Dolabınız tıka basa dolu olduğu halde sürekli giyecek hiçbir şeyiniz olmadığından mı şikayet ediyorsunuz? Aldığınız birçok giysi, üzerinde hâlâ fiyat etiketleriyle mi duruyor? Kötü haber, alışveriş bağımlısı olma adayısınız!
Mağazaların vitrinleri renk renk kıyafetlerle dolu şimdilerde. Eski sezondan kalan ürünlerde de büyük indirimler var. Yani, bir alışveriş bağımlısı için tehdit edici her şey mevcut… Kışın kasvetli havalarını yavaş yavaş geride bırakmaya başladığımız şu aylarda, mağazaların vitrinleri promosyon ürünlerinden geçilmiyor. Ekonomik davranmak isteyen birçok kişi, alışveriş yapmak ve ihtiyaçlarını karşılamak için bu ayları tercih ediyor. Kişisel ihtiyaçların karşılandığı bu alışverişlerde harcamaların çoğu kredi kartıyla yapılıyor. Ancak Türkiye’de ilk örneği 1968 yılında basılan ancak kullanımı son yıllarda artan kredi kartları, birçok kişinin kazandığından çok harcamasına neden oluyor. Bu aşırı harcama durumunu birçok unsur tetikliyor. Ancak bu unsurlardan öyle biri var ki, günümüzde ciddi bir davranış bozukluğu olarak kabul ediliyor.
‘Onyomanya’ yani alışveriş bağımlılığı isminin kökeni Yunanca Onyomanya, onyos satılık-satın alma, manya saplantıdan geliyor. İlk kez 1915 yılında tanımlanan alışveriş bağımlılığı, aynen alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı gibi ciddi bir davranış bozukluğu olarak görülüyor. Bağımlılar yalnızlık, mutsuzluk, sinirlilik, engellenme, kendini ifade edememe gibi depresyona neden olabilecek etkenlerden dolayı, aşırı derecede harcama yaparak alışveriş yapıyor ve kendilerini sadece alışveriş yaptıkları zaman iyi ve mutlu hissediyor. Bu iyi ve mutlu olma hali, genelde kişinin kendini diğer insanlardan üstün görmesine neden oluyor. Alışveriş bağımlılığının toplumun ne kadarını etkilediği net olarak bilinmiyor. Çünkü pek çok kişi, alışveriş bağımlılığının bir problem olduğunu düşünmediği için profesyonel yardım almıyor. Profesyonel yardım alınmadığı için de herhangi bir istatistik çıkarılamıyor. Ancak bağımlıların genellikle kadınlar arasından çıktığı bilinse de, bu hastalığa yakalanan erkeklerin sayısının da küçümsenmeyecek kadar çok olduğu düşünülüyor. Erkekler daha çok cep telefonu ya da bilgisayar gibi elektronik eşyalar alırken, kadınlar genellikle giysi, kozmetik, mücevher, ayakkabı ve çanta alıyor. Uzmanlara göre, kadınlarda görülen alışveriş hastalığı, ortalama 17-30 yaşları arasında başlıyor. Alışveriş bağımlıları, alışveriş öncesi kontrol edilemez bir istek hali ve haz yaşarken, alışveriş sonrasında yoğun bir suçluluk hissi duyuyor.
Test
Alışveriş bağımlısı mısınız?
Aşağıdaki testi çözerek alışveriş bağımlısı olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz.
1. Kendimi mutsuz hissettiğimde genellikle alışveriş yaparım.
2. İhtiyacım olmayan şeyler için çok para harcarım.
3. Harcamalarım son iki yılda arttı.
4. Dolabım hiç giymediğim eşyalarla dolu.
5. Alışveriş yaparken kontrolsüz davranırım ve çok fazla şey satın alırım.
6. Arkadaşlarıma ve aileme alışverişe ne kadar para harcadığım konusunda yalan söylerim.
7. Kredi kartı limitimi çoktan aşmış olmama rağmen, alışveriş yapmaya devam edebilirim.
8. Alışveriş yaptıktan sonra kendimi mutsuz hissederim.
9. Alışveriş alışkanlığım kişisel ilişkilerimde sorunlara neden oluyor.
Yukarıdaki şıklardan dördüne veya daha fazlasına cevabınız evetse, muhtemelen bir alışveriş bağımlısısınız. Profesyonel bir yardım almanızı tavsiye ederiz.
Derya Soğuk
Haberin devamı 2010 Mart sayısında…