Diğer
    Ana SayfaİlişkiFilm: Şüphe Senaryo: Siz

    Film: Şüphe Senaryo: Siz

    -

    eylul-2012-iliski-resim-5Bir kez aldatıldım, güvenemiyorum
    “İlk evliliğimi erken yaşta, gözüm aşktan kör olmuş bir halde, onu doğru düzgün tanımadan yaptım. 6 ay sonra evliliğin tüm pırıltısı silinmiş, geriye de uzun bacaklı, sarışın bir sevgili kalmıştı. Onları beraber görene kadar hiçbir şeyden şüphelenmemiştim. İşte o andan sonra ben her konuda aşırı detaycı, kuşkucu, güvensiz biri olup çıktım. Boşandıktan sonra bir ilişkim oldu ama ona hiç güvenemedim; saat başı aradım, arkadaşları ile dışarı çıktığında kavga çıkardım, Facebook’a girmesini yasakladım. Ve sonunda yine terk edilen ben oldum. Her insan ilk eşim kadar acımasız mıdır, ikiyüzlü müdür? Her erkek her kadını aldatır mı? Aldatma hikayelerinde kadınların da suçu var mıdır? Kafamda bu sorular dönüp duruyor, yapayalnız yaşayıp gidiyorum.”
    Berna, 35, İstanbul

    Dedektif tutmak artık saçma gelmiyor
    “Bir belgesel kanalında izlediğim programda aldatıldıklarından şüphe eden eşler dedektife başvuruyor, hain eş adım adım takip ediliyor ve aldatmanın tam anlamıyla ispatlanabileceği bir ortamda baskın düzenleniyordu. Bir üniversite öğrencisiyken gülümseyerek izlediğim bu program bugünlerde sık sık aklıma geliyor. Çünkü kocamın iş yerinden bir arkadaşı ile beni aldattığından şüpheleniyorum. Bunu tam olarak ispatlayamıyorum. Ortada iş görüşmeleri, toplantıları hatta seyahatleri olduğu için aldatıldığımdan emin olamıyorum. Hep beraber o kadar çok birlikte oluyoruz ki eşime bu şüpheden bahsetmekten de utanıyorum. Ya gerçekten öyle bir şey yoksa ve bunu onun aklına ben sokarsam? Hiç düşünmediği halde o kıza sevgili gözü ile bakmasına neden olursam? İşte bu nedenle bir dedektif tutabilsem, net yanıtlar alsam ve adımlarımı ona göre atsam diye yanıp tutuşuyorum.”
    Derya, 28, İstanbul

    Anneme kızardım, onun gibi olmak üzereyim
    “Annem ve şüphe; ayrılmaz ikiliydiler. Dışarıdaki dünyaya hiç güvenmediği ve herkesten şüphe ettiği için olsa gerek beni her zaman kısıtladı. Ortaokuldan itibaren ona her söylediğimin yalan olduğuna inandı. ‘Kız arkadaşlarımla cumartesi günü dolaşmaya çıkıyorum’ dediğimde kafasında senaryo hazırdı; erkek arkadaşımla evinde yalnız buluşacağız! Ben daha erkeklerin yüzüne bakarak konuşmaktan utanırken onun şüpheleri nerelere varmıştı kim bilir? Lise son sınıfa geldiğimde kararım netti; başka bir şehirdeki üniversiteyi kazanmak, annem ve şüpheciliğinden kurtulmak. Başardım da… Ama annem hiç pes etmedi. Cep telefonum hiç susmadı. Öğrenci evimize sürpriz ziyaretler bitmedi. Her adımımı tedirgin attım ve itiraf ediyorum birçok konuda ona hep yalan söyledim. Okuduğu her kötü haberin, izlediğin her korkunç programın benim başıma geleceği korkusu ve benim ona daima yalan söylediğim şüphesi ile yaşayan annemi geçen yıl kaybettim. Şimdi evliyim, bir kızım var ve kızların yaşlandıkça annelerine benzediği gerçeğini kabul etmek zorundayım.”
    Nilhan, 43, İstanbul

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Eylül 2012 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz