Sık tercih edilen estetik ameliyatların başında gelen meme büyütme operasyonları, günümüzde farklı yöntemlerle uygulanabiliyor. Silikon protezden kişinin kendi yağ dokusuna dek birçok farklı malzemenin kullanılabildiği estetik amaçlı meme büyütme operasyonlarını, yazarımız Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nebil Bozdoğan anlattı.
Kadınların en sık talep ettiği estetik operasyonlardan biri meme büyütme! Bunun için seçilecek yöntemlerin ilk sırasında silikon meme protezi geliyor. Silikon meme protezi ameliyatı, günümüzde sıklıkla yapılıyor. Hemen sonuç vererek, gerçek anlamda estetik göğüs büyütme sağlıyor. Sağlıklı bir kişide, gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanabilen bu operasyon, yaklaşık bir saat içinde tamamlanıyor.
Silikon, vücutta en az reaksiyona yol açan kimyasal maddelerden biri. Göğüs büyütme amacıyla kullanılan protezler silikon bir kılıf şeklinde olup, içinde jel halde silikon veya serum fizyolojik yer alıyor. Son zamanlarda modern “cohesive gel” protezlerin ise vücuda dağılma riski bulunmuyor.
Kişinin kendi yağ dokusu da kullanılıyor
Göğüs dolgusu amacıyla yapılan yağ enjeksiyonu da zaman zaman tercih edilebiliyor. Kişinin kendi yağı olduğu için alerji ve benzeri herhangi bir yan etkisi bulunmuyor. İsteğe göre tekrarlanması halinde, daha kalıcı sonuçlar elde edilebiliyor. Göğüsleri daha dolgun hale getirmek için yapılan yağ enjeksiyonunun ortalama yüzde 50-60’ı kalıcı olabiliyor. Yağ enjeksiyonu yöntemiyle yapılan göğüs dolgusu işlemi yüzeyel anesteziyle gerçekleştirilebiliyor. Böylece, hem hasta açısından nispeten kolay işlemler arasında yer alıyor, hem de geçmişe oranla şişlik ve morluk gibi etkileri fazla olmuyor. Yağ dolgusu sonrasında ise kişi kısa sürede günlük hayata dönebiliyor.
Günübirlik operasyon yeterli oluyor
Estetik amaçlı meme büyütme için ameliyat istemeyen kadınlarda en çok kullanılan hazır dolgu “lineer poliamid” maddesi oluyor. Hazır dolguyla meme büyütme işlemi için genel anesteziye ve hastanede yatmaya gerek duyulmuyor. Bütün işlem lokal anesteziyle, klinik ortamında yapılabiliyor. İşlemin ardından kişi ayağa kalkıp yürüyerek klinikten ayrılabiliyor. Bu dolguların, ortalama üç ila yedi yıl arasında kalıcılığı bulunuyor.
