Yağ aldırma ameliyatlarında şimdi yeni moda ultrason enerjisi yani ses dalgalarıyla yağlı dokuyu eritmek. Bu operasyonun en önemli özelliği sinir, kan damarları ve bağdokusundan oluşan çevre dokuya zarar vermemesi. Liposelection adı verilen bu yöntemin yan etkisinin klasik liposuctiona göre çok daha az olduğunu söyleniyor.Sizin için araştırdık…
| |
Şöyle bir düşününce ultrason teknolojisinin uzun yıllardır hayatımızda olduğunu görüyoruz… Bir bebeğin ilk hareketleri ultrason ile izleniyor, kataraktlar alınıyor hatta diş temizliğinde bile ultrason kullanılıyor. Durum böyle olunca bu teknolojinin istenmeyen yağları uzaklaştırmak için plastik cerrahların hizmetine sunulmuş olmasına da şaşırmamak gerek… Nitekim diyet ya da egzersize cevap vermeyen yağlardan acısız ya da mümkün olan en az ağrıyla kurtulmayı sağlayan yeni yöntem.
Liposelection'da yine ultrason teknolojisinden faydalanılıyor.
Vaser cihazı yardımıyla uygulanan bu yöntemin klasik liposuctiona göre daha az yan etkisi olduğunu söyleniyor.
Amerika ve Avrupa'da kullanılmaya başlayan Vaser adlı bu cihazın ülkemizde de uygulanmaya başlaması bizi harekete geçirdi ve yağ aldırma ameliyatlarındaki son gelişmeleri öğrenmek için Doç.Dr.Cemal Şenyuva'nın kliniğini ziyaret ettik. Çoğu plastik cerrahın ofisinin bana çağrıştırdığı his aynı; beyaz tonlar ve modern çizgilerle tasarlanmış mekanlar ile buralarda yeniden tasarlanan modern vücutlar birbirini tamamlıyor gibi…Bekleme salonunda sohbet ettiğim orta yaşlı bayan hasta şöyle söylüyor; teknolojik gelişmeler sayesinde artık estetik ameliyatların daha az yan etkisi olduğunu bilmek güven veriyor ama sonra aklıma bir süre sonra bu teknolojinin de eskiyeceği ve bir gün terkedileceği geliyor…
Plastik cerrahi alanında kullanılmak üzere geliştirilen bu teknoloji, patentli olarak bu konuda eğitim ve sertifika alan plastik cerrahlar tarafından kullanılıyor. Türkiye'de 5 aydır bu yöntemle 25'ten fazla ameliyat yapan Doç. Dr. Cemal Şenyuva, Liposelection yöntemini uygulayan uzmanın bu konuda mutlaka deneyimli olması gerektiğinin altını çiziyor.Cerrah bir heykeltraş gibi çalışır. Mermerin üzerinde kalın bir örtünün altından bir heykel yapıyoruz. Alttaki tabakada çalışıyoruz. Benzetmeye çalışırsak, önceki yöntemlerde elimizde keski ve çekiç vardı. Şimdi ona elektrikli motor ilave ettik. Ama yeni yöntemlerde iyi sonuç almak için özel bir öğrenme süreci de gerekiyor. Bu yeni teknoloji ile hem hastanın uğradığı travma azalmış oluyor hem de cerrahi yorgunluk azalıyor.
Devamı 2005 Ağustos sayısında…