Diğer
    Ana SayfaSağlıkDiyabet Nedir? Diyabet Hakkında Her ŞeyDiyabet riskiniz var mı? Diyabetin nedenleri, farklı belirtileri neler?

    Diyabet riskiniz var mı? Diyabetin nedenleri, farklı belirtileri neler?

    -

    Diyabet nedir, Diyabetin nedenleri nelerdir? Diyabet riskiniz var mı? Diyabetin belirtileri nasıl anlaşılır? Diyabetle ilgili merak edilenleri Formsanté arşivinden derledik:

    Sistemik hastalıklar arasında en riskli olanlardan biri de diyabet! Ortaya çıkmasında genetik ve çevresel faktörlerin önemli olduğu bu hastalıkla mücadele etmek için rutin taramalara önem vermek gerekiyor. Çünkü toplumdaki birçok kişi, yetersiz tarama nedeniyle diyabet olduğunu bilmeden yaşamını sürdürebiliyor.

    Hazırlayan: Ayşegül Uyanık Örnekal

    DİYABET NEDİR?

    Dünya çapında sıkça görülen ve toplumsal sağlık problemlerinden biri sayılan diyabet, vücudumuzdaki tüm sistemleri ve dokuları etkileyen kronik, metabolik bir hastalık. Halk arasında kan şekeri yüksekliği olarak bilinen diyabet (diabetes mellitus), aslında insülin eksikliği ya da insülinin etkisini gösterirken, oluşan yetersizlikler nedeniyle vücut karbonhidrat, yağ ve proteinlerden yeterince yararlanamıyor. Dolayısıyla tüm hücreleri, dokuları yani sistemleri etkileyerek sürekli tıbbi bakım gerektiriyor.

    - Advertisement -

    TOPLUMUN YÜZDE 20’Sİ DİYABETİK

    Diyabetin dünyada da ülkemizde de görülme sıklığı neredeyse salgın halinde artıyor. Her 10 saniyede üç insanda diyabet gelişiyor ve her altı saniyede de bir kişi bu hastalık nedeniyle yaşamını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2013’te dünyadaki diyabetli sayısı ortalama 382 milyon ve tanı konmamış hasta sayısı 175 milyon iken bu rakamın 2035’te 592 milyon olacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde 1997 ile 2010 verileri karşılaştırıldığında, diyabet sıklığının yüzde 90 arttığının görüldüğüne dikkat çeken Amerikan Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sertkaya, “2010 itibarıyla Türkiye nüfusunun yüzde 13,7’sinin diyabetli olduğu; görülme sıklığının erkeklerde yüzde 12,4, kadınlarda da yüzde 14,6 olduğu belirtiliyor. Bazı bölgelerde ise bu oran yüzde 20’ye kadar ulaşıyor. Bu da çevremizdeki her beş kişiden birinin diyabetik olduğunu ortaya koyuyor” diyor.

    10 SORUDA DİYABET

    DİYABET’İN FARKLI BELİRTİLERİ NELERDİR?

    • Bu hastalığa ilişkin en tipik şikayetler;
    • Çok su içme,
    • Sık idrara çıkma ve
    • İştah artışı olarak biliniyor.Oysa belirtiler;
    1. Kilo kaybı,
    2. Bulanık görme,
    3. İdrar yolu, mantar ve kadınlarda genital organların tekrarlayan ya da dirençli enfeksiyonları,
    4. Erkeklerde cinsel işlev bozuklukları,
    5. Kaşıntı, ciltte kuruma,
    6. Yorgunluk,
    7. Ayaklarda ve ellerde uyuşma ile yanma gibi çok geniş bir yelpazede görülüyor.

    TEMEL TANI, KAN ŞEKERİ ÖLÇÜMÜ!

    Diyabet tanısı; en az sekiz saatlik açlıktan sonra bakılan açlık kan şekerinin 126 mg/dl’nin, yemek sonrası ikinci saat bakılan tokluk kan şekerinin 200 mg/dl’nin ya da gün içinde açlık-tokluk dikkate alınmadan rastlantısal olarak bakılan kan şekerinin 200 mg/dl’nin üzerinde olup, bu değerlerin birkaç ölçümle teyit edilmesi halinde konuyor. Yine aynı amaçla HbA1c kullanılabiliyor ancak bu testin standardize edilmiş bir laboratuvarda yapılmış olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sertkaya, şöyle devam ediyor: “Bu testin seviyesi, dört hafta ile üç ay (30-60 gün) arasındaki bir sürenin ortalama kan glikozunu yansıtıyor. HbA1c’nin yüzde 6,5 (48 mmol/mol) üzerinde olması da diğer bir tanı kriteri. Bu dört yöntemden biri tanıda kullanılabiliyor. Bilinen diyabeti olmayan ancak diyabet riski taşıyan kişilerde genellikle 75 gram glikoz kullanılarak şeker yükleme testi (oral glikoz tolerans testi) yapılabiliyor. Bu test sırasında açlık kan şekeri yine 126 mg/dl’nin ya da ikinci saat bakılan ölçüm 200 mg/dl’nin üzerindeyse diyabet tanısı konuyor. Ara değerler ise riskli bireyleri belirliyor.”

    AŞIRI KİLO ÖNEMLİ BİR RİSK NEDENİ

    Yüksek kilo, dünyada genel olarak kabul gören “beden kitle indeksine” göre kategorize ediliyor. Kilonun, boyun metre cinsinden karesine bölünmesiyle elde edilen bu değer, 30’dan yüksekse şişman yani obez, 25’ten çoksa fazla kilolu ve özellikle santral obezitesi (bel çevresi kadında 90 cm’den, erkekte 96 cm’den) olan kişilerde 40 yaşından itibaren, başka bir risk faktörü aranmaksızın üç yılda bir diyabet taraması yapılması önem taşıyor. Ancak BKİ 25 olan yani fazla kilolu ancak şişman olmayan kişilerin, belli risk gruplarından birine mensup olması halinde, daha genç yaşlardan itibaren ve daha sıkı araştırılmaları gerekiyor.

    KİMLER DİYABET TARAMASINDAN GEÇMELİ?

    Bir toplumsal sağlık sorunu olan diyabet açısından riskli grupta olan kişilerin düzenli tarama ile takipte tutulması önem taşıyor. Prof. Dr. Ayşe Sertkaya; kişi şişmansa 40 yaşından itibaren, fazla kilolu ya da tombul ise aşağıdaki sorulardan birinin bile cevabı “evet” ise yine diyabet açısından araştırılarak, takibe alınması gerektiğinin altını çiziyor.

    ➥ Birinci ve ikinci derece yakınlarınızda diyabet var mı?

    ➥ İri bebek (doğum tartısı 4000 g ve üzerinde bebek) doğurdunuz mu?

    ➥ Daha önceki gebeliklerinizde, gebelik diyabeti tanısı aldınız mı?

    ➥ Hipertansiyonunuz var mı?

    ➥ Dislipideminiz (HDL-kolesterol ≤35 mg/dl veya trigliserid ≥250 mg/dl) var mı?

    ➥ Daha önce şeker yükleme testi yaptırdınız ve “bozuk değerler” olduğu söylendi mi?

    ➥ Polikistik over sendromu (PKOS) olduğunuz söylendi mi?

    ➥ Herhangi bir damar (kalp, beyin, kol-bacak damarları) hastalığınız var mı?

    ➥ Doğum tartınız 2500 g altında mıydı?

    ➥ Sedanter yani fiziksel aktivitenin minimum seviyede olduğu, hareketsiz bir yaşam tarzınız mı var?

    ➥ Doymuş yağlardan zengin ve posa miktarı düşük gıdalardan oluşan “sağlıksız” bir beslenme alışkanlığınız mı var?

    ➥ Psikiyatrik bir hastalığınız var ve bunun için ilaç kullanıyor musunuz?



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz