alarak hayatıma devam ediyorum. Üniversite yıllarında İstanbul’da yaşamak gibi bir hayalim vardı, işimle beraber bu da gerçekleşmiş oldu.
Bu arada o döneme göre daha formda ve fit görünüyorsun. Hem egzersiz hem de beslenme rutinini bizimle paylaşır mısın?
Teşekkürler… Çocukluğumdan gelen cimnastik geçmişim ve disiplinim var; bu ikisini şu anda da egzersiz ve beslenme programıma yansıtmaya gayret ediyorum. Hatta kısaca programımdan bahsedeyim. Benim için ilk sırada gelen egzersiz kardiyo çalışması; olmazsa olmazım. Her antrenmanıma 30 dakika koşu ile başlıyorum. Çünkü koşarken her şeyden uzaklaştığım ve kendimi yoruldukça daha iyi hissettiğim başka bir alan yok. Bu idmana ilave olarak sadece kendi vücut ağırlığımı kullanarak bir antrenman yapıyorum.
4x3x30-20 şeklinde (4 farklı hareket 3’er set 20 veya 30 tekrar) karın egzersizleri, ardından bacak ve sırt egzersizlerini yapıyorum. 30 dakika yavaş tempolu koşu (bunu kendinize göre uyarlayıp 3 dk koşu 1 dk yürüyüş olarak interval çalışabilirsiniz.)
- 3×30 crunch
- 3×20 leg raise
- 3×45 sn plank
- 3×20 bicycle crunch
- 3×20 back extension
- 3×20 superman
- 3×20 bridge
- 3×20 swimming
- 3×20 squat
Bununla beraber senede iki ya da üç kez minumum iki ay süren her gün düzenli olarak uyguladığım yoga egzersizleri bulunuyor. Beslenme düzenime oldukça özen göstermeye çalışıyorum. Çalışıyorum diyorum çünkü tatlıyı özellikle çikolatayı çok seven biriyim… Vazgeçemediğim şey filtre kahve, her sabah uyandığımda ilk işim kendime kahve yapmak oluyor ardından spor veya yoga üzeri spor sonra kahvaltı. Günde iki öğün besleniyorum; sabah genellikle yulaflı yoğurt ve akşam için mutlaka balık veya tavuk salata yiyorum. Arada tabii ki herkes gibi benim de makarna veya pizza yediğim zamanlar oluyor 🙂 Ama karbonhidrat ağırlıklı beslendiysem ertesi gün antrenmanını daha acımasızca yapabiliyorum.
Survivor Panorama da çok enteresan bir program; en az yarışma kadar dikkat çekiyor. En fanatik kimin taraftarı?
Bu sezon All Star sezonu olduğu için, yarışmaya ikinci, üçüncü hatta dördüncü kez katılanların yer aldığı bir sezon. O yüzden hepsinin hayran kitlesi çok fazla. Birini diğerinden ayırabilir miyim bilmiyorum ama herkesin kitlesi fanatik olabilir. Panorama’da herhangi bir yarışmacı için en ufak bir eleştiride bulunsak, o kişinin hayranları aşırı tepki gösterebiliyor… Çünkü savundukları ve destekledikleri yarışmacıyı her şeyi ile sevip yanındalar. Bu yarışmacılar için çok güzel bir şey tabii… Düşünsenize sizi her halinizle, doğrularınız ve yanlışlarınızla koşulsuzca seven bir kitleniz var; bu çok gurur verici bir his. Ama yine de bir isim vermem gerekirse sanırım en fanatik grup, Nisa’nın sevenleri…
Senin için Adem’i tutuyor diyorlar, favorin o mu? Sence kim kazanacak?
Benim için değil de Panorama’da olan herkes için iyi yorum yaptığımız anda diğer fanlar tarafından hemen “Sen zaten o kişiyi koruyorsun, destekliyorsun” diye mesajlar atılıyor. Dolayısıyla bir gün iyi yorum yaptığınız kişinin fanı, yarın bir başkasının fanı olarak anılabiliyorsunuz. Bu durum artık bana çok normal geliyor ama işin gerçeği tabii ki de öyle değil. Çoğu zaten arkadaşım, aynı dönem yarıştığım takım arkadaşlarım veya dışarda görüştüğüm kişiler. Herhangi birini diğerinden ayırmam mümkün değil. Her zaman söylerim Survivor’a ailemden biri katılmış olsa yine bana yanlış gelen bir duruma kayıtsız kalamam. Genellikle bütün olay ve durumları yorumlarken empati yapmaya çalışıyorum. Mesela ben o anda orada olsaydım nasıl tepki verir veya nasıl davranırdım diyerek ona göre o yarışmacı hakkında bir yorum getiriyorum. Bu sene kim kazanır bilemem ama tek isteğim artık bir kadının şampiyon olması.
Nerede final olacağı belli mi?
Henüz belli değil.
Panorama’yla ilgili dışarıda sana nasıl tepkiler geliyor?
