Güzelliğiyle yerli-yabancı herkesi etkisi altına alan, modelliğin yanı sıra moda editörlüğü, köşe yazarlığı, marka danışmanlığı yapan Tülin Şahin, yaşam stilini anlattı… Röportaj: Vecihe Sözeri – Fotoğraflar: Tamer Yılmaz
| |
Sporuna, beslenmesine çok önem veren bir modelsiniz. Sağlıklı yaşamak adına ''Tülin'e özel'' neler yapıyorsunuz?
Mesleğim modellik olmasaydı da ben yine hep sağlıklı yaşama önem verirdim. Ailem beni spor dolu bir hayat içinde yetiştirdi. 7-8 yaşımdan itibaren spor yaparım. Ailece spor yapardık; onlar da her zaman sağlıklı bir yaşama inanmışlardır. Yani aslında tüm bu alışkanlıklar küçük yaşlardan itibaren yerleşiyor ve kesinlikle ailenin desteği lazım. Ailenin ve okulun spor dolu bir hayata teşvik etmesi son derece önemli. Kaliteli, huzurlu ve sağlıklı bir hayat için herkese spor yapmalarını ve sağlıklı yaşamalarını öneriyorum. Güzel ve kaliteli yaşamak ve yaşlanmak istiyorlarsa bunun yolu sadece bu. Spor yapan ve sağlıklı yaşayanlar her şeyden önce daha az doktora gidiyorlar. Her gün spor yaparım; ister sabah çok erken, ister akşam. Hiçbir zaman spor yapmamak için bahanelerim yoktur. Bazı günler sabah saat 06.00'da kalkar yüzerim, bisiklete binerim veya yürüyüş yaparım; sonra çekimlerime giderim. Bu kadar yoğun bir iş programına sahip birisi olarak tüm enerjimi ve pozitifliğimi yaptığım sporlara borçluyum. Spor yapmam ve sağlıklı yaşamam, benim her sabah işime daha enerjik, pozitif ve hayat dolu gitmemi sağlıyor. Kimileri spor yapmamak için bahaneler yaratarak kendilerini kandırırlar. Spor yapmak bir insana çok şey katar, bir şey götürmez.
Reiki, bioenerji gibi alternatif terapilerle aranız nasıl? Hiç denediniz mi?
Hayır ben tüm enerjimi yaptığım sporlardan alıyorum. Özellikle açık havada yapıyorum; böylece vücudumdan tüm toksinleri atarken, bol bol oksijen alıyorum. Daha güzel terapi yok.
Beslenme şekliniz nasıldır?
Her şeyi yerim, hiç öyle kısıtlamalar yapmam. Hayatımda sadece bir kere diyet yaptım; o da aldığım 27 kiloyu vermek içindi. Onun dışında hiç diyet yapmadım. Çünkü sağlıklı besleniyorum ve spor yapıyorum; korkacak bir şeyim yok. Kaldı ki dünyanın en güzel mutfağına sahibiz, kendimi bundan nasıl alıkoyarım? (Gülüyor) Bunun için çıldırmış olmam lazım! Sevdiğim o kadar çok yemek var ki… Günde altı öğün beslenirim; üç ana öğün, üç ara öğün.
Haberin devamı 2009 Eylül sayımızda…