Eşinizin her adımını kontrol etme isteği ile yanıp tutuşuyor, teknolojinin de desteği ile onun bıraktığı ayak izlerini takip ediyorsanız kontrol etme kaygısının tehlikeli sınırlarına girmiş olabilirsiniz. Oysa kontrol etmeniz gereken belki de sadece kendi duygularınız…
Kim-nerede-kiminle-ne yapıyor?” Çok yakın zamana kadar gülüp eğlendiğimiz bir oyunun sorularıydı bunlar… Bugün ise günlük hayatımızın vazgeçilmezleri… Hele ki ne yaptığını her an merak ettiğimiz kişi sevdiğimiz insan ise teknoloji tehlikeli bir şekilde emrimize amade. Görüntülü cep telefonları, sosyal ağlar, e-mail adresleri, şifre çözücü programlar derken kontrol çılgınlığına kendimizi kaptırıp sevdiğimizi bunaltıp kaybetmek pahasına iz sürmeye başlayabiliyoruz. Avusturya Sen Jorj Hastanesi’nden Uzman Psikolog Sinem Gül Şahin’e kontrol etme kaygısının sebeplerini ve sonuçlarını sorduk.
İnsanlar neden eşlerini kontrol etmek ister?
Bir kişinin özgüveni eksikse kaybetme korkusu da daha fazla oluyor. Kişi karşısındakini kaybetmekten korkunca, “Aman kontrol edeyim de elimden kaçmasın” diye düşünüyor. Yine özgüven eksikliğine bağlı olarak kıskançlık da ortaya çıkıyor.
Özgüven eksikliği neden kaynaklanıyor?
Çocuğun annesi ile ilişkisi çok önemli. Yetişkinlikte yaşadığımız ilişkide karşı tarafa ne kadar güvendiğimiz, onu kontrol etmeye ne kadar çalıştığımız gibi durumlar anne-çocuk ilişkisinde temelleniyor. 0-12 ay arasında çocuk anneyle güvenli ya da güvensiz bağ oluşturuyor. Eğer güvenli bağ oluşuyorsa ileriki yaşlarda çocuk ne yaparsa yapsın annesinin onu terk etmeyeceğini ve onu sevmeye devam edeceğini biliyor. Böyle yetişmiş çocuk ileriki ilişkilerinde de “Ben kendim olayım yeter, karşımdaki beni ben olduğum için sever ve terk etmez” diye düşünüyor. Eğer çocuk anneyle o güvenli bağı oluşturamamışsa, ileriki yıllarda “Ben ancak belli şeyler yaparsam karşımdaki kişi beni sever” diyor, sevilmeye layık olmadığını düşünüyor. O zaman da kontrol etme kaygısı başlıyor.
Teknolojik gelişmeler kontrol etme kaygısını artırdı mı?
Teknoloji sağ olsun, artık görüntülü aramalar, sosyal ağlar, yer bildirimleri gibi imkanlarla kontrol etmeyi kolaylaştırıyor. Eski yıllarda eşimiz bulunduğu yeri söylediğinde ona inanmaktan başka seçeneğimiz yoktu. Bugün ise “Neredesin, göster” dönemi geldi. Bu da güvensizliği perçinliyor. “İmkanlarım var, yalan söylersen yakalarım” düşüncesi yerleşiyor. Oysa kişinin bu duyguyu neden hissettiğini fark etmesi lazım. Neden karşı tarafın yalanını yakalamaya çalışıyorsun? İlişkiyi asıl bitiren de bu duygular oluyor… Devamı diğer sayfada