Bu yöntemi klasik Liposuction’dan ayıran özellikler neler?
Klasik Liposuction işleminde o bölgeye ve tekniğe göre değişmekle birlikte sıvı veriliyor. Sonra yüksek bir negatif basınçla yağlar çekiliyor. Yağlar eritilmeden, sadece parçalanarak çekildiği için operasyon sonrası çukurluklar ve dalgalanmalar kalabiliyor. Liposuction işlemi hastanede ve narkoz altında yapılıyor. Bölgedeki kan damarları tromboze edilmediği için emboli riski olabiliyor. Hastanede yatmak gerekebiliyor. Sonrasında ağrı ve 10-15 gün süren morluklar görülebiliyor. Uzun süre (4-6 hafta) korse kullanmak gerekiyor. Hafif Liposuction yapıldığında bile 3-4 günlük bir toparlanma süreci gerekiyor.
Lazer Lipoliz sonrası nelere dikkat etmek gerekiyor?
Lazer Lipoliz sonrası elde edilen sonuçlar kalıcı oluyor. Uygulama sırasında yok edilen yağ hücreleri geri gelmiyor. Ancak hasta gereğinden fazla kilo alırsa yağlanma homojen olarak gerçekleşiyor. Kilo dağılımı eşit oluyor, bir bölgeye yığılmıyor. Bu nedenle hastaların uygulama sonrası spor yaparak ve gıda alımında aşırılıkları varsa bunları azaltarak elde edilen sonucu korumaları tavsiye ediliyor.
Lazer Lipoliz’in avantajları
Lazer Lipoliz, kanamayı önleyen, kısa sürede iyileşmeye olanak veren ve bandajlama süresinin çok kısa olduğu bir vücut şekillendirme prosedürü olarak tanımlanıyor.
● Operasyon lokal anestezi ile klinikte gerçekleştirilebiliyor ve uygulama için yapılan kesi 1-2 mm boyutunda olduğu için izi neredeyse yok denecek kadar az oluyor.
● Yağlar parçalanarak değil, lazer ile alındığı için yapılan bölgede dalgalanma ve çukurlukların oluşması engellenmiş oluyor.
● Yağ hücreleri hacim değil, sayı olarak azaltıldığı için kişi uygulama sonrası doğrudan işine veya sosyal hayatına dönebiliyor ve sonuç 1 hafta sonra görülmeye başlıyor, 1-2 ay sonra ise tamamen ortaya çıkıyor.
● Uygulama sonrasında uzun süre korse giyilmesi gerekmiyor, bölgeye göre sadece 4-7 gün korse giyilmesi yeterli oluyor.
● Klasik Liposuction sonrası oluşmuş çukurlukları düzeltmek için kullanılabiliyor. Ayrıca klasik Liposuction metotlarıyla vücut şekillendirmenin zor olduğu kol içleri, çene altı, boyun, üst karın bölgesi, sırt, ayak bilekleri gibi bölgeler de dahil olmak üzere tüm vücut bölgelerine uygulanabiliyor.
Nilgün Yıldız
Formsanté Dergisi Ocak 2012 Sayısı
