Güzellik rutininizdeki birkaç küçük yenilik, dünyanın geleceği için büyük değişiklikler yaratabilir. Siz de çevreye saygılı, cilt dostu organik kremleri, losyonları ve duş jellerini kullanabilir, kendiniz ve dünyamız için bir iyilik yapabilirsiniz.
| |
Organik, ekolojik ya da biyolojik…
İlk önce kafa karışıklığına bir son verelim: “Organik” kelimesi “ekolojik” ve “biyolojik” kelimeleriyle aynı anlama geliyor. Organik ürünler kısaca “bio ürünler” olarak da tanımlanabiliyor. Bunlar aslında hiç de yeni sayılmazlar: 1950’li yıllarda ürünleri korumak için tarım ilaçları kullanılana ve böylece biz toksinlerle tanışana kadar zaten her şey organikti! 1970’li yıllara gelince tekrar doğal yaşamın önemi vurgulandı, herkes tarımdaki yapaylığı sorguladı. Bu durum, gelişmiş ülkelerde 1980’li yıllarda doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren organik tarımın uygulanmasını yeniden gündeme getirdi. Organik tarımda sadece uluslararası kuruluşlarca onaylanmış doğal ilaç ve gübreler kullanılabiliyor. Kullanılan tüm maddeler ve bu maddelerin kaynakları da doğal. Mesela bitki yağının elde edildiği bir bitkinin toprağının da doğal olması, bunda kimyasal böcek ilacı kalıntısının bulunmaması gerekiyor. Organik üretim yapılacak araziler, geleneksel üretim yapılan bölgelerden, işlek anayollardan, ağır sanayi tesislerinden, maden işletmelerinden, kentsel atıkların toplu olarak bırakıldığı alanlardan, kirletici atıklar içeren akarsu ve yeraltı sularından etkilenmeyecek bir mesafede bulunuyor.
Bir ürünün sertifika alabilmesi için içindeki her maddenin de ayrı ayrı sertifikalı olması gerekiyor. Ayrıca organik kozmetik ürünlerinde kullanılan hammaddenin çoğu yerel ticaret ürünü. Örneğin shea butter Afrika’dan, güller Türkiye’den satın alınıyor. Böylece dünya genelinde bir ticaretin sürmesine de imkân veriliyor. Organik ürünlerin ambalajlanmasında, depolanmasında, raf ömrünün uzamasında, kıvamının tutmasında herhangi bir kimyasal madde, tarımsal ilaç ve benzeri toksik madde kullanılamıyor. Sertifika alacak ürünün sadece kendisi değil, imal edildiği laboratuar ya da fabrika, içine konduğu ambalaj bile çok ayrıntılı kontrollerden geçiriliyor.
Neden organik?
Organik tarımda doğal yöntemler kullanıldığından toprağın verimliliği daha uzun süre sağlanabiliyor. Toprak ve genetik kaynak erozyonunu önleniyor. Üretimde kullanılan su, dünyadaki su miktarında ve kalitesinde risk oluşturmuyor. Yani organik ürünler kullanarak gelecek nesilleri koruma altına alabilir, insanları, çevreyi ve hayvanları kimyasalların olumsuz etkilerinden koruyabilirsiniz
Sizin için faydalarına gelince; her gün kullandığınız bir nemlendirici veya saçlarınızı yıkadığınız bir şampuan da tıpkı yediğiniz yiyecekler gibi vücuda kimyasal madde girmesine neden olabiliyor. Çünkü kozmetik ürünlerinin yüzde 60’ı cildimiz ve saçımız tarafından emiliyor. Bu kimyasallar sinir sistemi hastalıklarından tutun da cilt kanserine kadar birçok hastalığın sorumlusu olarak görülüyor. Organik ürünler kullanarak, renklendiricilerden, sentetik kokulardan ve paraben gibi toksik maddelerden cildinizi koruyabilirsiniz. Bu ürünleri kullanmaya başladığınızda, cildinizin ekosistemi kendisine uyumlu bu bitkisel maddeleri kısa zamanda kabul edecek ve faydalanmaya başlayacaktır.
Bu markaların hepsi organik
Sertifikalı organik ürünler piyasada birkaç yıldır bulunuyor. Talepler doğrultusunda sayılarının giderek artacağını söylemek hiç de zor değil. Sertifikalı organik ürünlerin yanı sıra, sertifikasız fakat yüzde yüz doğal ürünler bulmak da mümkün. Yenilebilecek kadar doğal olan bu ürünlerden satın alabilmek için işte uğramanız gereken markalar…
Haberin devamı 2007 Eylül sayımızda…