Diğer
    Ana SayfaRöportajFiltresiz güzellik: Burcu Özberk

    Filtresiz güzellik: Burcu Özberk

    -

    Enerjisi yükseklerde, doğal, içten ve samimi! Tabii ki mevzu bahis kişi Burcu Özberk! Yeni filmi ‘Direniş Karatay’ ile adından sıkça söz ettiren yetenekli oyuncuyla nisan sayımızın kapak çekimi için bir araya geldik. Güzel oyuncudan sağlıklı yaşam sırlarını, beslenme tüyolarını ve yeni projelerini dinledik!

    Röportaj: Burçak Şener
    Fotoğraflar: Murat Sargın
    Styling: Tülin Demir
    Makyaj: Alp Kavasoğlu
    Saç: Akın Ünal
    Styling asistanı: Şebnem Topallar

    Yeni filminiz “Direniş Karatay” geçtiğimiz günlerde vizyona girdi. Filmi bir de sizden dinlesek. Nasıl bir rolde izleyeceğiz sizi?
    “Direniş Karatay”, Kösedağ Savaşı ve son Selçuklu direnişçisi Karatay’ın üzerine yapılmış bir film. 12. yüzyıl Selçuklu halkını, Moğol devletini görüyoruz filmde. Ben Bacıyan-ı Rum teşkilatındaki önemli bir kadın figürü olan “Türkan” karakterine hayat verdim. Bacıdan-ı Rum, ilk kadın örgütü. O dönemde kadınlar ve erkekler yan yana mücadele ediyorlarmış.

    Filmin kadrosuna nasıl dahil oldunuz?
    Senaryoyu okuduğumda rolümün savaşçı bir kadın olması ve 12. yüzyılda geçmesi beni çok heyecanlandırdı. Tabii ki kadroda Mehmet Aslantuğ, Fikret Kuşkan, Yurdaer Okur gibi sanata ve mesleğine önem veren başarılı oyuncular ile aynı filmde olacağımı bilmek de benim için heyecan vericiydi.

    - Advertisement -

    ‘Aslan Ailem’ dizisi nasıl gidiyor?
    Dizimizin 23. bölümünü çekiyoruz, hala dinamik, eğlenceli, komik ve tabii ki biraz yorucu geçiyor.

    Setten artakalan zamanlarda kendinize nasıl vakit ayırıyorsunuz?
    Dans dersi alıyorum, urban ve high heels. Pilatese gidiyorum. Hava şartları el verdiği sürece sahilde bisiklete biniyorum veya yürüyüş yapıp kendimi tekrar yeni bir haftaya hazırlıyorum. Ailem ile vakit geçiriyorum.

    Çok yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz. Spor yapmaya vakit bulabiliyor musunuz?
    Aslında vakit yaratmaya çalışıyorum. Çünkü maalesef sabahlara kadar sette oluyoruz ve ertesi gün uyanıp tekrar sete gidiyoruz. Bir ara set bu kadar yoğun değildi ve sabahları sete gitmeden pilates veya yürüyüş yapıyordum. Şimdi sadece tatil günlerimde bir-iki defa spor yapabiliyorum.

    Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
    Aslında formumu korumak için özel bir şey yapmıyorum. Elimden geldiğince çok su içmeye ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Fakat set ortamı gerçekten çikolata ve zararlı yiyecekler üzerine kurulu, ben de kaçamıyorum.

    Beslenme alışkanlıklarınız nasıl?
    Mutlaka kahvaltı yapmalıyım diyen bir insan değilim. Çok acıkana kadar da badem, ceviz, hurma ile kahvaltıyı geçiştirip, öğlen zeytinyağlı yemeğimi yiyorum. Akşamları da beslenmeme açlık durumuma göre karar veriyorum. Sadece izinli olduğum günler abartılı bir kahvaltı hazırlıyoruz, waffle’dan sucuğa kadar her şey oluyor sofrada.

    Et ağırlıklıklı mı beslenirsiniz sebze ağırlıklı mı?
    Sete evden zeytinyağlı yemek yapıp götürebiliyorum sadece, o yüzden daha çok sebze ağırlıklı besleniyorum. Gerçi tatillerde daha çok et yiyerek bunu dengeliyorum.

    Eğer bir sporu meslek haline getirme şansınız olsaydı bu hangisi olurdu?
    Şu an dans etmeye başladığım ve daha önce bir müzikalde oynadığım için bu soruya cevabım dans! Müzik beni hayatta hep motive ediyor, iç dünyamda kalmama yardım ediyor. Müzik, dans ile birleştiğinde kendimi daha özgür, rahat, güvenli, sağlıklı hissediyorum. Hayattaki matematiği daha net görüyorum. Bireysel olmaktan daha çok grup halinde yapılan işler beni tatmin ediyor. Hem bir arada, düzenin içinde kalmalısın, hem de ruhunu ortaya koymalısın. Dans ilkel çağdan itibaren insanların en önemli iletişim aracı olmuş üstelik. Avlandıklarını bile kabiledeki diğer insanlara aktarabilmek için bedenlerini kullanmışlar. Başladığım dans “high heels”. Topuklu ayakkabı ile yapılıyor. Kadınların, içinde baskıladıkları, ortaya koymaktan çekindiği kadınsı yanlarını gizlemek zorunda kaldığı her şeyi yıkıyor bu dans. Kalıbı yok. Arada “urban dans” yani eski adıyla Hip-Hop dans hareketleri de öğreniyorum. O zaman da içimdeki serseri kadın ortaya çıkıyor. Filmlerde, kliplerde gördüğümüz sokaklarda dans eden siyahi dansçılar gibi oluyoruz stüdyoda.

    Tartıda moraliniz bozulursa acil önlem planınız var mı?
    Tartıda moralimin bozulduğu zamanlar oluyor, o zaman detoks yapıyorum. Eğer kötü besleniyorsam ve küçük kaçamaklarım varsa bunları anında bırakıyorum.

    Cilt bakım rutinleriniz neler? Cilt bakımınızda en sık hangi ürünleri kullanıyorsunuz?
    Cilt temizliği en önemli adım ve nemlendiriciyle güneş koruyucuyu mutlaka kullanıyorum. İki-üç haftada bir cilt bakımına gidiyorum ve uzmanın yönlendirdiği, ihtiyacım olan ürünleri kullanıyorum.

    Enerjiniz dışarıdan hep yüksek görünüyor, bunu nasıl başarıyorsunuz?
    Genellikle yüksek enerjiyle dolaşırım. Bu bir başarı mı, bilmiyorum? Bazen “Ben mi zorluyorum böyle olmak için kendimi?” diyorum. Ama hayır, pili bitik bebek gibi davrandığım, sessizleştiğim anlarım da oluyor fakat ne zaman öyle davransam çevrem bir sorun olduğunu düşünüyor.

    Enerjinizi yükseltmek istediğinizde playlıst’inizde çalan ilk üç parça ne olur?
    Enerjimi yükseltmek için seçtiğim müzikler sürekli değişiyor; şu sıralar en çok çaldığım parçalar Britney Spears-Oops!.. I Did It Again, Kanye West-Fade ve 4 Non Blondes-What’s Up!

    Makyaj alışkanlıklarınız nasıl? Günlük makyajınızda hangi ürünleri tercih edersiniz?
    Göz altı kapatıcısı, hafif allık ve parlatıcı.

    Bu sıralar en çok neyin hayalini kuruyorsunuz?
    Sezonu kapatıp, sevdiğim, benim için özel olan insanlarla tatil yapmanın ve dil eğitimi için yurt dışına gitmenin hayalini kuruyorum. Müzikal bir filmde oynamanın hayali var bir de…

    Başucu kitabınız hangisi?
    Şu an Mine Söğüt’ün “Deliren Kadın Hikayeleri”ni okuyorum. Sert bir kitap. Kitapta eşi Bahadır Baruter’e ait çizimler de var, o çizimler insanı yozlaşmışlıkla ve tedirginlikle karşı karşıya bırakıyor. Kadınlıkla ilgili bu kadar sarsıcı bir kitap okumamıştım. Her hikaye bittiğinde durup nefes almak istiyorsunuz. O kadar gerçek, o kadar bildiğimiz ama ertelediğimiz duygular ki… Kitabın çok etkilendiğim bir kısmını paylaşmak isterim.

    “ …size kadınlıkla lanetlenmiş bir varoluş hezeyanı anlatacağım. Sizi saçlarının ve ayaklarının ucu arasında olup biten şeylerden ibaret, doğurmaya mahkum, çocuklarını kaybetmekle mühürlü, yalnız, yapayalnız bir kalabalıkta dolaştıracağım. İçlerine açılan kapıların arkasına saklanmış kadınların, delirerek bedenlerinden dışarı açtıkları pencerelerden bakacağım…”

    Sizin için güzel kadının tanımı nedir?
    Güzel kadın ve güzel adam tanımı benim için güzel bakan insan demektir. Gerçekten saf, çocuk gibi, içten, samimi… Beğendiğim, yakışıklı bulduğum insanlar, bazen tanıdığım anda tam tersi hisler uyandırabiliyor çünkü ne kadar karşı cinsi etkilemek için poz poz takılsak da ekranda beğenilmek için çaba sarf etsek de gözlerimiz ele veriyor bizi. O anda da asıl güzellik yüzümüzün tam ortasına oturuyor.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz