Diğer
    Ana SayfaİlişkiHaftada kaç defa?

    Haftada kaç defa?

    -

     

    29082013 cinsellik5Daha düzenli bir cinsel hayat için öneriler

    Psikolog Yrd. Doç. Dr. N. Linda Fraim, cinsel hayatlarında sorun yaşadığını hisseden ya da ileriden sorun yaşamak istemeyen çiftlere basit ama etkili önerilerde bulundu.

    Gerçekçi olun

    Cinselliğin matematiksel formülü yok ancak eşlerin oturup haftada kaç defa sevişeceğine kendileri karar vermeleri gerekiyor. Örneğin her akşam yatmadan önce sevişip sonra ertesi gün işe kalkamıyorlarsa ya da kalkmada ciddi zorluklar yaşıyorlarsa o zaman mantık dahilinde bu sayıyı azaltmaları gerekiyor. Tamam, cinsellik temel bir ihtiyacımız ve evliliklerin olmazsa olmazı ama başka alanları etkiliyorsa o zaman da bunu dikkate almak ve rasyonel davranmak gerekiyor. Bir başka örnekte diyelim ki eşlerden birinin ertesi gün çok önemli bir sunumu var, uzun ve stresli bir hazırlık sürecinden geçtiği için iyi dinlenmesi gerekiyor. Şimdi burada yaşanacak olan cinsellik o eşi rahatlatacağı gibi sabah erken kalkmasına mani olabilir. Tabii tam tersi de olabiliyor. Dolayısıyla ilk önereceğim şey mantık çerçevesinde, her iki eşin ortak kararıyla birbirlerini fazla yormayacak ama enerji katacak bir şekilde cinselliklerini yaşamaları…

    - Advertisement -

    Sürpriz programlar ayarlayın

    Bir başka önerim de cinsel hayatın düzenlenmesi için eşlerin birbirlerine spontane girişimlerde bulunmaları… Eşler sıralı olarak bunu haftada bir, 15’te bir, ayda bir gibi periyotlarla yapabilir. Çocuk varsa da o gün veya akşam için çocukları bırakabilecekleri birisini bulabilirler ve dışarıda güzel keyifli bir gece geçirebilirler. Sürprizler aslında rutinin bozulmasına, monotonluğun giderilmesine ve çiftlerin her şeyden uzaklaşmasına araç olurken aynı zamanda birbirlerine daha da yakınlaştırıyor. Buna bir örnek verecek olursam; diyelim ki çiftin çocukları yok ve sürpriz sırası erkekte… Güzel bir otelde önce spa’ya gidip güzelce günün yorgunluğu atılır, sonrasında ister yemeği restoranda ister odalarında yiyebilirler… Zaten gerek ortam, gerekse de eşlerin birbirleriyle olan diyaloğu ateşli, keyifli ve dolu dolu bir cinselliğe zemin hazırlar. Evet, otel demek para demek ama birkaç ayda bir de olsa bahane uydurmayıp bütçelerine uygun bir otelde bunu mutlaka yapmalılar. Kral dairesinde kalmalarına gerek yok. Maksat burada bir geceliğine kral ve kraliçe olmak değil, birbirlerine daha da yakınlaşmak ve yaşadıkları cinselliğe bir farklılık katmak.

    Sonuç olarak belirli periyotlarda yapılacak spontane sürprizler, eşleri birbirlerine yakınlaştıracağı gibi rutin cinsel hayatlarına farklılık getirir.

    Küçük oyunlar oynayın

    Fantastik bir cinsel hayat isteniyorsa yine hayal gücü kullanarak kostümlü ya da kostümsüz küçük oyunlar oynayabilirler. Bu tür oyunlar da rutin cinselliğin arasına katıldığı zaman cinsel hayatın düzene girmesine yardımcı oluyor. Ancak bu konuda en önemli nokta eşlerin buna açık olmaları, bu konudaki fikirlerini birbirleriyle paylaşmaları…. Rahatsızlık duyan kişinin böyle oyunlara zorlanması tam tersine uzaklaşmaya neden olabiliyor.

    Hem dost hem düşman; televizyon!

    Televizyonun hayatımızın önemli bir parçası olduğunu inkar edemeyiz. Fakat televizyonumuz bir yandan cinselliğimizi öldürürken diğer yandan daha derinlemesine yaşamamıza da izin veriyor. Önce yatak odasında bulunan televizyonun cinselliği nasıl öldürdüğünü anlatayım. Eşlerden biri partneriyle cinsellik yaşamak istediğinde televizyona odaklanan kişi hemen cevap vermeyecektir çünkü izlediği şeye odaklanmıştır. “Dur hayatım şu anda değil” ya da “Program bitsin öyle” gibilerinden cümleler sarf edildiğinde istekli olan eşin arzusu bir anda yerle bir olur ve girişimlerinden vazgeçer. O da başka bir şeyle ilgilenmeye başlar ya da sırtını dönüp kırgın bir şekilde uykuya dalar. Televizyon burada ne yazık ki cinselliği öldüren bir faktör oluyor.

    Şimdi televizyonun cinsel hayatımıza olan katkısına biraz değinmek istiyorum. Bunun iki aracı var. Birincisi müzik…Çiftler onlarca müzik kanalını kullanarak birbirlerini baştan çıkartıp sevişebilirler. İkincisi de fantezi. Cinsel hayat demek fantezi demek… Fantezisiz ya da fantezi desteği olmadan cinsel hayat biraz sade kalıyor. Televizyonda fanteziyi nerede buluyoruz? Yetişkin kanalları bu anlamda yardımcı olabilir. Kendilerinin ortak belirleyeceği günlerde bu kanallar yardımıyla birbirlerini uyarabilir ve sevişebilirler.

    Hedef orgazm olmamalı

    Cinsellik niçin yaşanıyor? Çocuk yapmak için, eşle yakınlaşmak için ve orgazm olmak, o rahatlamayı yaşamak için. Biz üremeye programlıyız ve türümüzün devamı için cinsellik şart. Ancak cinselliğin yaşanmasının bir başka sebebi de eşler arasındaki o özel paylaşım. Cinselliğin temel amacı orgazm olmak değil, o zaten paketin bir parçası. Evet, bir gecelik ilişkilerde temel hedef iyi seks ve orgazm olmaktır. Fakat eşler arasında hedef bu olmamalı. Karşılıklı tatmin mutlaka olmalı. Erkek boşaldı, orgazm oldu diye cinsel birleşme sonlanacak diye bir kural yok. Erkeğin mutlaka eşine sorması ve eğer eşi vajinal olarak orgazm olmadıysa klitoral uyarılmayla bunu ona yaşatması gerekiyor. Yoksa cinsel birleşme yarım kalmış oluyor. Erkeklerde cinsel tepki döngüsü bellidir: Uyarılma/ereksiyon, duraksama/sevişme, boşalma ve dinlenme. Kadınlar, psikolojik sebepler, fizyolojik, hormonal durumlar veya geçmiş cinsel travmalar gibi nedenlerden dolayı her zaman orgazm yaşamayabiliyor. Orgazm yaşamadıkları için de tam olarak ne hissetmeleri gerektiğini de anlayamıyorlar.

    Cinsel birleşmenin yaşanması için iki kişi gerekiyor. Cinsel davranışlarda bulunmak için kişinin kendisi yeter çünkü mastürbasyonla “orgazm” hedefine çok rahatlıkla ulaşır. Zaten cinselliği orgazmla eşitleyen bir mantık varsa mastürbasyon yapmaktan hiçbir farkı yok. Bu mantık olduğu müddetçe mutsuz, şehir efsanelerine dayalı, rutin ve görev bazlı bir cinsellik söz konusu olacaktır. Bunun olmaması için eşlerin cinsellik sırasında ve sonrasında mutlaka birbirleriyle konuşmaları gerekiyor ki isteklerini ortaya koysunlar ve cinselliklerini tam anlamıyla doya doya yaşasınlar.

     

    ✎ Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Ağustos 2013 sayısı 



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz