Diğer
    Ana SayfaKoronavirüsDeniz ve havuzlar Koronavirüs riski taşıyor mu?

    Deniz ve havuzlar Koronavirüs riski taşıyor mu?

    -

    Aralık ayının sonunda ortaya çıkan Koronavirüs salgınıyla yaklaşık 6 aydır dünyada mücadele sürüyor. 2020 yazını kaçırmak istemeyenlerin en büyük hayali tatil yapmak… Bu yüzden en merak edilen soruların başında ‘Denize ya da havuza’ girebilir miyiz? Yaz mevsimine yaklaştığımız şu sıralarda, tatile gidebilecek miyiz? Denizden ve havuzdan, koronavirüs bulaşır mı? geliyor. Peki uzmanlar ne diyor? Sudan virüs bulaşır mı? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, açıkladı.

    Koronavirüs salgınında süreç; hepimizin de bildiği gibi ülkemizde, vatandaşlarımızın lehine ilerliyor. Pandemi sürecinde; vaka artışı hızı ve ölüm oranları, tüm dünyada kabul gören kriterlerdir. Alınan önlemlerin sonucu olarak; vaka ve ölüm oranlarının azalması, beklenen bir durumdur. Şimdi önemli olan bu değerlerin, sıfıra yaklaşması ya da sıfır olmasıdır. Bunun için bazı fedakarlıklarda bulunarak, önlemleri her açıdan uygulamak, oldukça gereklidir. İnsanlarımızın büyük çoğunluğu, Sağlık Bakanlığımızın bildirdiği bu önlemlere uyum sağlamış ve deneyim kazanmıştır. Bu korunma yöntemleri, artık bir alışkanlık haline gelmektedir. Elbette her toplumda, aykırı davranan kişiler çıkacaktır. Bu durum, önlemlere ve yasaklara ciddi bir şekilde uyum sağlayan, maske kullanan, kalabalık ortamlara girmeyen, el hijyenine özen gösteren, gerekmedikçe sokağa çıkmayan insanlarımızı; moral olarak olumsuz etkilememelidir. Unutulmamalıdır ki; yüksek oranda uyum, genelde tam başarıyı getirir. İnsanlarımız için bunun karşılığında alabilecekleri en büyük ödül, normale yakın bir yaşam sürecine kavuşmaktır.

    BU YAZ SÜRECİ NASIL GEÇECEK?

    Yaz mevsimine yaklaştığımız şu sıralarda; tatil yapabilecek miyiz ya da nasıl ve ne şekilde geçirebileceğiz sorusu, herkesin aklına gelmektedir. Tatil çoğu zaman, bulunduğumuz yerin dışına çıkmak anlamı da taşır. Buna göre öncelikle, nasıl bir ulaşım sağlayacağımız önemlidir. Ulaşım hangi şekilde olursa olsun; ister uçak otomobil şeklinde, ister özel otomobille deneyimlerimiz esas yani ana önlemler ile örtüşebilmelidir. Hangi yolla amaçladığımız yere gidersek gidelim, yanımızda bulunan kişilerden belli ölçülerde uzak duracağız. Ailemiz ile birlikte bir seyahat söz konusuysa; bu konuda biraz daha hoşgörülü olunabilir ancak, ailemiz dışındaki yakın olmak zorunda kaldığımız insan topluluklarına, mümkün olduğunca kısa süreli ve belli bir mesafede kalmaya çalışmalıyız. Seyahat ile ilgili işlemlerimiz sırasında; mümkün olduğu kadar az eşya ya da objeye temas etmeli, en kısa sürede işlemlerimizi bitirerek, o bölgeden uzaklaşmalı ve bu işlemler bittikten sonra en yakın lavaboya giderek iyice ellerimizi yıkamalıyız. Özel aracımızla seyahate giderken de, mümkün olduğunca konaklama yerlerindeki insanlardan uzak durmalıyız. İhtiyaç olduğu kadar yakınlaşmalı, ihtiyaç olduğu kadar alışveriş yapmalı ve fazla temasta bulunmamalıyız.

    HAVUZ DENİZLER KORONAVİRÜS RİSKİ TAŞIYOR MU?

    Denizden yararlanılacak bir tatil bölgesine gidiyorsak; bulunduğumuz ortam neresi olursa olsun, plajlar dahil insanlara belirli bir mesafede (bildiğimiz gibi bu iki metreye kadar olabilir) uzak durmak durumundayız. Olağanüstü büyük olan deniz suyu, virüsler için bir depo olamaz. Bu bakımdan deniz suyundan, hatta havuz sularından; koronavirüsün insanlara ulaşması mümkün değildir. Esasen bu gibi virüsler; aşırı nem ve ıslaklığa karşı duyarlıdırlar ve onlar için bir avantaj değildir, aksine bu bizim için avantajdır. Bu bakımdan denizlerden yararlanmanız için bir engel yoktur. Tatilimizi geçirdiğimiz sürede; sağlığımızı bozacak davranışlardan kaçınır, sosyal mesafe kuralına uyar, iyi beslenir ve kendimize iyi bakarsak bu zorlu virüse karşı her zaman, daha avantajlı durumda olacağımız bir gerçektir.

    ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?

    - Advertisement -

    Yapılan araştırmalar, koronavirüsün deniz ve havuz suyundan bulaşma ihtimalinin çok düşük olduğunu ortaya koyuyor.

    Araştırmalarda, deniz suyundaki tuzun ve yoğunluğunun virüsün yaşamasına elverişli bir ortam sunmadığı, havuzlarda da başta klor olmak üzere kullanılan dezenfektan özelliğine sahip maddelerin virüsü etkisiz hale getirdiği belirtiliyor.

    Ancak bilim insanlarının ve kamu sağlığı uzmanlarını, plaj ve havuz kenarı gibi ortak alanlarda sosyal mesafe kurallarının ihlal edilmesi daha çok kaygılandırıyor.

    KANALİZASYONLA DENİZ NEHİR VE GÖLLERE TAŞINABİLİR

    BBC’nin haberine göre, Geçmişte yapılan araştırmalar, koronavirüs ailesine bağlı virüslerin oda sıcaklığındaki bir suyun içinde 12 saate kadar yaşadığını ortaya koyuyor. Ayrıca, bilim insanları, koronavirüsün kanalizasyonla deniz, nehir ve göllere taşınabileceği uyarısı yapıyor. Bununla birlikte, virüsün sudan bulaşma ihtimalinin çok düşük olduğu belirtiliyor.

    Arizona Üniversitesi Su ve Enerji Sürdürülebilir Teknolojiler Merkezi’nin Direktörü Dr. Ian Papper, virüsün yüzmeyle bulaşabileceğine dair herhangi bir bulgu olmadığını söyledi.

    ABC’ye konuşan Papper, “Covid-19’un su yoluyla bulaşma olasılığının çok düşük olduğunu tahmin ediyoruz” dedi.

    KORONAVİRÜS SÜRECİNDE DENİZE YA DA HAVUZA GİRMEK TEHLİKELİ Mİ?

    ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) de, internet sitesinde yayımladığı bilgi notunda virüsün havuz, spa, hamam gibi ortamlardan bulaştığına dair herhangi bir kanıt olmadığını belirtti.

    CDC’den yapılan açıklamada, “Covid-19 hastalığının ortaya çıkmasına neden olan virüsün, havuz, sıcak jakuzi, spa veya su oyunları alanlarından insanlara bulaşabileceğine dair herhangi bir kanıt bulunmuyor. Uygun işletme ve klor ve bromin maddeleri kullanılarak yapılan dezenfektan gibi uygun bakımlarla, bu tesislerde suyun içindeki virüsün de etkisiz hale getirilmesi gerekiyor” denildi.

    Bilim insanları, virüs parçacıklarının suyu kirletebileceğini ancak deniz, okyanus gibi geniş su alanlarında bu miktarın önemsenmeyecek kadar düşük olacağını vurguluyor.

    İspanya’da Bilimsel Araştırmalar Üst Konseyi (CSIC), denizde çözülme olması ve yoğun tuz bulunmasının virüsü etkisiz kılabileceğini belirtti.

    CSIC konuyla ilgili araştırması hakkında yaptığı açıklamada, “Denizde çözülme ve tuz miktarının yüksek olması, virüs yükünün azalması ve böylece etkisiz hale gelmesine katkıda bulunan unsurlar gibi görünüyor” dedi.

    Havuz söz konusu olduğunda ise klor gibi dezenfektan maddelerin virüsü etkisi hale getirdiği ifade ediliyor.

    Havuz suyu kalitesiyle ilgili çalışmalar yapan İngiltere Havuz Suyu Değerlendirme ve Danışma Grubu (PWTAG), salgın sırasında yüzmenin güvenli olup olmadığıyla ilgili İngiltere Kamu Sağlığı değerlendirmeler yaptığını açıkladı.

    PWTAG’dan yapılan açıklamada, salgın sırasında yüzmenin “genel olarak güvenli olduğu” belirtildi.

    Açıklamada, “Bu dönemde yüzmek, kamu sağlığı açısından genel olarak güvenli. Havuzda bulunan su ve klor, virüsün etkisiz hale gelmesine yardımcı olur” denildi.



    1 Yorum

    1. Ben bir Otel işletmecisiyim. Denize ve Havuza girerken en az 2 veya 3 metre mesafe konulmasını öneren şahısların Mantıklarını Anlamıyorum. 100 kişilik bir havuza 2 Corona virüs hastası girse yarım saat içerisinde tamamına hastalığını sırayet ettireceği düşüncesindeyim…

      Çünkü insanlar havuzda iken defalarca yüzdükleri suya sel ve burun salyalarını akıtmakta ve tükürmektedir.

      Bu tükürükler su yüzeyinde uzun bir süre köpüklü bir şekilde kalmaktadır.

      İnsanların aralarındaki mesafe hadi diyelim 2 metre peki su yüzeyindeki o hapşırma öksürme salya vs.ler O mesafeyi koruyabilecek mı? Madem bütün dünyayı sarsan bu amansız hastalık bu denli hassas bir salgın ise; o suyun içinde bulunan her insan bu hastalığı kapma olasılığının özellikle havuzlarda yüksek olacağını düşünüyorum..

      Hapşırma ve dokunmayla bu hastalık bu kadar kiśiye bulaşabiliyorsa Havuza ve denize girmeyi bir vatandaş ve işletmeci olarak şimdilik doğru ve sağlıklı görmediğimi buradan kişisel görüşümle paylaşmak isterim.

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz