Grip, soğuk algınlığı, sinüzit, faranjit, bademcik iltihabı: İşte A’dan Z’ye belirtiler

0
1180

Bu kez, ilkbahardan bu yana hayatımızın bir parçası olan koronavirüsten söz etmiyoruz. Bahsettiğimiz, sonbaharla birlikte kapımızı çalan solunum yolu enfeksiyonları! Bu hastalıkları tanıyarak, önlem almanın yollarını uzmanından öğrendik. Peki, üst solunum yolu nedir, alt solunum yolu nedir? Bademcik enfeksiyonu, grip, soğuk algınlığı, faranjit, sinüzit belirtileri ve nedenleri neler? İşte Formsante arşivinden yanıtlar: (Hazırlayan: Ayşegül Uyanık Örnekal)

1. ALT SOLUNUM YOLU NEDİR?

Sonbaharın gelmesiyle birlikte solunum yolu hastalıkları mevsimine de “merhaba” diyoruz. Değişen hava şartlarıyla birlikte görülen bu rahatsızlıkların ortaya çıkmasında şehre dönüş, okul ve kreşlerin açılması da önemli rol oynuyor. Bu dönemde en sık üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarıyla karşılaşıldığını belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, “Genellikle ses telinin altındaki kısımlar ile bu bölgenin altı “alt solunum yolu” olarak da adlandırılıyor.

2. ÜST SOLUNUM YOLU NEDİR?

Peki, üst solunum yolu nedir? Ses telinin üzerinde olan kısımlar yani burun, boğaz ve gırtlak kısmı da “üst solunum yolu”nu ifade ediyor. Üst solunum yolu enfeksiyonları içinde en sık farenjite rastlanıyor. Bunun dışında bademcik enfeksiyonu, sinüzit ve larenjit de görülebiliyor” diyor.

3. FARENJİT BELİRTİLERİ, NEDENLERİ, TEDAVİSİ

Farenjit belirtileri, nedenler, tedavisi: Bu hastalığın semptomları; boğaz ağrısı, ses kısıklığı, yutma zorluğu ile boğazda gıcıklanma hissi olarak sıralanıyor. Ortaya çıkmasında ise en sık geniz akıntısı, burun alerjisi, sigara içmek, kirli hava, boğaz reflüsü ve ağız hijyeninin bozuk olması rol oynuyor. Tedavisinde; bol su içmek, sakız çiğnemek, ballı spreyler, içecekler ile yiyecekler tüketmek boğazı rahatlatıyor.

Ayrıca sigarayı bırakmak ve geniz akıntısını azaltıcı tedavi uygulamak da gerekiyor. Boğaz reflüsünde mide asidi boğazı tahriş ediyorsa faranjitten kurtulmak mümkün olmuyor. Bunun için beslenme biçimini düzenleyerek, reflünün tedavi edilmesi gerekiyor.

4. BADEMCİK ENFEKSİYONU BELİRTİLERİ,  TEDAVİSİ

sinuzit

Bademcik enfisyonu belirtileri ve tedavisi: Hastalar; aniden başlayan boğaz ağrısı, yutma zorluğu, halsizlik, yorgunluk, kas ağrısı ve yüksek ateşle hastaneye başvuruyor. Bademciklerden sürüntü şeklinde örnek alınıyor. Eğer örnekte bakteri oluşursa tedavi antibiyotik ilaçlarla yapılıyor. Ancak bazen çeşitli nedenlerle bakteri üremesi görülmüyor. Bu durumda semptomatik tedavi veriliyor. Antibiyotik tedavisine ek olarak zaman zaman kortizon, ağrı kesiciler, boğaz spreyleri ve pastiller ile bol sıvı alımı öneriliyor.

Bademcik enfeksiyonunda ilaç tedavisi kadar yatak istirahati de önem taşıyor. Hastaların mutlaka yatarak dinlenmesi gerekiyor. Çünkü hastalarda yaygın kas ve eklem ağrısı olduğundan ciddi şekilde halsizlik ve yorgunluk yaşanıyor. Tedavi süresince boğaz ağrısı olduğu için hastalar yeme-içmede zorluk yaşayabiliyor. Sıvı kaybı ise hastalığın iyileşmesini geciktirdiği için yutma zorluğuna da iyi gelen dondurma tüketilmesi öneriliyor.

5. SİNÜZÜT BELİRTİLERİ, NEDENLERİ, TEDAVİSİ

Sinüzit belirtileri, nedenleri, tedavisi: Üst solunum yolu enfeksiyonları içerisinde en sık görülenlerden biri de sinüzit. Bu hastalık, akut ve kronik olarak ikiye ayrılıyor. Akut sinüzit enfeksiyonunda hastalar; ani başlayan baş ağrısı, yüzde dolgunluk, burundan yeşil renkli akıntı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ve boğazda balgam, öksürük ve ağız kokusu şikayetleriyle hastaneye başvuruyor.

6. KRONİK SİNÜZİT BELİRTİLERİ

Kronik sinüzit enfeksiyonunda ise sürekli burun tıkanıklığı, baş ağrısı, geniz akıntısı ve hayat kalitesinde düşme görülüyor. Sinüzit tanısında, endoskopik muayeneyle burun içine bakılıyor. Görülen akıntılar hastalık hakkında bilgi veriyor. Endoskopik muayene yeterli olmazsa yapılan bilgisayarlı tomografiyle yüzde 100 kesin sonuç alınıyor. Bu hastalık en sık burun alerjisi, alerjik rinit, burunda tıkanıklık, kaşıntı, akıntı ve koku kaybına yol açıyor.

ÇOCUKLARDA RİNİT

Alerji, ödeme bağlı olarak sürekli sekresyon yaptığı için alerjik akıntılar sinüslerin ağzını tıkayarak iltihaplanmasına da neden oluyor. Hafif bir tıkanıklık, alerji ile birleştiği zaman hemen sinüzite dönebiliyor. Sinüzit enfeksiyonu her yaş grubunda görülebiliyor. Çocuklarda sinüsler tamamen gelişmediği için bu yaş grubunda görülen sinüzit “rinit” olarak adlandırılıyor. Alerjisi olan hastalar, normal insanlara göre üç kat daha fazla burun enfeksiyonu geçiriyor.

7. SİNÜZİT VE KEMİK EĞRİLİĞİ

Sinüzitin nedenleri arasında yer alan diğer önemli etkenler de burun içerisindeki kemik eğriliği, burun eti büyümesi ve sonradan oluşan burun etleri sıralanıyor. Hastalığın tedavisinde önce ilaç uygulanıyor. Yeterli süre ve dozda ilaç uygulanmasına rağmen cevap alınamayan hastalarda, cerrahi tedavi seçenekleri de gündeme gelebiliyor.

Günümüzde sinüzit cerrahisi, çok güvenli ve sık yapılan ameliyat çeşitleri arasında yer alıyor. Bu ameliyat, hastalarda büyük rahatlama sağlıyor çünkü sinüslerin etrafı kemiklerle çevrili olduğu için ilaç tedavisi yeterli olmayabiliyor. Burun deliklerinden girilerek, herhangi bir dış kesi izi olmadan kolayca, günübirlik olarak yapılabiliyor.

8. GRİP BELİRTİLERİ, NEDENLERİ, TEDAVİSİ

Grip belirtileri nedenleri, tedavisi: Soğuk algınlığı ile sıkça karıştırılan grip, influenza virüsleri nedeniyle ortaya çıkıyor. Sıklıkla kış aylarında pik yapıyor. Hastalarda yaygın kas ve eklem ağrısı, ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, gözlerde yaşarma, öksürük ve terleme şikayetlerine yol açıyor. Tedavisinde, influenza virüslerine yönelik ilaçlar öne çıkıyor. Beraberinde yatak istirahati, bol sıvı tüketimi, burun açıcı ilaçlar, öksürük kesiciler, şuruplar ve boğaz pastilleri de kullanılıyor.

Bazı durumlarda bu tedaviler yeterli olmadığından, hastalık üst solunum yollarından akciğere inerek, zatürreye yol açabiliyor. Grip virüsü genellikle okul çağındaki çocuklardan, iş yerindeki çalışma arkadaşlarından, toplu taşıma araçlarından veya kalabalık ortamlardan bulaşıyor.

9. SOĞUK ALGINLIĞI BELİRTİLERİ, NEDENLERİ, TEDAVİSİ

Soğuk algınlığı belirtileri, nedenleri, tedavisi: Gripten daha hafif bir tabloyla seyreden bu hastalıkta kas ve eklem ağrısı hissedilmiyor. Hafif ateşe burun tıkanıklığı, seste değişiklik, halsizlik ile hafif boğaz ağrısı eşlik ediyor. Soğuk algınlığı daha çok rinovirüsler nedeniyle ortaya çıkıyor. Bu virüsler tehlikeli olmasa da kolayca bulaşıyor. Ağır bir tablo ile seyretmediği için vücudun bağışıklık sistemi bu virüsleri kolaylıkla yok ederek, hastalık kendiliğinden iyileşiyor. Bu süreçte hastalara destek tedavisi yapılsa da antibiyotik ilaç verilmiyor.

10. ÜST SOLUNUM YOLLARI ENFEKSİYONU AZALDI

asi olmak

Mart ayından bu yana ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs sürecinde üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarında korunmak önem taşıyor. Koronavirüs, üst solunum yollarından vücuda girip, alt solunum yollarında zatürre oluşturuyor. Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, virüsün enfekte olan kişilerden bulaştığına dikkat çekerek, şu bilgileri veriyor: “Bu süreçte mutlaka maske kullanılması gerekiyor. Hijyen kurallarına dikkat ederek, mesafeye önem verilmesi önem taşıyor. İlk defa bu yıl diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı düştü. Çünkü herkesin hijyene, mesafeye ve maske takmasına dikkat ettiği zaman beraberinde diğer enfeksiyonlar da azalıyor.”

11. AŞININ ÖNEMİ NE?

Aşı tedavilerini herkese tavsiye ettiklerini belirten Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, aşıların bağışıklık sistemini uyardığını söylüyor: “Aşı ile verilen virüse ve bakteriye karşı bağışıklık sistemi tarafından antikor üretiliyor. Gerçek virüs geldiğinde de vücudun savaşması daha kolay oluyor. Grip yani influenza aşısının koronavirüse karşı koruyuculuğu bulunmasa da eş zamanlı olarak yapıldığı takdirde bağışıklık sistemini güçlü tutuyor.

Zatürre aşısı ise bakteri aşısı olduğundan virüslere karşı etki göstermiyor. Ancak virüs enfeksiyonuna bakteriler de dahil olduğundan bakteri aşısının önceden yaptırılmasını öneriyoruz. Zatürre aşısı da koronavirüs enfeksiyonuna karşı kişiyi korumuyor. Ancak eşlik eden enfeksiyonların sayısı azalıyor ve bağışıklık sistemi uyarılarak, gerçek bakteriyle karşılaştığında daha kolay veya daha az ilaç kullanarak bu hastalığı yok edebiliyor.”

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz