Bu satırları okurken, büyük ihtimalle “Bu kız nasıl olsa diyetisyen, kiloyla ilgili ne problemi olabilir?” diyeceksiniz. Ama gerçek hiç de öyle değil. Boyum 1.65 kilom 59.7. Bu halimden şimdi çok memnunum ama önceki Elvan’ı görseydiniz, hiç de mutlu olunacak bir durumda olmadığımı anlardınız…
Yurt hayatı yaradı, 80 kilo oldum Ankara'ya geldiğim ilk iki yıl yurtta kaldım. Yurt hayatı ne kadar keyifliydi bilemezsiniz. Akşam kızlarla toplanırdık. Her hafta anneler rutin olarak içi yiyecek dolu bir koli gönderirdi. Bir hafta birimizinki gelmiyorsa mutlaka diğerininki gelirdi. Geceleri saat 24.00 gibi ders çalışırken o kolileri açıp çok güzel sofra kurardık. 10-12 kişi toplanıp bir güzel yerdik onları. Şimdi diyeceksiniz ki "Sen bunun okulunu okuyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?" haklısınız. Ama ilk yıl hazırlık okuyordum ondan dolayı bilmiyordum diyeceğim size. Hiç fark etmeden 3 ay içersinde 57 kilodan 78 kiloya kadar çıkmışım! Eski kotlarımın bacağımdan bile geçmediğini fark ettiğimde kendimi o kadar kötü hissettim ki!Bu arada bu yeni görüntümle bütün yakınlarım dalga geçiyordu. Aynaya bakıp da vücudumdaki yağları görünce kendimi çok kötü hissettim ve korse kullanmaya başladım. Korse kullanırken hiç dikkat etmiyordum. Bir gün banyodayken kalçamın üzerinde kırmızı ince damarların çıktığını gördüm. O zaten ne kadar fazla kilo aldığımın ve korsenin ne kadar zararlı olduğunun bir göstergesiydi. Annemin güzel yemeklerini de yiyince tatil için geldiğim Samsun'dan 80 kiloyla döndüm Ankara'ya. Hazırlıkta olduğum için nasıl diyet yapılır hiç bilmiyordum. Gazetelerden okuduğum sağlıksız şok diyetlerdi uyguladıklarım. İlk başta her şey güzel gidiyordu. Bir ayda 8 kilo vermiştim. Kilo verdiğimi görünce diyet yapmak benim için daha cazip hale gelmişti. Ama bir süre sonra hiç kilo verememeye başladım. Çünkü yaptığım diyet çok düşük kalorili bir diyetti. Çok az yiyordum. Özellikle yağ tüketmemeye çalışıyordum ki bunun çok yanlış olduğunu sonradan öğrenecektim… - Advertisement - |