Diğer
    Ana SayfaSektörden HaberlerEverest söyleşileri, zirveye dokunan kadınları ağırladı

    Everest söyleşileri, zirveye dokunan kadınları ağırladı

    -

    “Memorial +” hareketi çerçevesinde hayata geçirilen Everest Projesi, ikinci söyleşi etkinliğiyle devam etti. Everest Söyleşi serisi bu kez, Everest kadınlarının ilham veren hikâyelerini odağına aldı.

    Everest’in zirvesine ulaşan ilk Türk kadınlar; Elif Eylem Maviş, Suna Yılmaz ve Burçak Özoğlu Poçan yolculuklarını dinleyicilerle paylaştı.

    Yaşadıklarımı düşündükçe gözlerimin içi doluyor

    Ece Vahapoğlu, bu süreçteki zorlukları nasıl aştığını ve maratonun ona kazandırdığı farkındalıkları aktardı: “Bugüne kadar 10 kişisel gelişim kitabı yazdım. Kitaplarımda ve sosyal medyada önerdiklerimi bizzat yaşayarak paylaştım. Everest Zirvesi’nde koşmak benim için hayali gerçek olamayacak bir koşu deneyimiydi. Everest, dünyanın en yüksek ve en zorlu maratonu. Türkiye’den katılan ilk ve tek yarışçı bendim. Benim grubumda dünyadan 20 kişi, yarışa katılan da 200 kişi vardı. 2 kişi yarış başlamadan hayatını kaybetti. Bu 21 günlük dağ deneyimi hayat boyu unutamayacağım bir deneyim sundu. Dağdaki ilkel şartlar günlük konforlu hayatlarımızdan çok farklıydı. Soğukta kalmak, saatlerce yürümek, uyku tulumunda günlerce uyumak, ortak ilkel tuvalet kullanmak, yüksek irtifada oksijen azlığı gibi birçok zorlukla baş etmek… Everest Maratonu’nda kendime hep şunu söyledim: “Acı geçici, başarı ise kalıcı!”. Bir şeyi gerçekten çok istemek ve bunun için mücadeleci davranmak ve pes etmemek başarıyı getiriyor. Türk bayrağı ile koştuğum için sorumluluk da hissettim. Düşündüğümden daha kısa sürede koşarak üstelik dereceyle bitirdim. Bugün hala orada yaşadıklarımı düşündükçe gözlerimin içi doluyor, nasıl yaptığıma inanamıyorum.” dedi.

    Sınırları aşan kadınlar

    Fiziksel ve zihinsel sınırların nasıl aşılabileceğini, dayanışma ve ekip ruhunun başarıdaki etkisini örnekleriyle paylaşan Elif Eylem Maviş, Suna Yılmaz ve Burçak Özoğlu Poçan, bu deneyimin yalnızca bireysel bir başarı olmadığını, dayanışmanın gücüyle zirveye ulaştıklarını söyledi.

    - Advertisement -

    Suna Yılmaz, biz dört kadın olarak Everest’e çıktık. Hepimiz o zamanlar aynı üniversitede okuyorduk. Bir arada olmak, bu değerli deneyimi birlikte gerçekleştirmek bizim için büyük bir gurur kaynağı. Dönemin koşulları tırmanışı epey zorlaştırmıştı. Her gün blog sayfamıza notlar yazardık, günlük deneyimlerimizi paylaşırdık. Yazdığımız günlükleri her gün blog sayfamızda yayınlanması da bu deneyimin daha fazla kişiye ulaşmasını sağladı. Bu etkileşim onların bizlerle birlikte aynı coşku, aynı hisleri paylaşmasını sağladı. Döndüğümüzde bizlerle beraber bu süreci yaşayan pek çok kişi olduğunu gözlemledik. Bu tırmanışta birbirimize hep destek olduk, mücadele etmekten vazgeçmedik sözleriyle dikkat çekerken, Elif Eylem Maviş, “2006 yılında Everest Türkiye Takımı olarak sınırları zorlayarak 8.850 metrelik zirveye tırmandık. Dünyanın en yüksek tepesine tırmanmanın hem fiziksel hem de zihinsel bir performans gerektiğini paylaşmak isterim. Biz takım olarak ekip tırmanışı yaptık ve birbirimize sonuç ne olursa olsun takım olarak geri döneceğiz dedik. Bu yaklaşımımız hedefimize güvenli bir şekilde ulaşmamızı sağladı. Geleceğin kadın dağcıları için bir rol model olmayı önemsiyoruz ve hala gelecek nesillere bunu aktarmak çok önemli bir çabamız var“ dedi.

    Burçak Özoğlu Poçan zirvede hissettiklerini “Hayatta her zaman her şey istediğimiz gibi gitmiyor. Karşımıza çeşitli zorluklar çıkabiliyor burada önemli olan bu sorunlarla başa çıkabilmek. Everest’te tam olarak yaptığımız şey buydu. Bu tırmanış süresince çeşitli aksaklıklara çözüm bulabilmek, hızlı karar verebilmek çok önemliydi. Bu hikâyeyi anlatırken ileride çocuklarımızın izleyebileceğini, okuyabileceğini hayal ettik. Bu bizim en büyük motivasyonumuzdu. Yaşadığımız deneyimde en önemli olan unsur disiplinli çalışmak, sportif olmak ve takım olarak birlikte mücadele etmekti” dedi.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz


    Tam bir sebze canavarıyım

    ‘Binbir Gece’ dizisindeki rolüyle her hafta evlerimize konuk olan, sevilen oyuncu Ceyda Düvenci “bakımlı, kendini her haliyle seven ve güvenen, sağlığına dikkat eden kadınlar...

    Diyette başarısızlık yoktur, vazgeçmek vardır

    Yeni kitabı ‘Afiyetle Diyet’’in raflardaki yerini aldığı bugünlerde Uzman Diyetisyen Dilara Koçak ile bir söyleşi yaptık ve ondan stil sırlarını öğrendik...Yeni kitabınızdan biraz bahseder...

    Tek yaptığım spor oğlumla yürümek

    G.O.R.A'nın çekimleri için ne diyeceksiniz?Çekileli uzun zaman oldu! İnsan bir şey çektiği zaman hemen seyretmek istiyor ama bu filmin başına hakikaten gelmedik şey kalmadı....