Hayatta 3S kuralım var: Sade, sahici, samimi. Bunu olabildiğince hayatımın her noktasında uygulamaya gayret ediyorum. Yarışmadan çıktığım günden itibaren sağolsun bütün izleyicilerimizden çok güzel ve olumlu tepkiler aldım. Bu durum herkes gibi beni de çok mutlu ediyor. Hala daha karşılaştığım izleyicilerimizden, aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen, benimle alakalı güzel sözler söylediklerini duymak tarifi olmayan bir his. Panorama için de çoğunlukla olumlular geliyor. Tabii ki de olumsuz yorumlar da var fakat iyinin, güzelin olduğu yerde kötü de var bunu biliyoruz. Hayatımızdaki denge gibi… Çünkü bizi geliştiren şeyler aslında farkında olmadığımız bu olumsuzluklar. Bu yüzden gelen tepkilerden çok mutluyum.
Bu sezon en çok kimin gidişine üzüldün?
Merve Aydın… Malesef Survivor’da başınıza gelebilecek en kötü ve en zor şey sakatlık. Merve’nin başına çok talihsiz bir sakatlık geldi ve ne yazık ki yarışmadan ayrılmak zorunda kaldı. Survivor platformundan bu şekilde sakatlanarak ayrılmayı kimse istemez, erken veya sezonun sonuna doğru elensen bile hiçbiri yarışmayı bırakmak zorunda olan yarışmacı kadar üzücü olamaz.
Pandeminin sende en çok bıraktığı iz ne oldu?
Bu konuyla ilgili çok sayıda negatif çıkarım yapılabilir fakat ben tamamen pozitif tarafından bakıyorum. pandemi sayesinde yoga ile tanıştım.
Program çekimleri haricinde neler yapıyorsun?
Aslında program çekimleri dört-beş saat gibi gözükse de akşam saat 20:00’de tekrardan tv başına geçmem gerekiyor çünkü ertesi sabah izlediğimiz bölümü yorumluyoruz. Geri kalan kısıtlı zamanda da sabahları genellikle işe gitmeden spor yapıyorum, öğlenleri ise arkadaşlarımla buluşup kahve içmeyi ya da dinlenmeyi tercih ediyorum.
Her gün ekrana çıkmak cildini ve saçlarını yoruyordur. Bakım olarak neler yapıyorsun?
Normal hayatımda çok makyaj yapan birisi değilim bu yüzden her gün yapılan yoğun makyaj özellikle cildimin bozulmasına neden oluyor. Bunun için de düzenli olarak cilt bakımı yaptırıyorum. İşten gelir gelmez ilk işim makyajı çıkarmak oluyor ve sabah akşam düzenli olarak yüzümü yıkıyorum. Ardından serum ve en son olarak nemlendirici sürüyorum. Sanırım kendime bakım yapmayı gerçekten çok seviyorum. Unutmadan; vazgeçemediğim bir ürün de gül suyu. Gül suyunu sabah akşam tonik olarak kullanıyorum. Saçlarım için de düzenli olarak kullandığım maske ve saç kremlerim var fakat haftada bir kez badem yağı ve Hindistan cevizi yağını karıştırıp maske olarak uyguluyorum.
Estetik yaptırdın mı hiç?
Hiçbir zaman estetiğe karşı biri olmadım. Bence insanlar kendilerini nasıl mutlu ve güzel hissedecekse onu yaptırabilir ama estetik sonrası olan değişimlerden çekiniyorum. O yüzden estetiğim yok.
Hangi tip insanların enerjisi seni yorar? Enerjin düşükse bunu nasıl tersine çevirirsin?
Sürekli negatif konuşan ve davranan insanların yanında bulunmak istemem. Çünkü görünmese de hepimizi çepeçevre saran birer enerji frekansı olduğuna inanıyorum. Aslında farkında olmadan vakit geçirdiğiniz arkadaşınızla enerjileriniz birbiriyle dengeleniyor ve böylelikle bir zaman sonra siz de o enerji alanına giriyorsunuz. Bu yüzden hep pozitiflikten ve gülmekten yanayım… Enerjim düşük olduğu zamanlarda da genellikle nefes çalışması veya spor yapıyorum. Yoruldukça ve terledikçe kendimi daha iyi hissediyorum. Bunların hiçbirini yapamazsam enerjik müzik bile yeterli olabilir.
Herkesin bir hayat amacı olduğunu düşünüyor musun? Seninki ne bulabildin mi?
Muhakkak her insanın bir hayat amacı vardır fakat bu hayat amacını bulabilmek için kendini gözlemlemesi ve farkındalığını yükseltmesi gerekir. Bence benim amacım sevgi kelimesinin içinde olduğu her şey.
Egzersiz yaparken seni motive eden ilk 5 şarkını bizimle paylaşır mısın?
- Sia – Unstoppable
- Beyonce – My Power
- Beyonce – Formation
- Swedish House Mafia & The Weeknd – Moth to a Flame
- Gianni Romano – It’s Not Right Yaz için planların var mı?
Öncelikle ailemle zaman geçirmek istiyorum; malum İzmir’deler ve çok özlüyorum. Açıkçası çok plan yapmayı seven birisi değilim hatta tatil için hiç sevmem. Spontane olan her şey çok daha eğlenceli ve keyifli oluyor. Mesela arkadaşlarımla bir karavan kiralayıp yola çıkıp canımız nereye isterse o an oraya gidebiliriz. Denize aşık biriyim; deniz kenarında herhangi bir yerde olabilirim…