Etkileyici bir gülüşe sahip olmayı kim istemez? Ama bunun için diş estetiğinin kişinin ağız ve çene yapısına uygun yapılması gerekiyor. Uzmanlar, alt dudağı kalın olanlara kelebek kanadı, ince dudaklılara ise dar dişler öneriyor.
Diş estetiğini oluştururken sadece dişleri değerlendirmek istenilen sonuca ve başarıya ulaşmayı sağlamıyor. Diş hekimliğinin sanata dönüştüğü gülüş tasarımında temel malzeme dişler olsa da aslında kişinin yüz hatları da büyük önem taşıyor. Dudak ve çene yapısına göre hangi diş estetiğinin tercih edilmesi gerektiğini Dentway Diş Kliniği Diş Hekimi Dr. Alper Çıldır’dan öğrendik.
Estetik diş hekimi, diş ve dişetlerini resim gibi işleyip mükemmel bir forma ulaştırsa da bu resmin çerçevesini dudaklar ve komşu dokular oluşturuyor. Güzel bir resim ancak ona uygun güzel bir çerçeve ile kendini gösterebiliyor. Bu nedenle diş hekiminin resmine başlamadan önce çerçevesinin yani ağız dışındaki dokuların nasıl olduğuna dikkat etmesi gerekiyor. Diş Hekimi Dr. Alper Çıldır, alt dudakları kalın olan bir kişide üst ön iki keser dişi geniş işlemek gerektiğini belirterek, “Bu dişler işlenirken yanındaki dişlerin üzerine bir miktar taşması isteniyor. Kelebek kanadı modeli olarak adlandırılan bu görünüm sayesinde kişinin alt ile üst dudak kalınlığı arasındaki uyumsuzluk dengeleniyor. Böylece gülerken sırasında dikkat, dudaklardan çok dişlere çekiliyor. Bu modelin yaratılabilmesi için tek şart ise dudak kalınlığının yeterli olması” diyor.
Üst dudağı ince olanlar dikkat!
Üst dudağı ince olan bir kişide üst dişler hafif dişlek yapılabiliyor. Bu sayede dişler bir miktar öne alındığından ince olan dudak destekleniyor ve üst dudağın az görünen pembe alanının görünümü de artıyor. İnce olması nedeniyle belirgin olmayan ve gülüş sırasında iyice silikleşen dudaklar da daha dolgun ve estetik bir görünüme kavuşuyor. Ayrıca yaşın ilerlemesiyle görülebilen dudak çökmesi de bu şekilde engellenebiliyor. Kalın ve etli dudakları olan kişilerin diş yapısının geniş ve ince olması öneriliyor. Bu kişilerde kare diş formu tercih ediliyor. Özellikle üst dişlerin dudağı pasif bırakacak şekilde konumlanması, üst dudakta gerginlik ve stres yaratmaması önem taşıyor.
Dr. Çıldır, ince ve zayıf dudakları olan kişilerin dişlerinin mümkün olduğunca dar ve dikdörtgen formda olmasının tercih edildiğini belirterek, “Dişlerin dişetine yakın bölümlerinin elden geldiğince doldurulması yani dişlerin bombeli olarak işlenmesi gerekiyor. Bu sayede dudak alttan desteklenerek daha dolgun ve gergin görünebiliyor. Bu durum dudağın inceliğini de ortadan kaldırmaya yardımcı oluyor” diyor.
Makyaj da ağız yapısına göre değişiyor
Kişinin yüz ahengine uygun olarak yapılan diş ve dişeti estetiğinin görünümünde, yapılan dudak makyajının da önemi büyük. İstenilen görünümü sağlayabilmek için dudak makyajında uygun renk seçilmesi gerekiyor. Örneğin dişetleri açık pembe renkte ve diş rengi de çok beyaz olan kişilerde açık tonlu makyaj yapılması öneriliyor.
Öte yandan diş rengi koyu olan ve özellikle dişeti rengi kırmızıya yakın kadınların açık tonda ruj tercih etmemesi gerekiyor. Çünkü böyle bir durumda gülüş sırasında ilk göze çarpan dişetleri oluyor. Oysa diş ve dudak arasındaki uyumun ön plana çıkması isteniyor. Koyu tonda makyaj yapmak için kişinin dişetlerinin mutlaka açık pembe tonda olması da gerekmiyor. Koyu tondaki dişetlerinde de koyu renkler tercih edilebiliyor. Ancak bu noktada dişlerin mümkün olduğunca beyaz olması önem taşıyor. Basit bir beyazlatma işlemi ile dişler ön plana çıkabiliyor. Özellikle koyu renkte bir ruj veya kalemle çerçevelenmiş bir ruj ile dişeti rengi nasıl olursa olsun, dişler beyaz ise mükemmel bir gülüş yakalanabiliyor.
Ağız ve diş bakımı ihmal edilmemeli
Mükemmel bir gülüş estetiğinin yakalanmasında dişler kadar dişetlerinin rengi de önemli. Dr. Çıldır, bu nedenle ağız ve diş bakımı yapılırken dişetlerinin temizlenmesine, fırçalama sırasında diş fırçasının dairesel hareketlerle dişetine masaj yapacak şekilde uygulanmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, şunları söylüyor: “Özellikle ince ve dar dudaklı kişilerin diş fırçalama işleminden sonra dudaklarının iç yüzeylerini de yaklaşık bir dakika fırçalamaları önem taşıyor. Bu dişetlerindeki kanlanmayı artırarak, daha dolgun görünen dudaklara sahip olmayı sağlıyor.”
