Diğer
    Ana SayfaSağlıkHorlamaya protezli çözüm

    Horlamaya protezli çözüm

    -

     

    29072013 horlama2Doğru tedavi yöntemini nasıl seçeceğiz?

    Modern tıpta horlamanın üç türlü tedavi yöntemi var. İlki yumuşak damağa ve dile yapılan cerrahi uygulamalar… Bu yöntemde rahatsızlığın tekrarlama riski olduğu gibi her hastaya da uygulanamıyor. İkincisi gece yatarken kullanılan CPAP maskesi. Kullanımı zor, gürültülü ve pahalı olduğu için hastalar genellikle tercih etmiyor. Üçüncü yöntem ise, horlama protezi… Horlama protezleri geceleri uykuda kullanılıyor ve dişler üzerine oturtuluyor. Kişiye özel üretilen horlama protezi, alt çeneye ileri ve aşağı konum vererek, sarkmış olan dokuları tekrar eski gerginliklerine kavuşturup soluk yolunu açıyor. Bu sayede horlama veya uyku apnesini de engelliyor. Başarı oranı yüzde 90-95. Hastalık ne kadar erken yakalanırsa tedavi süresi o kadar kısalıyor.

     

    Horlama protezi nasıl bir etki yaratıyor?

    - Advertisement -

    Geceleri uykuda kullanılan ve dişler üzerine oturan horlama protezi, alt çeneye ileri ve aşağı doğru sarkmış olan dokuları tekrar eski gerginliklerine kavuşturarak soluk yolunu açıyor, horlama ve uyku apnesini engelliyor. Hastalık ne kadar erken evrede yakalanırsa tedavi süresi o kadar kısalıyor. Kişinin kendi ağız yapısı ve hastalık derecesine göre hazırlandığı için herkeste uygulanabiliyor.

     

    Horlamayı önlemek için başka önerileriniz var mı?

    Öncelikle kilo verilmesi, düzenli ve stressiz bir yaşam tarzının benimsenmesi ve spor yapılması, horlamanın oluşmasını önemli oranda azaltıyor. Mümkün olduğunca yan yatmak, sigara ve alkol kullanımından uzak durmak da horlama sorununu en aza indirmekte önem taşıyor.

     

    Horlama şikayeti olan kişiler çene-yüz protez uzmanı, KBB uzmanı, nörolog veya göğüs cerrahisi uzmanına başvurabiliyor. Hastalar için en uygun tedavi seçimini uzman hekimin yapması gerekiyor.

     

    UYKU APNESİNDE DE KULLANILIYOR

    Uyku apnesi horlamaya göre daha tehlikeli bir hastalık… Uyku apnesinde, yutak bölgesindeki gevşeyen dokular (dil, küçük dil, yumuşak damak) belirli aralıklarla nefes yolunu tamamen tıkıyor ve nefes alımı duruyor. Yani uyku apnesi, horlamanın daha ilerlemiş bir evresi ve tedavi edilmeyen horlamalar uyku apnesine dönüşebiliyor. “Uyku apnesinde kişilerin horladığını ilk önce eşleri fark ediyor“ diyen Çene Yüz Protezi Uzmanı Dr. Tuğrul Saygı, şöyle devam ediyor: “Yüksek sesle horlarken birden ses kesiliyor. Nefes alımı duruyor ve daha sonra ani sıçrama ile tekrar gürültülü horlama devam ediyor. Ayrıca bu kişiler gün içinde sürekli yorgun ve uykusuz oluyor.”

    Uyku apnesinin temelinde de oksijensizliğin bulunduğunu belirten Dr. Saygı, “Vücudun temel elementlerinden birisi olan oksijendeki bu düşüş beraberinde birçok hastalığa neden olabiliyor. Örneğin kandaki oksijeni pompalayarak vücuda yetiştiren kalbimiz, bu düşüş karşısında az miktardaki oksijeni yetiştirmek için normalden daha fazla çalışmak zorunda kalıyor. Buna bağlı olarak da taşikardi, aritmi, hipertansiyon gibi ciddi kalp rahatsızlıkları oluşabiliyor. Ayrıca bu oksijensizliğe bağlı olarak, uyku apnesi beyinde tahribata da yol açabiliyor, kısmi felç gözlenebiliyor. Birçok çalışmada uyku apnesinin şeker hastalığını tetikleyebildiği de belirtiliyor” diyor.

    Uyku apnesinin tedavisinde de CPAP maskesi veya horlama protezi uygulanıyor. CPAP maskesi hastalar tarafından daha zor kullanıldığı ve bu nedenle tedavi yarım bırakıldığı için horlama protezi bir seçenek oluyor.

     

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Temmuz 2013 sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz