Diğer
    Ana SayfaStilHamilelikten sonra ilk kez...

    Hamilelikten sonra ilk kez…

    -

    Ebru Şallı TanHamilelikten sonra ilk kez…
    Dönüşü muhteşem oldu

    Hamileliği boyunca sadece dokuz kilo alan ve aldığı kiloları hemen vermeyi başaran Ebru Şallı Tan, doğumdan tam 15 gün sonra Formsanté objektiflerinin karşısına geçti. Şallı, sağlıklı hamilelik ile depresyonsuz lohusalık dönemi sırlarını bizimle paylaştı.

    Hamileliğiniz boyunca kaç kilo aldınız?
    Hamileliğimde dokuz kilo aldım. Çok rahat ve sağlıklı bir hamilelik geçirdim. Beren’e hamileliğimde yedi kilo almıştım. Bu hamileliğimde kilo almak için çok çabaladım. Çünkü geçen sefer kilom hakkında çok fazla şey yazılıp, çizildi. Aldığım kilo bebek, suyu ve eşiydi bu nedenle ikinci gün, hastaneden çıktığımda aldığım 7-8 kiloyu vermiştim. Eski halime dönmemin sebebi ise hamileliğim öncesinde ve hamileliğimde fit olmam, vücuduma çok iyi bakmam ve hamile pilatesi yapmam.

    Spora ne zaman başlayacaksınız?
    Doğumdan sonra, 10 günü tamamlamadan, günde 15 dakika yürümeye başladım. Normalde 40 gün ağır karın egzersizlerinin yapılmaması gerekiyor. Fakat hafif yürüyüşler, egzersizler yapılabilir. Bu egzersizlerin bağırsak çalışmasına da faydası oluyor. Çünkü sezaryen sonrası bağırsaklarda tembellik söz konusu olabiliyor.

    Ebru Şallı Tan
    Ebru Şallı Tan
    Hamilelik pilatesine ne zaman başladınız?
    Üçüncü ayda pilatese başlayabilirsiniz. İlk üç ay düşük tehlikesi olduğu için zaten spor önerilmiyor. Üçüncü aydan son güne kadar, düzenli bir şekilde, haftanın üç günü pilates yapmak çok yararlı oluyor. Hem bebekle iletişiminize yardımcı oluyor hem de hamile pilatesi, doğru nefes tekniği ile yapıldığı için bebeğin beynine daha fazla oksijen gidiyor. Ayrıca annenin psikolojisi açısından da pilates çok yararlı. Çünkü spor yapan anne adaylarında, hamilelik ve sonrasında depresyon görülmüyor. Daha sağlıklı, daha güzel görünüyorsunuz.

    Siz, lohusalık depresyonu yaşadınız mı?
    Beren’de de pilatesten yararlanmıştım ve onda da kolay bir dönem geçirmiştim. Lohusalık depresyonu genelde çok kilo alındığı ve sonrasında o kilolar verilmediği için ortaya çıkıyor. Anne, kendini eskisi gibi görmediği için beğenmiyor. Güzelliğini kaybettiğini düşünüyor. Saçları dökülebiliyor. Hormonlarda iniş ve çıkışlar oluyor. Fakat yapılan spor, hissedilen bu duyguların geçmesine yardımcı oluyor. Bende bu nedenle depresyon olmadı. Bir de ben, hayata çabuk adapte oluyorum.

    Lohusalık depresyonu genelde çok kilo alındığı ve sonrasında o kilolar verilmediği için ortaya çıkıyor. Fakat yapılan spor, hissedilen bu duyguların geçmesine yardımcı oluyor. Ben de bu sayede depresyon olmadı.

    - Advertisement -

    Bu dönemde, uykusuzluk yaşıyor musunuz?
    Gündüzleri benim için daha sakin geçiyor. Berk, sürekli anne sütü ile beslendiği için gaz sorunu çok fazla olmuyor. Beren’e göre biraz daha sakin bir bebek. Geceleri süt oluşması için 4-5 saat uyumam gerekiyor. Çünkü, süt hormonu oluşması için doğru nefes almak, su içmek ve uyumak gerekiyor. Normalde 7-8 saat uyuyan biriyim, fakat şimdi dört saat uyuyabildiğimde buna seviniyorum, sonuçta vücut bu düzene de alışıyor.

    Süt olacak diye baklava gibi kalorisi yüksek gıdaları çok fazla tüketmek gerekmiyor. Çünkü bu tür yiyecekler süte fayda sağlamıyor.

    Ebru Şallı’dan lohusa şerbeti tarifi
    Lohusa şerbeti, hastanede gelenlere ikram ediliyor. Fakat ben kimin şerbetini içsem çok şekerli oluyor. Bu nedenle farklı bir şerbet yapmak istedim. Çok da lezzetli oldu… Yarım kilo lohusa şekeri, 1 çay bardağı esmer şeker (normalde 1 kilo koyuluyor), 5-6 adet karanfil, 3-4 adet çubuk tarçın, 1.5 litre su, kaynadığı anda hemen altını kapatıyorsunuz. Renginin kırmızı olması gerekiyor. Oda sıcaklığında soğuttuktan sonra buzdolabına koyabilirsiniz. Tarçın çubuğu şekeri dengeliyor. Yeşil çayda da tarçın çubuğunu öneriyorum. Şeker hastalarına da öneriliyor.

    Ebru Şallı Tan
    Ebru Şallı Tan
    Bebekten sonraki dönemde nasıl beslenmeye başladınız?
    Oldukça sıkı besleniyorum. Hamilelik döneminde bebek istediği gibi besleniyor ve aç kalmıyor. Emzirme döneminde ise çok iyi beslenmeniz gerekiyor, çünkü sütle birlikte bebek tüm aldığınız besini çekiyor. Sütü artıran gıdaları tüketmek gerekiyor. Su içmek çok önemli. Günde 4-4.5 litre mineralli, kalsiyum değeri olan su içiyorum. Normal birine göre fazla bir miktar, fakat emziren bir anne için normal bir sıvı düzeyi. Onun dışında kimyon, anason ve rezene çayı içiyorum. Kahvaltıda mısır gevreği yesem de, arkasından üç yumurta beyazı, domates, peynir ve iki dilim ekmek yiyorum. Sıkı bir kahvaltı yapıyorum. İçeriğinde kafein olduğu için ve bebeğin uyku düzenini bozabileceği için günde sadece bir fincan yeşil çay tüketiyorum. Öğlen çorba içiyorum. Karnabahar, lahana, kereviz çok güzel sebzeler, fakat gaz olmasın diye yemiyorum. Daha çok kabak ve ıspanak yiyorum. Bolca haşlanmış ıspanak yiyorum. Kabak, ıspanak ve içine biraz mercimek ekleyip çorba yapıyorum. Her gün sütlü tatlı yiyorum. Ayva, kuru kayısı, üzüm kompostosu yapıyorum. Komposto yaparken içine hiç şeker koymuyorum. Günde iki bardak komposto içiyorum, posasını da yiyorum. Altı ay böyle geçecek, çünkü Beren’e de anne sütü verdim. Onun sağlığı ve benim sağlığım için emzirmek çok önemli. Zaten Dünya Sağlık Örgütü’nün de onayladığı bir şey. Süt olacak diye baklava gibi kalorisi yüksek gıdaları çok fazla tüketmek gerekmiyor. Çünkü bu tür yiyecekler süte fayda sağlamıyor. Alkali su tüketmek çok önemli. Kahve ve alkol tüketilmemeli, çünkü bebeği olumsuz yönde etkiliyor. Emzirme döneminde kaliteli ve iyi beslenmek gerekiyor. Ben şu an hamile kaldığım kilonun altına düştüm ve bu nedenle de kilo kaybetmemeye uğraşıyorum. Emzirmek de kalori yaktırıyor. Bir emzirmede 350-400 arası kalori yakıyorsunuz. Bu kaloriyi yüksek kalorili gıdalardan alırsanız, sadece yağ yapmış olursunuz. Benim istediğim şey, vücudumdaki yağı süt yoluyla bebeğe aktarmak. Bu da doğru beslenerek oluyor. Ceviz ve balık da çok önemli hamilelik döneminde. Günde 2-3 ceviz ve haftanın iki günü de balık öneriyorum. Balık ve ceviz, Omega 3 bakımında çok yararlı. Aynı şekilde keten tohumu da tüketilmeli. Salataya keten tohumu yağı da konulabilir.

    Nilgün Yıldız
    Fotoğraflar: Murat Sargın

    Devamı Formsante Dergisi Kasım 2010 Sayısında…



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz