Genç, enerjik ve başarılı oyuncu Hande Doğandemir, “Güneşi Beklerken” dizisindeki performansıyla kısa zamanda büyük bir hayran kitlesine sahip oldu. Rol arkadaşı Kerem Bürsin’le reklam filmlerinde de izlediğimiz Hande Doğandemir’i zirveye giden basamaklarda yakaladık ve keyifli bir çekim gerçekleştirdik.
Ankara’da 1985 yılında doğan ve orada büyüyen Hande Doğandemir, sosyoloji eğitiminin üzerine kamera arkasını öğrenmek için İstanbul’a geliyor. Bir süre işin mutfağında çalışan genç oyuncuyu, menajeri Nimet Atasoy yüreklendirerek kamera önüne geçmesi konusunda ikna ediyor. Akademi 35 Buçuk’ta Vahide Perçin ve Altan Gördüm’ün oyunculuk okulunda piştikten sonra setlere adımını atıyor. Hem sosyoloji hem de kamera arkası bilgisinin oyunculuğuna büyük bir katkısı olduğunu düşünen Hande Doğandemir, çok sevdiği mesleğini ve kendiyle ilgili merak edilenleri anlattı.
Ankaralı olmanın sizce ne gibi etkileri var üzerinizde?
Ankara kapalı bir kutu gibi aslında. İstanbul’a göre daha fazla kuralları olan, daha kendi içine dönük bir şehir. İstanbul’da yaşayan çok sayıda Ankaralı var ama hep şehirlerini bir şekilde yanlarında taşıyorlar. Konuştuğun zaman karşındaki insanın Ankaralı olduğunu hissediyorsun mesela. Buna rağmen genel tavır olarak İstanbul’da yaşam çok daha esnek, Ankara’da daha katı, daha kurallı. Büyükşehir olmasına rağmen İstanbul’a göre daha küçük bir yer. Nereye gitsen hep tanıdığın insanları görürsün. Dolayısıyla etrafındaki bu küçük alanı nereye gidersen git koruyorsun. Bu yüzden de herkes çok bağlıdır birbirine.
Oyunculuk aşkı sizi Ankara’da mı yakaladı peki?
Küçüklüğümden beri kendimi hep sahnede hayal ederdim. Okul hayatım boyunca tüm dans, tiyatro veya koro gibi etkinliklerin içerisinde mutlaka yer alırdım. Ancak aynı zamanda çok utangaç ve çekingen bir çocuktum. Annem hep benim daha aktif bir çocuk olmam için uğraşırdı. Şimdi oyunculuk mesleğini yapabildiğime çok şaşırıyor.
Belki de çekingenliğinizi üzerinizden atabilmek için seçtiniz?
Çok çekingen bir çocuktum ancak bir yandan sanatsal faaliyetlerde aktif olmayı seviyordum. Bir yerden sonra da alıştım galiba. Yine de lise döneminde tiyatroda oynamama rağmen hiç aklıma ileride bu mesleği yapacağım gelmemişti.