Diğer
    Ana SayfaGeziGöcek'ten Kaş'a her köşesi ayrı güzel

    Göcek’ten Kaş’a her köşesi ayrı güzel

    -

    Tırmanın sedir ağaçlarının arasından Babadağ’ın zirvesine ve bir kuş gibi bırakıverin kendinizi ayaklarınızın altındaki nefis fotoğrafın içine… Burası dünyanın en güzel ve güvenli yamaç paraşütü merkezi Fethiye, Ölüdeniz. Nefis havası, mis kokulu ormanları ve turkuvaz mavisi sularıyla adeta doğal bir terapi merkezi.

    Sabahın erken saatleri… Gün henüz ağarmamış bile… Dalaman Havaalanı’na yeni indik ve yaklaşık bir buçuk saat uzaklıktaki otelimize doğru yola çıktık. Yoğun bir program bizi bekliyor, amacımız şu bir buçuk saati de değerlendirip biraz uyumak, ama ne mümkün! Aracımızın içine giren bir cırcırböceği, var gücüyle şarkı söylüyor. Durup arıyoruz, ancak kim bilir nereye gizlenmiş. Onu görebilmek imkânsız. Haliyle, bu duruma oldukça sinirleniyoruz. Hava aydınlanıp, Fethiye Ölüdeniz’in nefis manzarasını daha iyi görmeye başlayınca cırcırböceğine neredeyse teşekkür edeceğiz. Meğerse kendi dilinde bize “Uyumayı boş verin de, şu manzaraya bakın!” diyormuş.

    Doğal aromaterapi merkezi
     

    Yabancı turistlerin “Blue Heaven”yani Mavi Cennet olarak adlandırdıkları Fethiye bu ismi gerçekten hak ediyor. Göcek’ten Ölüdeniz’e ve Kekova’ya her bir köşesi ayrı güzel. Peki Fethiye’yi bu kadar güzel yapan ne? Bu sorunun yanıtını vermek hiç de kolay değil. Dağlar, çam ormanları ve turkuvaz rengi deniz ve minik adaların silueti o kadar güzel kaynaşmış ki…Fethiye, Türkiye’nin güneybatısında yer alıyor ve Uluslararası Dalaman Havaalanı’na 50 kilometre mesafede. Kara ve denizyoluyla ulaşmak da son derece kolay. Akdeniz’in nefis iklimini bölgede tam anlamıyla hissetmek mümkün. Doğal bitki örtüsünü oluşturan kekik, adaçayı defne ve çam ağaçları nefis kokularıyla doğal aromaterapi etkisi yaratıyor. Hava genellikle 30 derece civarında ve kuru olduğu için kendinizi çok zinde hissediyorsunuz. Burada yaşayanlar yılın 12 ayının da ayrı güzel olduğunu anlatıyor. Gerçekten de yenilenmek için fazla bir şey yapmanıza gerek yok, burada olmak ve bu nefis havayı içinize çekmek yetiyor da artıyor bile.

    Deniz ise bir başka güzel; sular, özellikle dalga olmadığı zamanlarda o kadar berrak ki, kaç metre olursa olsun dipteki çakıl taşlarını ve minik balıkları görmek olası. Fethiye’de Mavi Cennet’in sınırları Göcek’ten başlıyor ve Tersane Adası, Likya Koyu, Kleopatra Plajı, Ağ Limanı, Ekincik Koyu, Dalyan, Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi, Kalkan, Kaş ve Kekova Batık Kent’e doğru devam ediyor. Bizim istikametimiz ise Lykia World!
     
    Likya’da yeniden doğuş
     
    Lykia World adını Fethiye-Antalya arasında yer alan Likya Yarımadası’ndan alıyor. Likyalılar, Homeros’un İlyada Destanı’ndan ve Meşhur Kadeş Barış Antlaşması’ndan hatırlayabileceğiniz uygarlık. Bölgenin her yeri antik kalıntılarla dolu.
    Lykia World, Babadağ’ın eteğinde tam 360 bin metrekarelik bir alana kurulmuş bir tatil köyü. Tesis çok büyük ancak, modern Selçuk, Osmanlı ve Yunan mimarisini yansıtan binalar çam ormanlarının içinde sanki kaybolmuş gibi. Turkuvaz rengi deniz ve beyaz çakıl taşlarından oluşan 750 metrelik plajda da kendinizi tek başınıza hissedebileceğiniz izole alanlar bulmanız mümkün.
    Burası gerçekten de kocaman bir dünya; yapacak o kadar çok şey var ki. Eğer kendinizi nefis plajdan ve denizden alabilirseniz, tenisten su sporlarına, dalmaya, hatta rafting, yamaç paraşütü, kanyoning (iple kanyonun içine inme) ve trekkinge pek çok seçenek sizi bekliyor.
     
    Güzellik ve sağlık için
     
    Lykia World’ün önemli bir özelliği de bir thalasso terapi oteli olması. Thalasso terapi sıkça işlediğimiz bir konu ve artık sizin de bildiğiniz gibi, deniz suyu ve yosunla yapılan terapiler anlamına geliyor. Lykia World’ün thalasso terapi merkezi 1.500 metrekarelik kocaman bir dünya ve tam 26 masaj ve terapi odasıyla pek çok seçenek sunuyor. Çeşitli masajlar, akupunktur, akupressur, bitki ve yosun maskeleri, tai chi, sihatsu ve oksijen terapisi sunulan bakım ve terapi seçeneklerinden sadece birkaç tanesi. Yani buraya tatile gelmişken komple bir bakıma girmek ve eve tam anlamıyla dinlenmiş ve yenilenmiş bir halde dönmek olası.
     
    Yamaç paraşütü yapmadan dönülmez
     
    Ölüdeniz Babadağ, yamaç paraşütü yapmak için tüm dünyada en güzel ve güvenli bölge olarak kabul ediliyor. Eğer ekstrem sporlara meraklıysanız ve biraz da cesaretiniz varsa size tavsiyemiz yamaç paraşütü yapmadan buradan ayrılmamanız. Babadağ’da biri 1900, ikincisi 1700 metre olmak üzere iki ana kalkış noktası var. Bu noktalara, sedir ağaçlarının arasından 4X4 araçlarla yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuktan sonra ulaşıyorsunuz. Kış aylarında da yamaç paraşütü yapabilirsiniz ama o dönemde bu kalkış noktalarına kar nedeniyle ulaşmak mümkün değil ve 800 metrelik başka bir kalkış noktası kullanılıyor. Kalkış noktasına varınca size eşlik eden pilotla, dünyanın belki de en güzel manzarası üzerine bir kuş gibi süzülüveriyorsunuz.
     
    Hayaletlerin köyü: Kayaköy
     
    Fethiye’de görmeye değer pek çok yer var. Tarihi Kayaköy de bu özel yerlerden biri. Burada, Anadolu Rumları 1923 yılına kadar yaşamış. O dönemdeki adı Levissi imiş. 1923’de Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’nde buradaki Rumlarla Trakya’daki Türkler yer değiştirmiş. Ancak köyün yeni sahipleri Rumlar’dan kalan taş evlere yerleşmek istememiş ve kendilerine yeni evler yapmayı tercih etmişler. İşte bu nedenle, Kayaköy, terk edilen bomboş, taş evleriyle tam bir hayalet köy görünümüne bürünmüş. Köyde 2 kilise, birçok ev, okul, kütüphane, hastane ve işyerleri bulunuyor. Kilisenin duvarlarının içinde de giden Rumlar tarafından saklanan pek çok değerli eşya bulunmuş. Yolunuz Fethiye, Ölüdeniz tarafına düşerse Kayaköy’ü görmeden gitmeyin. Seyyar tezgahlarında antika eşya satan köylüler de köyün özgün havasına katkıda bulunuyor.
     
    DOĞADA SPOR

    - Advertisement -

    Fethiye’de bir kuş gibi uçabilir, balık gibi denizin derinliklerine dalabilir ya da coşkun suların üzerinde hızla yol alabilirsiniz. Yamaç paraşütünden, raftinge, kanyoninge ve jeep safariye doğayla tam anlamıyla bütünleşmenizi sağlayacak seçenekler sizi bekliyor.
    Eğer bu tür sporlarla aranız çok iyi değilse tavsiyemiz, en azından trekking yapmanız, civar köyler ve tarihi yerlere düzenlenen gezilere katılmanız. Tarihi Kayaköy de terk edilmiş Rum evleriyle son derece ilgi çekici bir yer.

    MUTLAKA YAPIN
     

    Ölüdeniz’de yapacak aktivite o kadar çok ki tek sorun hangisini seçeceğinize karar vermek!

    İşte bizim önerilerimiz;

    . Fethiye Körfezi’ne ve 12 Adalar’a yat turları

    . Zor ulaşılır mekânlara macera dolu cip turları

    . Kaunos, Dalyan, Xantos, Patara, Tlos, Pınara ve Efes gibi antik şehirlere ve doğa harikası Pamukkale’ye turlar

    . Yöre köylerine yarım günlük turlar.

    . Yakın çevrede (Kayaköy, Ölüdeniz gibi)  trekking turlar

    . Dalaman Çayı’nda rafting

    . Kelebekler Vadisi’nde kanyoning.

     



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz