Diğer
    Ana SayfaHaberGribe iyi gelen şeyler nelerdir? Gribe karşı evde yapılabilecekler!

    Gribe iyi gelen şeyler nelerdir? Gribe karşı evde yapılabilecekler!

    -

    Kış mevsimi iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladı. Yorgan döşek serilmemek elde değil. Öyle ki, kimimiz kas ağrılarından yakınıyor, kimimiz hapşırıyor, kimimiz ise öksürük krizleri nedeniyle gece uyuyamıyoruz. Her insan yılda ortalama bir iki kez soğuk algınlığı ya da gribe yakalanıyor. Bu hastalıkların en sık kış mevsiminde görülmesinin ise pek çok nedeni var. Peki, gribe iyi gelen şeyler nelerdir? Gripten korunmak için neler yemeli? Evde neler yapabiliriz? Sizin için hazırladığımız doğal yöntemlerle, bu kış ‘soğuk algınlığı’ ve ‘grip’ sizi etkisi altına alamayacak..

    GRİBE İYİ GELEN ŞEYLER NELERDİR?

    • Çinko minerali kullanın
    • Odanızı sık sık havalandırın
    • C vitamini kullanmayı ihmal etmeyin
    • Bitki çayları için
    • Ekinezya bitkisini tüketin
    • Ayaklarınızı sıcak tutun
    • Tavuk suyu çorbası tüketin
    • Deniz suyundan faydalanın
    • Spor yapmayı ihmal etmeyin
    • Saunada toksinlerinizi atın

    ÇİNKO MİNERALİ KULLANMAK

    Soğuk algınlığının tedavisinde bazı elementler son derece önemli role sahipler; özellikle de çinko! Çinko, savunma hücrelerinin artmasını ve aktifleşmesini sağlayarak bağışıklık sistemine destek veriyor. Ayrıca, dış enfeksiyon etkenlerine karşı antikor üretimine de yardımcı oluyor. Uzmanlar sağlığımız için günde 15 mg. çinko almamız gerektiğini söylüyor. Çinkonun hangi besinlerde bulunduğunu merak ediyorsanız, hemen söyleyelim: İstiridye, karides, susam, peynir, sığır eti, sütsüz çikolata, yumurta ve mısır… Ayrıca eczanelerden de çinko preparatlarını kolayca temin edebilirsiniz.

    ODAYI SIK SIK HAVALANDIRMAK

    Soğuk havalarda ister ev isterse işyeri olsun, kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçiriyoruz. Dolayısıyla bu mekanların havası sağlığınız üzerinde son derece önemli rol oynuyor. Kalorifer, mukozanın kurumasına yol açarak vücudunuzu virüs ve bakterilere karşı savunmasız bırakıyor. Bu nedenle soğuk algınlığı ve gripten korunmak için odanızı her gün sık sık havalandırın. Ayrıca kaloriferin üzerine bir bardak su ya da ıslak bir bez yerleştirerek oda havasının kurumasını engelleyebilirsiniz pekala. Mukozanın nemlenmesini ve derin nefes alabilmenizi sağlayan yağlardan yararlanmayı da ihmal etmeyin. Okaliptüs, kekik otu, limon, sedir ya da selvi ağacından elde edilen yağlar, bu konuda size yardımcı olabilir. Yağlar hem odanızın mis gibi kokmasını sağlayacak, hem de sizi hastalıktan koruyacak. Yağların etkili olabilmesi için yüzde yüz saf olmalarına da özen gösterin!

    C VİTAMİNİ KULLANMAK

    Aktif ve güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde doğru ve dengeli beslenme yatıyor. Dolayısıyla yemek listenizden sebze ve meyveleri eksik etmemeniz gerek. Özellikle de C vitamini bakımından zengin olanları! Çünkü C vitamini bakterilere karşı savaşan savunma hücrelerine nüfuz ediyor ve vücudu zararlı maddelere karşı koruyor. Limon, portakal, greyfurt, kivi, brokoli, biber ve lahana gibi sebze meyveler C vitamini yönünden oldukça zengin besinler arasında yer alıyor. C vitamini gereksiniminizi vitamin takviyesine başvurmadan, bu besinlerin yeterli tüketimiyle karşılamanız mümkün. Eğer meyve suyu olarak tüketmek isterseniz, vitamin değerlerini yitirmemeleri için taze sıkılmış olmalarına dikkat edin.

    BİTKİ ÇAYLARI İÇMEK

    Grip ve soğuk algınlığından korunmanın etkili yöntemi de şifalı çaylar içmek! C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu, bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi sayesinde özellikle gribe karşı son derece etkili. Kış boyunca mutfağımızdan eksik etmememiz gereken bir diğer bitki de Adaçayı. Adaçayı, hem vücut direncini artırıyor hem de efeksiyonlara karşı etkili. Ihlamur ise göğsü yumuşatıyor, balgam söktürüyor ve vücudun terlemesini sağlıyor. Ayrıca zencefil, rezene, anason, kekik otu, ağaç hatmisi gibi bitkiler de soğuk algınlığı ve gribe karşı son derece etkililer. Ancak her zaman söylediğimiz gibi, bu çayları yan etkilerine karşı günde 1 – 3 fincandan fazla tüketmeyin. Ve, doğru hazırlanma tekniklerini de mutlaka öğrenin!

    - Advertisement -

    EKİNEZYA BİTKİSİNDEN FAYDALANMAK

    Ekinazya bitkisini duymuşsunuzdur mutlaka! Yapılan araştırmalar, Echinacea’nın sağlıklı doku ile hastalığa neden olan mikroorganizmalar arasındaki doğal bariyeri yok eden enzimin oluşumunu engellediğini, akyuvarların üretemini ve aktivitesini artırdığını ortaya koyuyor. Aynı zamanda nezle ve grip gibi bulaşıcı enfeksiyonlara karşı bünyenin savunmasını sağlayan ‘interferon’ adlı maddenin üretimini de artırarak bağışıklık sistemini uyarıyor. Bu bitkiyle hazırlanmış pastil ve gargara gibi doğal ilaçları, doğal ürünler satan marketlerde bulabilirsiniz.

    AYAKLARI SICAK TUTMAK

    Ayaklarının soğuk olmasından yakınanlar bu hastalıklara daha çabuk yakalanıyorlar. Nedenine gelince… Ayakların normal vücut ısısının altına düşmesi, otonom sinir sistemi ve solunum yollarındaki kan dolaşımının azalmasına yol açıyor. Bunun sonucunda mukozadaki savunma sistemi zayıflıyor ve virüsler organizmaya daha kolay girebiliyor. Soğuk ayaklar aynı zamanda boğaz yollarındaki ısıyı da düşürüyor. Bunun sonucunda ise hastalığa yol açan virüsler vücutta hızla çoğalmaya başlıyor. Siz siz olun, anneannenizin özenle ördüğü kalın çorapları kış boyunca ayaklarınızdan hiç çıkarmayın.

    TAVUK SUYU ÇORBASI İÇMEK

    Eskilerden kalma yöntemlerin ne kadar yararlı olduğunu hepimiz biliyoruz! Tavuk suyu çorbası da bunun en önemli kanıtı aslında! Bu çorba, aşırı terleme sonucu kaybettiğiniz elektrotları ve çinkoyu vücudunuza yeniden depoluyor. Çorbaya sıkılan limon da bağışıklık sisteminizi güçlendiren C vitamini yönünden zengin bir besin.

    DENİZ SUYU KULLANMAK

    Uzmanlar, tıkalı burunlar için en ideal tedavi yöntemi olarak ‘deniz suyunu’ öneriyorlar. Deniz, içindeki tuz ve organik maddelerle, burnun temizleme mekanizmasını güçlendiriyor. Ayrıca, burnun içindeki titrek tüylerin daha efektif çalışmasını sağlıyor ve böylece burun ideal fizyolojisine kavuşuyor. Tabii bu arada, burnunuza çektiğiniz deniz suyunun temiz olmasına dikkat etmenizde yarar var.

    SPOR YAPMAK

    Sağlığınızı korumak için düzenli olarak spor yapmanız şart. Her gün dışarıya çıkın ve derin nefes alarak hareket edin. Tabii temiz havada! Açık havada yapacağınız yürüyüş ya da jogging, savunma sisteminizin güçlenmesini sağlayacak. İsterseniz bisiklete de binebilirsiniz pekala. Yarım saat hareket ettikten sonra bile kanınıza yeterli düzeyde bağışıklık hücresi karışacak. Ancak; ağır sporların vücudunuzu savunmasız bıraktıklarını da aklınızdan çıkarmayın.

    SAUNADA TOKSİNLERİ ATMAK

    Yapılan araştırmalar, düzenli olarak saunaya giden kişilerin soğuk algınlığından daha az şikayet ettiklerini ortaya koyuyor. Uzmanlar, saunanın vücut ısısını yükselttiğini ve bunun sonucunda yüksek ateşi engellediğini belirtiyor. Öyle ki, bağışıklık sisteminiz yüksek ateşle savaşmak için hemen aktif hale geliyor. Ayrıca, vücudunuzun toksik maddelerden arınması sayesinde savunma sisteminiz de yeniden eski gücüne kavuşuyor. Saunada terledikten sonra kan dolaşımını canlandıran ‘sıcak – soğuk’ değişimli banyoyu da ihmal etmeyin. Ancak akut enfeksiyon, yüksek tansiyon, kalp – dolaşım hastalıkları ve varis gibi önemli rahatsızlıklarda saunanın yarar yerine zarar getireceğini de aklınızdan çıkarmayın!

    gribe iyi gelen şeyler

    GRİP RİSKİNİ ARTTIRAN DURUMLAR

    YAŞ:

    Hastalık küçük çocuklarda daha sık görülüyor. Yaşamlarının ilk yıllarında 4 – 5 kez gribe ya da soğuk algınlığına yakalanan çocukların yaşları ilerledikçe bağışıklık sistemleri de güçleniyor.

    KALABALIK ORTAMLAR:

    Mekanda ne kadar çok kişi bulunuyorsa hastalığa yakalanma riski de o denli artıyor. Tabii mekanın küçük olması da önemli bir etken!

    DUMAN ALTI:

    Sigara içilen ortamlarda hastalığa yakalanma riski daha yüksek. Bu durum özellikle 1 yaşın altındaki çocuklar için daha da önemli.

    HAVA KİRLİLİĞİ:

    Özellikle büyük şehirlerde hava kirliliği vücut direncini zayıflatarak, hastalık için uygun koşulları sağlıyor.

    YETERSİZ BESLENME:

    A ve C vitamini açısından yetersiz beslenme hastalığın ortaya çıkma riskini kolaylaştırıyor. Anne sütüyle beslenmemiş bebeklerde ise bu risk daha da yükseliyor.

    ALKOL TÜKETİMİ:

    Bağışıklık sistemini zayıflatması nedeniyle riski yükseltiyor.

    ALERJİK BÜNYE:

    Astım ve egzama gibi alerjik hastalığı olanlarda viral solunum yolları enfeksiyonları daha sık görülüyor.

    STRES:

    Solunum yollarında duyarlılığı artırıyor ve hastalığın seyrini olumsuz yönde etkiliyor.

    Gripten korunmak için bağışıklık sistemimizi güçlendirmek adına yapılması gerekenleri Diyetisyen Bilgen Tanyel anlattı:

    GRİBE KARŞI NELER YEMELİ?

    En önemli antioksidanlardan biri olan C vitamini, suda çözünebilen bir vitamin olup insan vücudunda sentezlenemediğinden dışarıdan besinlerle alınması gerekir. En iyi kaynakları ise; kuşburnu, nar, maydanoz, hurma, kivi, portakal, limon, sivri biber, karalahana, karnabahardır. A vitamini de antioksidan özelliğe sahip yağda çözünen vitamindir. En önemli kaynakları; havuç, kayısı, ıspanak, yumurta, tereyağıdır.

    HANGİ MEYVELERİ TÜKETMELİYİZ?

    KİVİ: bağışıklık sistemimizi güçlendiren, grip nezle gibi viral enfeksiyonlara karşı çok iyi bir savaşçıdır. Ayrıca kötü kolesterolü düşürülmesi, kan basıncını düzenlenmesi, kanın temizlenmesi gibi birçok fonksiyona sahiptir. 100 gr kivide 200-400 mg C vitamini bulunur. Bu da günlük C vitamini ihtiyacımızı karşılamaya yeter.

    Bunun dışında; magnezyum ve potasyumdan zengin olup sodyum içeriği düşük meyveler arasında yer almaktadır. Kış aylarının vazgeçilmezi olan NAR; kivi gibi bağışıklık sistemimizi kuvvetlendiren C vitamini, A vitamini ve posa yönünden zengin kötü kolesterolü düşürücü kalp damar sağlığını koruyucu özelliğe sahip hafif mayhoş tadı olan salatalarla da tüketebileceğimiz harika bir savaşçıdır.

    HURMA: Lif içeriği yüksek A vitamini, B vitamini ve demir, fosfor gibi mineraller içeren hurma; bağışıklık sistemimizi güçlendirdiği gibi bronşit, öksürük, soğuk algınlığı gibi şikâyetlerinde vazgeçilmez meyveleri arasında yerini alır.

    PORTAKAL: Kış aylarında çok fazla tüketilen sadece C vitamini bakımından değil; B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum içeren zengin lif kaynağıdır. Gribal enfeksiyonların kolay atlatılmasında, kanın temizlenmesi, sinir sistemimizin güçlendirilmesi, vücuttan toksik maddelerin atılmasında çok iyi bir yardımcıdır. Öyleyse soğuk geçen kış aylarında bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için bu meyve ve sebzeleri, yeterince tüketmeye özen gösterelim.   

    GRİPTEN KORUNMA YOLU: ANTİDOKSANLAR

    “Kış aylarının gelmesiyle hava sıcaklığı değişimine bağlı nezle, grip gibi viral enfeksiyonların artışı kaçınılmaz bir gerçektir. Bu hastalıklara yakalandıktan sonra nasıl iyileşirim diye düşünmektense, bu hastalıklardan nasıl korunurum diye düşünmek ve önlem almak gerekir. Viral enfeksiyonların önlenmesinde en vazgeçilmez önlem;  vücudumuzu tüm bulaşıcı hastalıklardan kendini savunma sistemi olan bağışıklık sistemimizi güçlendirmekten geçiyor.

    GRİPTEN KORUNMAK İÇİN

    • Uyku düzenimize dikkat etmek,
    • Sıvı alımına dikkat etmek (günde 10-12 bardak su tüketimi),
    • Yeretli fiziksel aktivite
    • Yeterli – dengeli beslenmek
    • Antioksidanlar…

    ANTİOKSİDANLAR NE İŞE YARAR?

    Tükettiğimiz besinler vücuda enerji verebilmek için oksijenle yanarlar ve bu yanma sırasında “serbest radikaller” denilen zararlı maddeler oluştururlar. Bu zararlı etkilerden korunmak için vücudumuz serbest radikallere karşı savunma mekanizması geliştirir. Vücutta üretilen bazı enzimler serbest radikallerden kurtulmamızı sağlar. Antioksidan maddeler, enzim miktarını arttırır. Böylece savunma mekanizması güçlenir.

    EV YAPIMI LİMONATA TARİFİ

    Tabi ki meyvenin kendisini yemek, suyunu içmekten daha faydalı ama kahvaltı ve yemeklerin yanında limonatayı da zaman zaman tercih edebiliriz. İşte tarifi:

    MALZEMELER:

    5 adet limon, 3 çorba kaşığı bal, 1 orta boy zencefil, 10 su bardağı su, 5 dal taze nane.

    HAZIRLANIŞI:

    Limonların kabukları rendelenir, bal nane ve rendelenmiş zencefille ovulur; kabukları alınmış limonların suyu çıkarılır, karışımın üzerine dökülür. 15- 20 dakika bekledikten sonra 10 bardak ılık su karışıma ilave edilir. Su ılık olursa aromayı daha iyi alır ve bal erimiş olur. Bu karışım temiz bir tülbentten geçirilir. 

    GRİP VE NEZLEDE UZAK DURULMASI GEREKEN BESİNLER

    Grip ve nezlede uzak durulması gereken besinlerle ilgili haberimiz için tıklayın:

     

     



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz