Diğer
    Ana SayfaPsikolojiHayatın tadını çıkarın

    Hayatın tadını çıkarın

    -

    20052015 psiko02

    Burada özmutluluk kavramına da dikkat edilmesi gerekiyor. Örneğin “Çok param olursa mutlu olacağım” düşüncesi eşyaya bağımlı bir mutluluktur ve bahsedilen özmutluluk tanımına girmez. Bu durum bilinçaltında insanın kendini kandırması olarak görülüyor. Üstelik bu kendini kandırma alışkanlığı nesilden nesile aktarılıyor. Çocuklara da yansıtılıyor. Bu durum zamanla toplumsal olarak mutsuz bir nesille karşı karşıya kalınmasına yol açıyor. 

    Değişim kelimesi anlam olarak içerisinde gelişim ve ilerlemeyi de barındırıyor. Dolayısıyla değişimin iyi bir şey olduğundan bahsedilebilir. Ancak kişinin kendisi için doğruyu bulması önem taşıyor. Psk. Eser, insanın kendi doğrusunu bulabilmesi için evrende rastlansısal olarak varolmadığımızı anlamamız gerektiğini belirtiyor. Yani herkesin hayata bir geliş amacı bulunuyor. Kimileri sorduğu sorular ve bunlara verdiği cevaplarla hayat amacını bulabiliyor. Hayat amacını bulan insanın aydınlanmayı yaşamasıyla birlikte daha mutlu olduğu gözlemleniyor. Mutlu olabilmenin yolu insanın kendisine doğru soruları sorabilmesinden geçiyor. Ve tabii bu sorulara dürüstçe cevaplar verebilmesinden.

    Psikolog Gamze eser, günümüzdeçevremize baktığımız zaman kimsenin çocuğunun mutlu olmadığına dikkat çekiyor ve şu şekilde anlatıyor: “Kimsenin anne-babası istediği gibi anne-baba değil. Kimse en iyi öğretmen değil. Hiçbir okul hiçbir aileye hitap etmiyor. Bu mutsuzluklar birbiriyle etkileşim halinde azalmak yerine gün geçtikçe artarak çoğalıyor. Bu kısır döngüyü kırmak için insanın kendisini biraz zamanın akışına bırakması gerekiyor.” Psk. Eser özellikle sıkıntı anlarında gözlerinizi kapatabileceğiniz bir alana gidip durmanızı öneriyor. Anlık panik, anlık sinirlenme veya anlık kaygılar bir bakıyorsunuz bir süre sonra geçmiş oluyor. Fakat o sırada yaşadığınız ruh hali fiziksel ve ruhsal sağlığınızı etkileyebiliyor. Üstelik bu anlık sinirlerin tekrar süreleri arttığında siz artık mutsuz bir insan oluyorsunuz. Hayatta sizi mutlu eden şeylerin sayısı yok denecek kadar azalıyor. Bunu örnekle anlatacak olursak gittiğiniz bir restoranda masaya dökülen bir çaya sinirlenip, tüm gün o siniri üzerinizde taşıyorsanız değiştirmeniz gereken bir şeyler olduğunu anlayabilirsiniz. Oysa yaşanan olayda sadece bir çay dökülüyor, o kadar. Silinir geçer. Ya da otomobilinize arkadan biri çarptı; tamir olur gider. Çünkü sonuçta hepimiz bir gün öleceği ve o ana kadar geçen zamanda ne kadar mutlu yaşarsanız size kar kalır. 

     

    - Advertisement -

    Gün içinde ne kadar gülüyorsunuz?

    Çok kötü bir gün geçirseniz dahi akşamları eve gittiğinizde hiç sizi gülümsetecek şeyler yapıyor musunuz? Psk. Eser, gülümsemenin ilk yolunun geçmişin getirileriyle barışmaktan geçtiğini belirtiyor ve ekliyor: “Geçmişin getirilerinden kast edilen yetişkin hayata kadar olan süreçte öğrenilmiş yanlış kodlamalar. Murathan Mungan, ‘Biz büyüdük ve kirlendi dünya’ diyor. Aslında dünya kirlenmedi, kirlenen biziz. Keşke bir çocuğun gözünden bakabilsek hayata, işte o zaman özmutluluk’u yakalayabiliriz.” Anaokulundaki bir çocuk Teog sınavını bilmez ancak o çocuğun annesi henüz önünde yıllar olmasına rağmen o sınavın kaygısını yaşıyor. En iyi okulu, en iyi öğretmeni bulma arayışıyla geçiyor hayat. Aslında hayat o kadar karmaşık değil, sürekli suni sorunlar yaratarak biz karmaşıklaştırıyoruz. 

     

    20052015 psiko03Şükretmeyi bilmiyoruz

    Hep daha fazlasını istiyor insan. Elindekilerin kıymetini bilmektense geçmişe gidip kendini ezilen göstermekten neredeyse zevk alıyor. Psk. Eser, bunun tamamen hayata bakışıyla ilgili olduğunu kendi yaşamından örnek vererek anlatıyor: “Ben dört yaşında babasını kaybetmiş bir çocuktum. Şimdi size hayat hikayemi ‘Babasız büyüdüm, annemle yalnız kaldık, bir başınaydık, zorluk çektik’ diye anlatabilirim. Ne düşnürsünüz? Felleğin sillesini yemiş bir kadın olarak görürsünüz beni, üzülürsünüz belki. Bir de şu şekilde anlattığımı düşünün; ‘Babamı erken yaşta kaybetmek bana bazı şeyler kazandırdı, annem ve kardeşimle birlikte geçirdiğimiz zamanlar çok değerliydi, babamla geçirdiğim kısa sürede paha biçilemezdi, babamı erken kaybetmemin bir anlamı vardı; beni bu hayatta güçlü bir birey haline getirdi.’ Ben ikinciyi seçiyorum ve babamın gitmesinin bir anlamı olduğuna inanıyorum. Bunun için de şükrediyorum.” Her gün hepimiz travmalar yaşıyabiliyoruz ancak biraz dışarıdan olaya bakabilsek bu travmaların veya sorunların ertesi gün ortadan kalktığına şahit olacağız.

     

    Hayattan keyif alabildiğinizi önce gözünüzde canlandırmanız gerekiyor

    Psikolog Gamze Eser, kendinize belirleyeceğiniz bir hedefi başarmadan önce bunu görsel olarak zihninizde canlandırmanız gerektiğini söylüyor. Psk. Eser, başında olduğu kolejde okuyan çocuklara, maça çıkmadan önce gözlerini kapatmalarını söylüyor. Oynayacakları maçta bir sürü gol atacaklarını, bu gollerden sonraki yaşayacakları sevinci hissetmelerini de istiyor. Son olarak o ana kadar olan süreyi gözlerinde canlandırmalarını da söylüyor. İşte o zaman o çocukların o golü atabileceklerini çünkü beyinlerinde canlandırarak inanmalarını sağladıklarını belirtiyor. 

     

    Deran Çetinsaraç

    Formsanté Dergisi Ocak 2015 sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz