Diğer
    Ana SayfaPsikolojiHayatınızın dümeni kimin kontrolünde?

    Hayatınızın dümeni kimin kontrolünde?

    -

    “Biz kadınlar daha çok şey düşünüyoruz, daha derin yaşıyoruz, daha çok şey bekliyoruz ve hayatımız çok yönlü…”

    nisan-2013-psikoloji-2resim-4“Stratejide biz üç aşamadan bahsederiz: Düşünme, karar alma ve uygulama… Düşünme aşaması çok kıymetlidir. Dar çerçevede, mecburiyette kalınca kişi kendi hayatını seçememiş oluyor, sunulan hayatı yaşıyor. Biz diyoruz ki: ‘Kendi planladığın geleceği yaşa. Bunun için mecburiyeti, sınırları nasıl aşarsın, önce bunu düşünmeye başla.”

    Kadın konfor alanını bırakamıyor
    Mentörlük çalışması kadınların sadece iş hayatını değil, özel hayatındaki hedeflerini de kapsıyor. Serpil İkiz, kadınların “konfor alanlarından çıkmak” konusunda cesaretsiz olduğunu, dolayısıyla değişimden korktuğunu söylüyor. İkiz, “Kadınlar daha derin düşündüğü için özellikle var olan standartlar devam etsin ya da daha iyi olsun istiyor ancak düşmesini istemiyor. Bu nedenle değişimi düşünmekte dahi zorlanabiliyorlar” diyor.
    Programa katılan kadınlar kendilerine eşlik edecek mentörü de seçme özgürlüğüne sahip oluyor. Mentörler genellikle 35 yaş üstü, iş ve hayat tecrübesi, dinleme ve yönlendirme becerisi olan, karşı tarafın ihtiyacını anlayıp gerekli ilgiyi gösterebilecek gönüllü kişiler arasından seçiliyor ve özel bir eğitim sürecinin sonunda mentörlük yapmaya başlıyorlar.

    Değişimden korkuyoruz, düşünmüyoruz
    Yaşadığı hayatın içinde, örneğin iş yerinde mutsuz olan bir insanın maaşını kaybetmek pahasına hayatını değiştirmesi mümkün mü? Genellikle bunu düşünmek bile bize zor geliyor çünkü sahip olduğumuz koşulları tek seçeneğimiz gibi düşünüp alternatifleri görmekten kaçınıyoruz. Oysa kendimizle ilgili “düşünmeye” ve “hayal etmeye” başladığımızda bazen sadece küçük riskler alarak dahi hayatımızda önemli değişiklikler yapabiliyoruz. Bu program da kadınlara işte bu gerçeği göstermek istiyor.
    Mentörlük programında katılımcılardan ilerleyen zamanda kendilerini nasıl görmek istediklerini hayal etmesi isteniyor ve ardından “Şimdi bu hayalini plana dök… Nasıl ilerlersin? Kaynakların neler ve nerelerden yeni kaynaklar sağlayabilirsin?” diye soruluyor. Ardından bu plan altı aylık, bir yıllık ve üç yıllık dönemlere bölünüyor. Somut olarak ortaya çıkarılan model, kağıda dökülüyor, tablolar oluşturuluyor. Çalışmalar kişinin önünü daha net görmesini sağlıyor. Burada koçluktan farklı olarak verilen mentörlük hizmeti sayesinde ise kişilerin planı nasıl uyguladıkları mentörler tarafından belli dönemlerde takip ediliyor. Yani eğitimin sonunda bireyin hedefinin neresinde olduğunu takip etmek gerekiyor. Serpil İkiz, “Burada aldığınız eğitimden büyük umutlarla çıkıyorsunuz. Pazartesi işe başlıyorsunuz, hala yüzünüzde güller açıyor, ‘Aradığımı buldum’ diyorsunuz. Ancak bir hafta sonra yine yüzünüz düşüyor çünkü planlar kağıtta kalmaya başlıyor. İşte burada mentörler devreye giriyor, kişiyi takip ederek ve destek vererek motivasyonun devam etmesini sağlıyor.” Stratejist İsmail Haznedar, ölçülemeyen bir şeyin yönetilemeyeceğini belirterek, “Eğer ilerlemenizi ölçmezseniz ilerlediğinizi fark edemezsiniz. Mentörler kişinin yola nereden çıktığını biliyor, hedefin neresinde olduğunu takip ediyor, kişiyi dinliyor, yönlendiriyor. Buna ihtiyaç var çünkü bir iş değişikliği dahi bir günde olmuyor, bazen yıllar sürebiliyor. Bu süreçte mentörlerimizin amacı bireyin motivasyonunu sürdürmek oluyor” diyor.

    Devamı diğer sayfada



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz