Diyabet (şeker) hastası olmak hayattan ve keyifli sofralardan mahrum kalmak anlamına gelmiyor. İyi bir yönetim planı, düzenli egzersiz ve uygun gıdalarla yeterli ve düzenli beslenme sayesinde uzun, keyifli ve sağlıklı bir ömür sürmek mümkün… Prof. Dr. Osman Müftüoğlu ve ekibi, diyabet hastaları için yaşam ve beslenme önerilerini kaleme aldı.
Diyabet hastaları aktivite yapabilir mi?
Düzenli egzersiz yapmak, diyabet hastalarına kan şekerinin dengelenmesi, kilo kaybı ya da var olan sağlıklı kilonun korunması, yüksek tansiyon ve damar sertliği gibi ciddi sorunlarla başa çıkma açısından destek oluyor. Egzersiz yapmayan diyabet hastalarında, yapanlara oranla, kalp krizi ve inme gibi yaşamı tehdit eden sağlık sorunlarına daha sık rastlanıyor.
Aktivite kan şekerini nasıl etkiliyor?
Dinlenme anında kaslarımız serbest yağ asitlerini yakıyor. Egzersize başladığımızda ise önce kaslardaki ve karaciğerdeki glikojen depolarını glikoza çevirerek enerji kaynağı yaratıyoruz. Erişkinlerde, kaslardaki glikojen deposu 300 mg civarında oluyor. Bu rakam sporcularda 500 mg’a kadar çıkıyor. Yoğun bir fiziksel aktivite sırasında bu depo 60-90 dakikada tükeniyor ve devreye hemen karaciğerdeki yaklaşık 100 gr.’lık glikojen deposu giriyor. Bu depolar tükendiğinde de enerji kaynağı olarak kandaki glikoz kullanılmaya başlanıyor. Karaciğerdeki glikojen deposu kullanılırken pankreas insülin salgısını azaltıyor. Kaslarımız kandaki glikozu yalnız insülin yardımıyla kullanabiliyor. Fiziksel aktivite, karaciğerin glikoz üretme kapasitesinin ötesine geçecek denli uzun sürerse enerji kaynağı olarak yağ asitleri kullanılıyor. Bu yöntem enerji üretmek açısından glikoz ile elde edilenden daha yavaş olduğundan, bedenimizin harcanan ile üretilen enerji arasında sağlanana kadar hareketini yavaşlatması gerekiyor. Aksi halde aniden büyük bir yorgunluk oluşuyor: Deyim yerindeyse ‘Dizlerimizin bağı çözülüyor!’ Devamı diğer sayfada